Five Akademi'de değildi. Olayların üstünden saatler geçmişti ve hava kararmıştı. Diego, Klaus ve ben bahçede duvara yaslanmış suspus bekliyorduk.
Klaus: Ona daha önceden yardım etmediğim için çok pişmanım. Bu kadar kafasına taktığını bilmiyordum.
Zoey: Kıyamet Klaus, kıyamet. Dünyanın sonu geliyor ve bunu bile bile öylece izlemek istemiyor.
Klaus: Şuan Five'a sıkı sıkı sarılıp "senin yanındayım, her şeyi halledeceğiz" diyesim var.
Diego: Biliyor musun? Benim de.
Zoey: Galiba benim de.
Five Hargreeves'in anlatımı
Five: Beni bir tek sen anlıyorsun Delores. Çok yoruldum, dayanamıyorum.
Elimdeki şişeyi kafama diktiğimde gözlerim kapanmak üzereydi. Ayağa kalktım ve öylece yürümeye başladım.
Cha-Cha: Hey ufaklık!
Arkamı döndüm bunlar Hazel ve Cha-Cha'ydı, ama bakışlarına bakılırsa aptallar beni tanımıyorlardı.
Cha-Cha: Elindeki mankeni nerden buldun?
Five: Onun bir ismi var. D-
Kuşkuyla birbirlerine baktıklarında sıçtığımı anlamıştım.
Cha-Cha: İsmi nedir?
Five: İsmi.. D-.. D-
Lan! Aklıma isim gelmiyordu!
Five: Daisy! İsmi Daisy. Onu bulduğum yeri tarif edebilirim isterseniz, yakışıklı bir ihtiyarın yanındaydı.
Cha-Cha: Yakışıklı mı..? Bu Delores olamaz Hazel, hadi gidelim.
Seni sürtük.
Hazel: İyi akşamlar çocuk, ailenin yanına dön, hava soğuyor.
Ailem..
Five: Bence de dönsem iyi olur, iyi akşamlar bayım.
Yürümeye devam ederken Akademi'ye doğru gittiklerini fark ettim. Kolumdaki dövmenin aynısından Akademi'nin kapısında da vardı ve bu oranın altını üstüne getirmeleri için yeterli bir sebepti. Akademi'ye gitmek için ışınlanmaya çalıştığımda gözüm kararıyor ve başım dönüyordu. Siktir! O kadar çok içmiştim ki bayılmak üzereydim.
..
Diego: Ne mal olduğunu bilmesem uyurken ne kadar tatlı olduğunu söyleyebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8
Fanfictionnot: hikaye yarim biraklidi, bunu bilerek oku lutfen "Gücün nedir cici kız, insanları sevgiye mi boğuyorsun?" "İnsanları tek bakışımla boğmayı tercih ediyorum. Deneyelim ister misin?" "Belki daha sonra."