3.6

807 59 58
                                    

Biz de uyumaya karar verdiğimizde Five'ın yanına odasına çıktım. Yatakta arkası dönük yatıyordu.

Zoey: Hey Five. Uyudun mu?

Ses vermemişti ama uyumadığını biliyordum. Yanına yatıp onu arkasından sardığımda kesik bir nefes verip elimi tuttu ve öptü.

Zoey: Kızdın mı?

Kafasını iki yana salladı. Kafamı omzuna yerleştirip gözlerimi kapattım.

Zoey: Seni seviyorum.

Kafasını çevirip dudağımın kenarına bir öpücük bıraktı.

Five: Ben de seni seviyorum.

-

Five Hargreeves'in anlatımı

Zoey: Sana aşığım.

Henry: Ben de sana sevgilim.

Henry gözlerimin içine baka baka Zoey'nin dudaklarına yapıştığında ellerim kendiliğinden iki yanıma düşmüştü.

Five: Zoey.

Zoey beni gördü ama geri çekilmedi, aksine kollarını iyice boynuna dolamıştı. Gözlerim yanmaya başlamasına rağmen kilitlenmiş gibi başka tarafa çeviremiyordum.

Five: Zoey.

Dedim tekrardan. Gözlerini benden çekip Henry'ye döndüğü sırada boğazım düğümleniyordu.

Five: Zoey..

Yanımdaki duvardan destek alıp ona doğru birkaç adım attım.

Five: Zoey sen.

Gözlerimden akan yaşlar görüş açımı bulanıklaştırırken elimi ona uzattım. Dibinde olmama rağmen asla dokunamıyordum.

Zoey: Five.

Dizlerimin üzerine düştüm.

Zoey: Five.

Bana bakmıyordu bile.

Zoey: Hey Five.

Tırnaklarımla yerdeki toprağı elime doldurduğumda kolumda bir el hissettim.

Zoey: Five beni korkutuyorsun. Five.

Sıçrayarak gözlerimi açtığımda Zoey kolumu dürtüyordu.

Five: Zoey.

Zoey: İyi misin? Bembeyaz oldun.

Etrafa bakınıp doğrulduğumda hava yeni aydınlanıyordu.

Five: Kabus gördüm.

Zoey: Anlatmak ister misin?

Gözlerinin içine bakarken kafamı iki yana salladım. Bir süre sonra üzerimdeki şoku atlattığımda tekrar yattım. Zoey de yanıma uzanırken ona döndüm ve göğsüme yatmasına izin verdim.

-

Five: Bana biraz izin verin gücümü öğrenmem lazım.

Tabağımı alıp masadan kalktığımda Zoey atıldı.

Zoey: Ben de geleceğim.

Five: Tehlikeli.

Zoey: Yaa Five.

Dudağını büzdüğünde ona gülüp ışınlandım ve tabağımı mutfağa bırakıp tekrar masaya döndüm.

Five: Olmaz, sana zarar veririm.

Zoey: Hadi ama.

Five: Sen yanımdayken güçlerimi kontrol etmek daha da zorlaşıyor Zoey.

Diego: Dikkatli ol Five. Bir tehlike sezdiğinde buraya ışınlan.

Five: Emredersin babacığım.

Diego'ya sırıtıp boş, sadece dört ağaç olan bir araziye ışınlandım.

Five: Tamam Five, odaklan.

Gücüme odaklanıp ellerimi ileriye doğru uzattığımda gözlerimi açtım. Benden bir metre kadar uzakta olan ve ileriye giden sıcak hava dalgasını benim yaptığımı anlamam çok uzun sürmemişti. Havada şeffaf dalgalar oluşturarak ilerlerken bir ağaca çarptı ve ağacın kapı kadar alanı gözlerimin önünde kül oldu.

Five: Siktir.

Ağacın külleri uçuşurken başka bir tarafa döndüm ve bir canlı aradım. Biraz ileride yürüyen kirpiyi gözüme kestirdiğimde tekrar gücüme odaklandım. Bu sefer yine şeffaf ama gri tonlarında bir dalga kirpiye doğru gitti ve ulaştığında kirpi olduğu yerde kaldı. Yanına koşup yaşıyor mu diye baktığımda elimle dokunduğum an buzu çözüldü ve yanımdan koşup gitti. Sanırım olayı çözmüştüm ama biraz da havayla uğraşmam gerekiyordu.

Gözlerimi gökyüzüne çevirdim, gücüme odaklanırken bir anda havadaki bulutlar dağıldı ve güneş açtı. Bir kaç saatimi orda gücümü deneyerek geçirdiğinde ve hepsinde başarılı sonuç aldığımda eve döndüm. Herkes kendi halinde bir şeylerle uğraşırken ben fazlasıyla yorulmuştum.

Five: Sanırım yaşlanıyorsun Five.

Dedim yanından geçtiğim aynaya göz ucuyla bakarken. Mutfağa gidip kendime kahve yaptım ve Zoey'nin yanına gittim.

Zoey: Five. Nasıl, bensiz kontrol edebildin mi gücünü?

Gülüp yanına oturduğumda elimdeki kahveyi alıp hiçbir şey olmamış gibi içti.

Five: Kahvemi alabilir miyim?

Zoey: Hayır.

Five: Zoey.

Zoey: Five bak şu elimdeki kahve varya, bunu kıskanmama

Baş ve işaret parmağının tırnaklarını birbirine yaklaştırdı.

Zoey: Şu kadar kaldı.

Five: Yok artık Zoey.

Zoey: Yok artıkmış. Gör bakalım şimdi. Ben mi kahve mi?

Bir saniye kadar duraksayıp ona döndüm.

Five: Sen tabii ki, de neden böyle bir soru yanıtladım ben az önce.

Güldüğümde o da güldü.

Zoey: Ne bileyim böyle sormazlar mı genellikle.

Five: Bilmem.

Bir süre gözlerine bakıp dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda karşılık verdi. Saniyeler içinde kapının kırılmasıyla Zoey yerinde sıçradığında ayağa kalktım ve onu arkama aldım.

neler yapıyorsunuz ayoll. okul başladığından beri ne ölmesi bayılmışım amk modundayız bakalım. okullar da kapansa bir dert açılsa bir dert ab. iki ucu boklu değnek

𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin