𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8

3.2

Zoey Hargreeves'in anlatımı

Five ışınlandığında eski odasına gittiğine emindim. Yukarı kata çıkıp kapısının önünde durdum. Açıp açmamakta kararsız kalmıştım. Eğilip kapının deliğinden içeri baktığımda yerde oturuyordu ve bir eli göğsünün üzerindeydi. Gözlerinden akan yaşları zor da olsa görebiliyordum. Bir süre onu izledim. Sanırım ruhen de bedenen de canı yanıyordu. Eli beline gittiğinde çıkardığı silahla ne yapacağını düşünüyordum. Hiç beklemediğim bir şekilde silahı kafasına dayadığında gözleri duvarda asılı birkaç fotoğrafımıza döndü. Anında kapıyı açmak için uzandığımda kapı kilitliydi.

Zoey: Five!

Tekrar kapının deliğine eğildim. Silah hâlâ kafasına dayalıydı ve gözleri kapıya dönmüştü.

Zoey: Five yapma! Yalvarırım!

Gözünden akan yaşı elinin tersiyle sildiğinde yüzündeki kararlılığı hissetmiştim. Tetiği çekip gözlerini sıkı sıkı kapattı, korkudan titriyordum.

Zoey: Five bak. Bak daha yaşayacağın bir sürü şey var.

Five: 58 yaşındayım!

Zoey: Ama hiçbir şey yaşayamadın. Five ben seni doğru düzgün kahkaha atarken görmedim. Ömrünü kıyamette geçirdin. Çocukluğunu bile yaşayamadın.

Five: Git burdan Zoey.

Zoey: Five bunu kendine yapma. Her şeyi birlikte düzeltiriz. Hayallerimizi gerçekleştirelim. Ben seni affetim bile, ne olur sen de beni affet. Beraber başarabiliriz.

Gözümden yaşlar akıyordu.

Luther: Ne oluyor burda?

Zoey: F-Five.. İntihar edecek.

Gözleri büyüyüp kapıya doğru omuz attığında kapı kendiliğinden içeri doğru açılmıştı. Luther içeri doğru düşerken onu umursamadan kafamı kaldırdım.

Five bembeyaz yüzüyle bana bakıyordu. Anında onu kendime çekip dudaklarına yapıştığımda karşılık vererek elini belime sardı. Gözünden akan yaşlar boynuna sarılı kollarıma tek tek damlıyordu. Saniyeler sonra ayrıldığımızda Luther'ın şeytan görmüş gibi bize baktığını gördüm. O ayağa kalkarken Five'a sıkıca sarıldım.

-
(64 yıl önce)
Five Hargreeves'in anlatımı/9 yaşında

Reginald: 5 numara! Hemen güçlerini kontrol et, yoksa senin için kötü olacak!

Five: Y-yapamıyorum.

Ellerimden çıkan ateş etrafımdaki eşyaları yakmasın diye yumruğunu sıksam da yanımdaki perde alev almıştı bile.

Reginald: 5 numara odaklan!

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Ona olan nefretim sanki gücüme yansıyordu. Kalkıp üstüne yürüdüğümde geri geri adımladı. Gözlerim yanımdaki aynaya kaydığında gözlerimin kızardığını görmüştüm. Anında sırtıma vurulan tekmeyle yere düştüğümde üzerime atladı ve ellerimi bağladı.

Allison: Bir söylenti duydum, gücünü unutmuşsun.

. LoralieHargreeves. 👈🏾👈🏾 tua ile death note'u birleştirip bir hikaye yazmış. bir şans verin. ben de bulduğum ilk boş zamanında okuyacağımm
. dün bölüm atamadım, bu bölüm de çok kısa. yarın okulda toplantı var bu yüzden yarının bölümünü de bugün yazıp yayımlamaya çalışacağım.
oy ve yorum yapmayı unutmayın
.
.