𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8

5.8

Five Hargreeves'in anlatımı

Odanın kapısı hayvan gibi açılınca o tarafa döndüm, Klaus gelmişti.

Klaus: Five!

Ayaklanıp gözlerimi ona diktim.

Five: Zoey'ye bir şey mi oldu?!

Klaus: Ne alaka?!

Five: Ne bağırıyorsun lan o zaman!?

Klaus: Şuan sen de bağırıyorsun! Zoey'ye bir şey mi oldu Five!?

Five: Klaus, başım ağrıyor ne diyeceksen de siktir git şurdan!

Klaus: Söylemiyorum hiçbir şey, meraktan çatla-

Kendi kendine geriye sendeledi.

Five: Hey, iyi misin?

Klaus: Tamam bağırma kulağımın dibinde!

Five: Ne?

Klaus: Five, Henry diyor ki ona benzeyen birini görürsen kendine hakim olacakmışsın.

Five: Ne?

Klaus: Five aptal mısın kardeşim?

Ciddi anlamda mal mal ona bakarken kapı çaldı. Aşağı ışınlanıp kapıya yürüdüğümde Klaus'un merdivenden koşma sesi geliyordu.

Klaus Hargreeves'in anlatımı

Son üç basamaktan aşağı zıpladığımda Five kapıyı açtı. Yanına gittiğimde Henry hâlâ bir şeyler anlatıyordu. Kafamı kaldırıp gelen kişiye baktığımda Five gibi öylece kalmıştım.

Henry: Klaus. Klaus beni dinle. Bak Five'a dikkat et.

Five - Klaus: Henry?

Henry: Gerizekalı, ben burdayım! Bana dön bi!

Five: Sen, nasıl?

Klaus: Henry yaşıyorsun!

Henry: Klaus bana bak! Yaşamıyorum. O benim ikizim. Five'a dikkat et yalvarırım. Kendini kaybedecek.

Five karşımızdaki ikize anında sarıldığında ben Henry'nin dediklerini daha yeni hazmediyordum.

X: Ben Henry değilim, abi.

Five: Ne?

X: Harry Martin. Henry'nin ikiziyim.

Five: İ-ikizi mi?

Harry kafasını salladı.

Harry: İkizi.

Five bana döndü. Bir saniyenin altında bakıştıktan sonra tekrar ona döndü ve silahını ona doğrulttu.

Henry: Hayır! Klaus ona izin verme, Harry gerçekten ikizim!

Klaus: Five yapma! Doğru söylüyor, o senin kardeşin.

Five: Henry hiç bahsetmedi!

Henry: Başına iş açmak istemedim! Onun gücü yok, bu zamana kadar onu hep ben korudum, Norveç'te onu sakladım! Five'ı görmek için buraya geldiğinde akademinin yerini öğrenmiş. Klaus, onlara dikkat et..-

Gözden kaybolduğunda Five'a döndüm. Silahı indirmiş öylece onu izliyordu.

Five: Henry öldü.

Dedi tek düze soğuk sesiyle. Sanki onun kardeşi olduğunu sorgulama gereği duymamıştı, ya da sorgulayamayacak kadar yorgundu.

Harry: Biliyorum..

Five: Bunca zamandır senden niye bahsetmedi?

Klaus: Onu korumaya çalışıyordu.

Harry başıyla beni onayladığında içeri geçtik ve Henry'nin bana anlattıklarını onlara anlattım.

Five başını ovalamaya başlarken  Harry onu izliyordu.

Five: Neden?

Elleriyle yüzünü kapatırken konuşmaya devam ediyordu.

Five: Neden her şey üst üste geliyor? Henry neden seni benden sakladı? Neden o ölmeden burda değildin? Neden..?

Harry Five'ın omzuna kolunu atıp onu kendine çektiğinde Five tepkisizdi.

Five: Gücün ne?

Harry: Gücüm yok.

Five ona döndü sonra tekrar kafasını yere çevirdi.

Zoey: Five iki dakika odama gelir misin?

Zoey'nin bağırmasıyla Five ayaklandı ve yukarı çıktı.

Zoey Hargreeves'in anlatımı

Kapı açıldığında merdivenin üstünde o tarafa döndüm. Five gelmişti ve yüzü bembeyazdı. Merdivenden atlayıp onun yanına gittim ve elimi yanağına koydum.

Zoey: Five, ne bu halin? İyi misin?

Gözlerini kaçırdı ve yutkundu.

Five: Değilim.

Kapıyı kapatıp yatağımın kenarına oturdu ve kendini arkaya bıraktı. Yanına uzanıp ayaklarımı yatağın kenarından sarkıttığımda konuştu.

Five: Bir kardeşim daha varmış.

Kafamı ona çevirdim.

Zoey: Ne?

Five: Henry'nin ikizi.

Zoey: Nasıl? Nerden öğrendin?

Five: Aşağıda.

Gözleri tavandayken kenarından bir damla gözyaşı süzülüp yatağa düştü.

Five: Zoey ben iyi değilim. Kaldıramıyorum artık. Gücü bile yok, onu da kaybedersem.. Kafayı yiyeceğim, her saniye birine bir şey olacakmış gibi hissediyorum.

Zoey: Five.

Yanına yaklaşıp kolunun üzerine yattığımda diğer kolumla yanağını okşadım.

Zoey: Psikoloğa gitmek ister misin?

O da aynı şekilde kolunun üzerine yatıp alnını alnıma dayadı ve konuştu.

Five: İstemiyorum. Yanımda ol yeter Zoey.

Eğilip dudaklarını öptüğümde kapı açıldı ve Klaus içeri tam anlamıyla daldı.

inanin hikayenin sonu nereye gidiyo ben bile cozemiyorum 😎😎😎😎✨✨