Günler geçmişti, Five ara sıra kıpırdanıyordu. Pogo bunun uyanacağının bir işareti olduğunu söylüyordu. Five'ın yanındaydım. Elini tutmuş hislerini okumaya çalışıyordum. Benim burda olduğumu biliyordu, uzun zamandır hissetmediğim kadar mutluydu. Elimi sıktığında yerdeki gözlerim ona çevrildi.
Five Hargreeves'in anlatımı
Gözlerimi açtığımda Zoey yanımdaydı. Ona seslenmek istedim ama sesim çıkmadı. Elini sıktığımda bana döndü.
Zoey: Five, uyanmışsın! Diego! Grace! Pogo! Koşun!
Zoey Hargreeves'in anlatımı
Hepsi içeri girdiğinde Five Pogo ve Grace'i görünce irkilip yatakta geriye kaydı.
Grace: Sakin ol tatlım. Günaydın.
Five konuşmaya yeltendi ama konuşmadı.
Grace: Kendini nasıl hissediyorsun?
Yine konuşamamıştı.
Diego: Five sen yoksa..
Luther: Konuşamıyor musun?
Five kafasını iki yana salladı. Pogo hemen gidip Five'a bir kalem ve not defteri verdiğinde Five elleri titreye titreye kağıda bir şeyler yazıp Pogo ve Grace'e gösterdi.
"Benden uzak durun."
Sedyeden destek alarak ayağa kalktı ve ağır ağır salona yürüdü. Hepimiz onun peşinden gidip oturduk. Hisleri karmakarışıktı. Yorgun, hüzünlü, kızgın ama her şeyden çok kırgındı.
Diego: Five. Kıyameti bize ne zaman anlatacaktın?
Deftere hızla bir şey yazdı.
"Hiç."
Luther: Babamızı öldürdüğünü ne zaman söyleyecektin peki.
Five göz devirdi.
"Öldürmeseydim hepimiz ölmüştük."
Luther: Sebebin bu mu yani?
"Gebermek mi istiyordun Luther?"
Luther: Benimle doğru düzgün konuş!
Luther ayaklandığında Five da kalkıp üstüne yürüdü.
"Siktir git."
Luther Five'ın yüzüne bir yumruk attığında Five ışınlanmaya çalıştı ama yapamadı. Bir süre sonra vazgeçip kendisi Luther'ın sırtına atladı ve kafasını ısırdı.
Luther: Five! Bırak kafamı adi herif!
Luther Five'ı karşısına geçirip bağırmaya başladı.
Luther: Varlığın bu Akademi'ye zarar Five Hargreeves! Kıyamet de kalmadığına göre iyileştiğin an burdan defolup geldiğin yere gidiyorsun.
Five kafasını hemen not defterine çevirdiğinde Luther elindeki defteri ve kalemi sertçe çekip odanın bir köşesine attı. Five öylece bakakalmıştı.
Diego: Luther. Ne yapıyorsun sen?
Diego'nun buna üzüldüğü belliydi.
Diego: Five odana çık biraz dinlen hadi.
Five Diego'nun sözünü dinleyip sinirle yukarı çıktığında Diego Luther'a döndü.
Diego: Hep daha ne kadar kötü olabilir ki derken sen hep kendini aşıyorsun Luther. Şaka gibi. Bu haldeyken bari biraz iyi davranmaya çalış. Yazık.
Luther: Evet. Bu sefer fazla ileri gittim galiba.
Klaus: Galiba mı? Galiba. İyiymiş.
Luther: Diego. Gidip baksana. Çok üzülmüş müdür?
Diego alayla gülüp ayağa kalktı ve yukarı çıktı.
Diego Hargreeves'in anlatımı
Five ayakları yere değecek şekilde yatağına uzanmıştı. Yanına gittim ve yatağa oturdum. Onu kaldırmak için elimi uzattığımda elimi tutup doğruldu. Getirdiğim not defteri ve kalemi ona uzattım.
Diego: İşte sana yepyeni defter, istediğini yaz. Benimle dertleş Five.
Uzattığım defteri ve kalemi alıp bir şeyler yazdı.
"Her şeyimi elimden aldılar Diego. Ben ne yapacağım?"
Gözleri dolu dolu yazmıştı bunları. Elimi omzuna koydum.
Diego: Hiçbir şeyini kaybetmedin Five. Birlikte düzelteceğiz.
Kafasını iki yana salladı.
"Zoey'nin beni hatırlamamasını kaldıramıyorum."
Diego: Hatırlayacak. Allison bir süre sonra yeniden gücünü kullanacak, onu düzeltecek.
Bana döndü. Gözleri bana yalvarır gibi baktı ve kağıda yeniden bir şeyler yazdı.
"Ne olur onu yalnız bırakma Diego. Bana söz ver. Ona bir şey olmasından korkuyorum."
Diego: Söz. Kardeşim.
Kendini yeniden yatağa bıraktı ve sessiz sessiz ağlamaya başladı.
Diego: Hadi ama Five. Güçlü olmalısın.
Elleriyle yüzünü kapattı.
Klaus: Hey Fivee. Biraz daha ağlarsan ben de ağlayacağım.
Klaus gelip yanımıza oturdu.
Klaus: Hadi biraz içelim ister misin? İyi gelir?
Five kafasını iki yana salladı. O sırada içeri Luther girdi.
Luther: Five. Büyük eşeklik ettim. Özür dilerim.
Five ayağa kalkıp defteri eline aldı.
"Beni yalnız bırakın."
.
.oy ve yorum yapmayı unutmayın. Luther'a itafen ^
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8
Fanfikcenot: hikaye yarim biraklidi, bunu bilerek oku lutfen "Gücün nedir cici kız, insanları sevgiye mi boğuyorsun?" "İnsanları tek bakışımla boğmayı tercih ediyorum. Deneyelim ister misin?" "Belki daha sonra."