3.3

861 60 61
                                    

günümüz
Five Hargreeves'in anlatımı

X: Five Hargreeves için.

Elindeki mektubu uzatıp geldiği yöne doğru gittiğinde kapıyı kapatıp odama çıktım ve mektubu açtım.

"Vücudundaki beyazlığın sebebi kendi oluşturduğun hava durumundan kendini yaralaman 5 Numara. Eğer beyazlığı geçmesini istiyorsan kendi oluşturduğun hava durumuyla kendini ısıtmalısın. Tabi bunu başarabilirsen.
Reginald Hargreeves"

Zoey: Hey Five! Kahvaltı yapıyoruz!

Five: Geliyorum!

Mektubu katlayıp yastığımın altına koydum ve aşağı indim. Tabağımdan birkaç parçayı hızlı hızlı ağzıma tıkıştırırken hepsi bana bakıyordu.

Diego: Yavaş, yavaş. Boğulacaksın.

Ağzımdakileri yutup onlara döndüm.

Five: Bahçede bir işim var da.

Konuşmalarına fırsat vermeden koşarak dışarı çıktım. Gücümü kullanmaya başladım. Yüzümdeki soğukluk gitgide azalıyor gibiydi. Birkaç dakika sonra üzerimdeki kazağı sıyırdığımda beyazlık kalmadığını fark etmiştim.

Reginald: Aferin 5 Numara. Şimdi, Klaus'a gücünü öğretme zamanı.

Yanımdan geçip öylece eve girdiğinde Zoey'nin bağırarak küfür ettiğini duymuştum. Arkasından içeri girdiğimde Klaus ve Zoey cin görmüş gibiydiler.

Reginald: 4 numara. Yeni gücünü öğrenme zamanı.

-

Five: Zoey. Bak şuan gerçekten hakkın olan şaşkınlığını yaşamanı isterdim ama zamanımız yok. Arkalarından gitmeliyiz.

Zoey: Kendi ellerimizle.. Kendi ellerimizle onu gömdük. Külleri elimdeydi Five.

Bana döndü, gözleri delirmiş gibiydi.

Five: Kendine gel. Gidiyoruz.

Elini tutup bizi dışarı ışınladığımda Klaus'un elinde bir elektrik topu vardı. Zoey ikinci bir şok geçirirken düşmemesi için onu belinden tuttum.

Zoey: Five.

Bana sarıldığında diğer kolumu da beline dolarken bir yandan Klaus'u izliyordum. Gücünü pek kontrol ettiği sayılmazdı. Hatta bu yüzden Zoey'i de alıp bir kaç adım gerilemiştim.

Diego: Yeter.

Babam Diego'ya dik dik bakarken Klaus'un gücü iyice kontrolünden çıkıyordu.

Klaus: Hey hey hey! Bunu nasıl durduracağım!?

Reginald: Sakinliğini koru 4 Numara.

Diego: Nasıl durduracağını sen de bilmiyorsun değil mi!?

Reginald: Güçlerinizi yeni keşfediyorum 2 Numara!

Elindeki elektrik topu iyice büyürken kollarımda ağlayan Zoey'nin saçlarını okşuyordum.

Five: Zoey, bir dakika bekle güzelim.

Ondan ayrılıp Klaus'a yaklaştım.

Five: Klaus! Başka şeyler düşün. Burdan uzaklaş.

Klaus: Ne düşüneyim?!

Five: Güzel şeyler. Sevdiğin birini, bir şeyi. Yapabilirsin.

Klaus: Yapamıyorum.

Klaus'a doğru birkaç adım daha attım.

Klaus: Five yaklaşma!

Zoey: Five!

Five: Klaus! Beni düşünme! Burayı tamamen aklından çıkar.

Klaus gözlerini kapattıktan dakikalar sonra elindeki elektrik topu küçülmeye başlamıştı. Tamamen yok olduğunda Zoey'ye döndüm. Babama nefretle bakıyordu. Onu tutmama kalmadan yanımdan geçip babamın üstüne yürüdü.

Zoey: Git burdan! Yoksa seni öldürürüm!

Reginald: Benim kızım beni öldürecek öyle mi?

Zoey duraksadı. İlk defa içinizden birine numarasıyla değil de gerçekten babamızmış gibi seslenmişti.

Zoey: Ben senin kızın değilim!

Reginald: Resmi olarak, benim kızımsın 8 Numara. Hala benim çocuklarımsınız.

Diego: Resmi olarak, ölüsün.

Bize döndü ve Klaus'u kolundan tutup öne doğru çekiştirdi.

Diego: Köyüne dön Sir Reginald Hargreeves. Sana ihtiyacımız yok, hiç olmadı.

Reginald: 2 Numara! Buraya dön!

Zoey'nin elini tutup eve doğru yürümeye başladığımızda arkamızdan hâlâ bağırıyordu.

Reginald: Ben sizin babanızım! Sizi siz yapan benim! Sizi ben büyüttüm!

Onu arkamızda bırakıp umursamazca eve girdiğimizde arkamızdan hâlâ bağırıyordu.

.karma is for you Reggie..
.bugün başka bölüm yazarım dedim ama bunu bile zor yazdım:'')
oy ve yorum yapmayı unutmayın
.
.

𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin