Aynı anda gelen iki silah sesiyle yerimde sıçradım. Diego ellerini benden çekerken Handler'ın yere yığılan bedeni ayaklarımın dibine düşerken başımı kaldırıp Five'a baktım. Boynu ve omzunun arasından akan kan gömleğinin yakasını kırmızıya bürümüştü. Kendini toparlayıp benden önce birkaç adımla yanımıza geldi. Eğilip Handler'ın ölüp ölmediğini kontrol etmek için elini boynuna koydu. Ölmüştü. Handler ölmüştü. Five'ın yanına çöküp yüzünü bana çevirdim. Nefes nefese ellerimi tuttu ve acı içinde gülümsedi.
Five: K-kurtulduk.
Zoey: Yaran-
Five: Kurtulduk Zoey.
Gözlerim boynundayken kafamı salladım. Diego hızla yanımıza eğilip Five'ın kolunu tuttuğunda onun gözü ağlayan Henry'deydi. Klaus bunu fark edip Henry'yi onun yanına getirdiğinde Five zorla tebessüm etti. Dakikalar sonra yarası iyileştiğinde kollarımda uyuyakalmıştı.
-
(Zoey Hargreeves'in anlatımı)Henry: Tekrar deneyeceğim. Abi yalvarırım izin ver, seni kırmak istemiyorum.
Five: Henry. Hayır.
Henry: Lütfen.
Five: Hayır dedim.
Five arkasını dönüp gitmek için yeltendiğinde Henry kolunu tuttu. Five sertçe kolunu çektiğinde elinin içinde büyüyen kırmızı enerjiyi yeni fark etmiştim. Hızla yanına gidip kolundan tuttuğumda bana döndü.
Zoey: Five sakin ol.
Elleri titrerken kolunu benden kurtardı ve ışınlandı.
Zoey: Five!
Koşarak odasına çıktığımda Henry de arkamdan gelmişti. Kapıyı sertçe açtım.
Henry: Abi!
Dizlerinin üzerine çökmüş ellerini gövdesi ve bacakları arasına saklamış, iki büklümdü.
Five: Y-yaklaşmayın. Güçlerimi kontrol ede- edemiyorum.
Zoey: Five..
Yanına eğilip ona doğru emeklediğimde bana arkasını döndü.
Five: Zoey git.
Zoey: Five bana bak, nolur sakin ol.
Five: Zoey git. Yalvarırım git.
Kendini sıkmaktan kıpkırmızı olmuştu. Uzanıp omzuna dokunduğumda hissettiğim sıcaklıkla elimi geri çektim.
Five: Zoey çık git şurdan!
Bağırmasının etkisiyle sesi titrerken gözlerinden adeta ateş çıkıyordu.
Five: Henry Zoey'yi de al gidin burdan!
Henry anlık girdiği şoktan çıkıp koluna girdi ve beni dışarı çekiştirip kapıyı kapattı.
Zoey: Henry onu orda bırakamayız-
Anında odadan patlayan kırmızı ışık gözlerimi kamaştırdığında korkudan titriyordum.
Zoey: F-Five.. Five!
......
Dakikalar sonra gözlerimdeki acı gidince hızla kapıyı açtım.
Zoey: Five!
Five yerde öylece yatıyordu. Hızla yanına eğilip elimi yüzüne koyduğumda telaşla geri çektim. Yanıyordu.
Zoey: Henry! Henry gel bana yardım et! Diego! Klaus!
Henry: Z-Zoey?
Henry ne olduğunu anlayıp yanımıza geldi.
Zoey: Yardım et, yatağına çıkaralım.
Henry'nin yardımıyla Five'ı yatağına çıkardığımızda Henry'yi su ve temiz mendil getirmeye gönderip Five'ın yüzüne eğildim.
Zoey: Five, bitanem. Seni iyileştireceğim. Biraz dayan.
Henry su ve temiz mendil getirip odadan çıktığında Five'ın önce gömleğini çıkardım, sonra alnındaki saçlarını düzelttim ve ıslattığım mendili alnına yerleştirdim. Anında mırıldamayla karışık bir şekilde inlediğinde elini tuttum.
Zoey: Sevgilim, burdayım.
Five: Z-Zoey..
Zoey: Bebeğim.
Five: Üşüyorum.
Bi anda elleri yanına itelediğim örtüyü kavradığında kolunu tuttum.
Zoey: Five. Üzerin açık kalsın, ateşin var.
Five: Ç-çok- çok soğuk.
Zoey: Biliyorum ama geçecek, biraz dayan.
Elimi tuttuğunda eğilip dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım.
Zoey: Seni seviyorum.
Five: B-ben de- ben de s-se-
Zoey: Sen de beni seviyorsun.
Hâlâ gözleri kapalıyken kafasını salladı ve gülümsedi.
..
ben de sizi seviyormmm. olm kac gundur bolum atmiyom ben, olmusum 😿
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8
Fanfictionnot: hikaye yarim biraklidi, bunu bilerek oku lutfen "Gücün nedir cici kız, insanları sevgiye mi boğuyorsun?" "İnsanları tek bakışımla boğmayı tercih ediyorum. Deneyelim ister misin?" "Belki daha sonra."