6.0

344 28 5
                                    

Oda kapımın yumruklanmasıyla gözlerimi açtım ve ayaklandım.

Zoey: Bir gün olsun 'lanet alarmın sesiyle' uyanamayacak mıyım ben?

Uykulu uykulu gidip kapıyı açtım.

Five: Zoey?

Zoey: Five?

Five: Kapıda abin olduğunu iddia eden birisi var?

Zoey: Ne?

Diego da aşağıdan gelip hızla kolumu çekerek odadan çıkardı.

Zoey: Hey. Bakın uykum var tamam mı? Ne saçmalıyorsanız sonra saçmalayın.

Klaus: Diego bu adam rahat durmuyor!

Five, Diego ve benim kolumu tuttuğunda kendimi aşağıda bulmuştum.

Zoey: Klaus sen de mi- Bu adam da kim?

X: Zoey!

Bana koşacağı sırada Diego ve Five önüme geçip birbirleriyle çarpıştılar. Hallerine gülmek için başka bir zaman seçip ikisinin arasından kapıda dikilen adama baktım.

Kumral saçlı, Diego'nun boylarında ve bana benzeyen bir adamdı.

X: O benim kardeşim.

Zoey: Bundan benim de haberim olması gerekmiyor mu?

X: Zoey, her şeyi anlatacağım şunları önümden çek.

Diego: Böyle anlatamıyor musun?

Abim olduğunu iddia eden kişi sinirle nefes verdi ve konuşmaya başladı.

X: Bak, ismim Tyler tamam mı? Annem beni küçükken Hargreevs'e vermek istememiş çünkü paraya ihtiyacımız yokmuş. Sen de aynı, sıradışı şekilde doğduğunda onun tekrar geleceğini bildiği için beni göndermiş çünkü Hargreevs'in tekrar geleceğinden eminmiş.

Five: Ne anlatıyorsun lan sen?

Söylediği şeylerin doğru olduğunu hissedebiliyordum.

Zoey: Bir dakika Five.

Tyler önce Five'a sonra bana bakıp devam etti.

Tyler: Tahmin ettiği gibi olmuş ve adam gelmiş. Bu sefer bana istediği paranın daha fazlasını vermiş. Babam sen doğduktan sonra bir terslik olduğunu anlamış ve annemden ayrılmış. Bu yüzden annem-

Zoey: Beni satmış.

Tyler: Satmadı-

Zoey: Ne yaptı?

Kelimelerini seçip söylediği belliydi.

Tyler: Bak Zoey, senin tarafından öyle gözüküyor olabilir ama gerçekten ihtiyacı varmış.

Diego: Zoey ne oluyor?

Zoey: Doğru söylüyor. O benim abim.

Five: Ne?

Klaus: Ben de babanım Zoey. Bak, ismim Klaus tamam mı? Annem beni küçükken Hargreevs'e vermi-

Tyler arkasını dönüp onu taklit eden Klaus'a baktığında sağ gözü beyaza büründü, Klaus sanki önüne bir şey gelmiş gibi geri çekildi ve gözleri fal taşı gibi açıldı.

Klaus: Hayır, o hayaletlerin yanında durmak istemiyorum.

Kendi kendine mırıldandığı şeyle Five hızla Tyler'a döndü.

Five: Ona ne yapıyorsun!?

Tyler: Ufak bir ilizyon.

Five'a göz kırptı ve bana döndü.

Tyler: Şimdi.. Zoey, benimle gelmelisin.

Diego: O niyeymiş?

Tyler: Annemi ve kardeşimi alıp burdan gideceğim. Sizlik bir şey yok.

Bilmiyordu..

Zoey: Tyler.

Kafasını kaldırıp bana baktı.

Zoey: Annem öldü.

Kaşları çatıldı.

Tyler: Ne?

Zoey: Üzgünüm.

Tyler: N-ne zaman? Nasıl öldü?!

Five: Bağırma lan. Handler öldürdü.

Tyler: Onu geberteceğim.

Hışımla dışarı yöneldiğinde konuştum.

Zoey: Biz onu öldürdük.

Tekrar bize dönünce gözlerinin dolduğunu gördüm. Five göz devirip kapının önünde dikilmeye son vererek içeri geçti ve koltuğa oturdu. Tyler ise saniyeler içinde kendini toparladı ve dışarı çıktı.

Zoey: Hey! Bekle biraz.

Hırkamı alıp arkasından giderken diğerlerine döndüm.

Zoey: Hemen gelirim.

Tyler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.Tyler
.Dean

𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin