6.4

282 31 15
                                    

Arkamı döndüm.

Five: Ne?

Diego transa girmiş gibi dümdüz karşıya bakarken Tyler'ın gözlerinin açık olduğunu gördüm. Onun arkasına ışınlanıp gözlerini bağladığım sırada merdivenden gelen adım sesleriyle kafamı kaldırdım.

Harry: Five?

Sesine şaşkınlık karışırken Diego'nun önümde titremeye başladığını gördüm. Yere yıkılacakken onu tuttum ve çekiştirerek koltuğa oturttum.

Five: Diego. Hey, Diego.

Sol gözü hâlâ beyazdı, sanırım hâlâ hayal görüyordu.

Five: Diego.

Harry koşarak yanımıza geldiğinde Tyler'ın sağ gözü normale döndü ve aynı anda Diego kollarımda nefes nefese uyandı.

Tyler: Kardeşinin öldüğünü sanıyordum Five.

Gözlerini kıstı ve kapalı gözleri bir sağa bir sola hareketlendikten sonra açıldı.

Tyler: Bu onun ikizi, değil mi?

Sanırım geçmişi izlemişti. Pis pis Harry'ye bakıp güldüğünde tehlikenin farkına yeni varıyordum. Ayılan Diego'yu bırakıp Harry ve Tyler'ın arasına girdim.

Five: Onu bu işe karıştırma. Senin derdin benimle.

Tyler: Öyle mi? Madem bu kadar cesursun, neden ölmemek için direndin Five?

Harry: Ölmek mi?

Five: Harry, git buradan.

Harry arkamda hareketlendiği anda Tyler da öne atıldı ve onu almaya çalıştı. Ona dokunmasına izin vermeden Harry'le beraber bahçeye ışınlandım. Harry ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bana bakıyordu.

Five: Yalvarırım kaç.

Gözleri bi anlık arkamda takılı kaldığında tuttuğu bileğimi sıktı.

Harry: Abi-

Sol gözü beyaza büründü ve eli bileğimden yanına düştü. Omzumun üstünden arkama baktığımda göreceğim manzarayı çok iyi biliyordum; Tyler ve beyaza bürünmüş sağ gözü.

Five: Hayır, hayır, hayır. Harry.

Diego bir anda Tyler'ın arkasında belirip elindeki bıçağı onun sırtına sapladı.

Diego: Madem ayıkken bir şey yapamıyoruz, biz de zaafını kullanırız. Öyle değil mi?

...

Diego: Five.

Diego'nun sesiyle ona döndüm ve baktığı yere baktım. Tyler ve Harry nefes nefeseydi.

Zoey: Sen uyanmadan önce de böyle olmuştu.

Harry ve Tyler'ın arasına girip Harry'nin gözlerini elimle kapattım. Diego, Zoey ve Klaus da Tyler'ın arkasında ellerini ve gözlerini bağlamak için yerlerini aldılar.

Birkaç dakika sonra önce Tyler sonra Harry gözlerini açtı.

Harry: Five.

Kollarımın arasından kayacakken onu yakaladım ve düşmesine izin vermeden onunla birlikte yere çöktüm. O çökmekten çok uzanıyor gibiydi.

Five: İyi misin?

Dudakları titriyordu.

Five: Harry, cevap ver.

Harry: Five.

Sesi boğuluyormuş gibi çıkıyordu.

Five: Biraz dayan, Diego yardım et.

Diego Tyler'ın ayaklarını da bağlayıp yanımıza geldi. Harry'nin elini tuttuğunda Harry bana döndü.

Harry: Five. Henry bana anlatırdı.

Konuşmakta zorlanıyordu.

Harry: Sen iyi bir abisin. Keşke abiliğini görecek kadar yanında kalabilseydim.

Güldüm ama neler olacağını anlıyordum.

Five: Ne diyorsun Harry? Daha zamanımız var. İstediğin şeyi yaparız kardeşim.

O da gülümsedi.

Harry: Five. Ben sizin gibi değilim.

Diego: Olmuyor.

Diego'ya döndüm.

Five: Diego. Aynı şeyleri bana yaşatamazsın, bir şeyler yap.

Harry: Abi.

Nefesi kesildi, toparlamaya çalıştı ama yapamadı.

Five: Kal Harry, yalvarırım.

Gözlerinden yaşlar aktı. Acı çekiyordu, tıpkı ikizi gibi.

Aynı kader.

Gözleri bir noktaya sabitlendiğinde nefes almaya devam ediyordu.

Zoey: Five. Öldü, sadece diğer tarafta yaşadıklarının bitmesini bekliyor.

Kabullenmek istemedim ama dediği oldu. Birkaç saniye sonra ağzından çıkan son nefesiyle gözleri kapandı, kapanan gözlerinden son birkaç damla yaş boynuna süzüldü.

Five: Harry.

Alnına eğilip onu öptüm. İlk kez ve son kez abisi olarak ona sarıldım.

Artık bütün bunları kaldıracak gücü kendimde bulamıyordum.

Diego: Five üzgünüm.

Five: Onu koruması gereken bendim Diego.

Gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Bulutlar kararmış, karanlık havayı daha karanlık ve kasvetli yapmıştı. Bu bunaltıcı havanın sebebi bendim. Ağlayamıyordum. Acı, yorgunluk o kadar ağır basıyordu ki artık göz yaşımı akıtacak gücüm dahi kalmamıştı.

Boğazımda biriken yumru ağlayamadığım için canımı yakmaya başlarken önüme çöken Zoey'ye döndüm.

Zoey: Five. Beni korkutuyorsun.

Cevap vermedim, vermek istemedim. Tyler'ı burda tutmak isteyen birine kardeşimin ölümü için ağlamak istemedim.

"i told you once again,i can't do this again

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"i told you once again,
i can't do this again.."

𝖉𝖆𝖗𝖑𝖎𝖓𝖌 5&8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin