KÜÇÜK PRENS'IM -GAY

×FİNAL×

Cem adrian ~Ben seni çok sevdim

.....................
＝Aralık Ayı＝
Taksiciye parayı verip kızarmış göz içlerim morarmış göz altlarım ha bide zayıflamış bitik vücudum ile kış ayının dondurucu soğuğunu hissetmeyerek tabi uzun zamandır bir şey hissetmiyorum.

Elimdeki büyük çanta ile yokuşu dizlerime kadar gelen karlara bata çıka düşe kalka gözümden yaşlar akarak çıkmaya başladım.

Yokuşun her adımında kafamı çevirdiğim her yerde o var onun anıları var anılarımız var her yerde biz varız.

Her adımımda dahada zorlanıyorum ama pes etmicem çünkü... çünkü o... o toprağın altında üşüyor hasta olucak sonra. O hasta olmayı sevmez ki; burnum kızarıyor diye kendini çirkin sanar o, ama ona benim gözümden bi kez baksanız çirkin olmadığının farkına varırsınız.

Aksine o kadar tatlı olurdu ki o yanakları kızarır burnu hafif şişer ve burnunu sildiği için tahriş olan burnu kızarırdı. Sevmezdi mesela hasta olunca yemek yemeyi aç kalmasın diye ne yollarla yediriyorduk.

Yokuşun ortasında ve yerlerin karlarla kapladığını hiç umursamadan yere oturdum hıçkırarak ağlamaya başladım içimdeki yangını belki söndürür diye bağırmaya başladım sağ elimle dizimi döverken sol elimle kardan destek alırcasına sıkıyodum.

"Neden Allah'ım neden lütfen yarabbim onu ver beni al. Rüyalarımda bile göremiyorum artık kokusunu unutmadım ama hiç bir şeyde o gibi kokmuyor onun gibi olmuyor.

Gelmiyor ki kıyafetinden de artık kokular kokular. Allah'ım lütfen yarabbim. Lütfen lütfen

Içim yaniyor içim,sanki ciğerimi söküyorlar nefes alamıyorum derdimi anlatamıyorum kimselere olmuyor ne yaparsam yapıyım geri gelmiyor. Özlüyorum lan çok özlüyorum olmuyo işte Allah'im o ayrı ben ayrı olmuyor bari ikimiz aynı anda ölseydik. Allahım lütfen canımı al yaşayamıyorum böyle. Lütfen lütfen lütfen."

Boğazım ağrıyordu artık beni bekleyen sevgilim için zorlanarak ayağa kalktım ellerimi ve ayaklarımı hissetmiyordum. Ne güzel olurdu şuan ölmem.

Onunla hasret giderirdik belki sarılırdıkta yine o utangaçca boynuma sokulurdu bende onun saçlarını okşayıp kokusunu solurdum. Belki cesaret edip beni yine öperdi. Öperdi dimi? Sever hâlâ beni? Seviyordur dimi? seviyodur ya hem sevmesede olur ki! Onu ilk ben sevdim ona ilk ben yazdım ve ilk ben aşık oldum bekledim onun beni sevmesini ben yine beklerim ama yeterki gelsin geri gelsin.

Çok özlüyorum çok çok çok fazla.

Sonunda tellerle kaplı geniş alana giriş yaptım.

Mezarı nerde biliyomusunuz? Soylıyım mi? Hani itiraf günü birbirimizi sevdigimizi söylediğimiz kütük var ya işte onun karşısında.

Burdaki geniş araziyi durumu anlatarak satın aldık. Hala aynı burası biliyomusunuz?

O yerdeki kütüğü milim oynatmadım nasıl yerini değiştirirdim ki?

Bu kütük varya bu kütük hem herşeyin başlangıcı hem de her şeyin sonu oldu.

Onun yanına doğru ilerledim çantayı yere koyup mezarın üstündeki karları elimle yere attım. Hava zaten soğuktu birde bu karlar onu daha çok üşütürdü.

Son olarak ismi yazdığı mezarın başını sildim.

EREN KAĞAN
D.T.=18.06.2003
Ö.T.=02.09.2021
RUHUNA FATİHA