18✔

912 56 19
                                    

Emir'den;

Kabul ediyorum Bu çocuğu ilk gördüğümde hem tesadüften dolayı şaşırmış hemde Erenle konuştuğu için kıskanmıştım ama olayın gerçek yüzünü gördüğümde kıskançlık gitti.

Hepimiz şanslı ailelerde doğmuyoruz sonuçta,onlardan biride Mertmiş.

Kamp gününden 1 ay geçmişti. Ve o bir ayda da çok şey değişti.

Örneğin artık Mertle çok yakın arkadaş olduk sonra Erenle artık sevgiliyiz ,artık Eren yanlız değil onunla arkadaş olmak isteyen çok kişi var.

Yanlış anlamayın Eren hâlâ aynı Eren.

Ama kurulmak istenen arkadaşlıklar hep sahte.

Yanımızda gezen bir adet Mert için bizimle takılmak istiyorlar. Malum Yakışıklı Bey.

Yine artık benim için klasikleşmiş olarak okulun bahçesine girdiğim gibi kantine yöneldim.

Sevgilime bana ha bir de Mert'e poğaça meyve suyu alıp sınıfa doğru çıktım.

Sınıfa girdiğimde Mert erkenden sınıftaydı, tabi her zamanki gibi yine sevgilim okula uyuşuk uyuşuk geldiğinden dolayı daha sınıfta değil di.

Size bir detayı söylemeyi unuttum. Birkaç yalvarmayla Merti ve Ereni bizim sınıfa aldık.

Inanın çok zordu evet yalvardık gururumuz müdürün karşısında çöp oldu, belkide bir daha yüzüne bakamayacağız,
olabilirde bunlar gayet olası şeyler.

Ama sorun bize bunlar umrumuzda mı? Köküne kadar Hayır.

Zaten 1 sene sonra okuldan gideceğiz.

Önemli olan beraber olmak değil mi? Rezillikte utançta beraber olmak değilmidir arkadaşlık amaaan çok konuştum.

Merte poğaçayı ve meyve suyunu verdikten sonra onun bir ön masasına oturup sohbet etmeye başladık.

Öyle havadan sudan konuşurken Mert bana ciddi bi bakış attı. Ama ne bakış.ufff

"Emir"

"Hı?"

Gözlerimde ne var amk anlamıyorum ki böyle uzun uzun bakılacak. / "( /

Baktım birbirimize bön bön bakıyoruz olaya el attım.

"Mert noldu oğlum ne bakıyon öyle derin derin bir şey mi var suratımda?"

"Yok ee yani var gözünden kirpik düşmüş ona dalmışım."

"Haa tamam" diyip yüzümü elimle sildim.

Hani dua ettikten sonra amin deriz ya hah aynı o şekil neyse

"Gittimi?"

"Ney?" Ohoo bunun kafa iyice uçmuş

"Kirpik var mı suratımda?"

"Yok olması mı gerekiyordu?"

"La havle hani dedin ya sen ahhh kime laf anlatıyorum manyak "

Ona göz devirip başımı masaya koyup şarkı dinlemeye başladım.

Kaç dakka geçti hatırlamıyorum ama bi 4-5 şarkı dinledikten sonra beni benden eden baş harfi Eren sınıfa girdi bir de esneye esneye.

Hayvan.

Sınıf doluşmaya başladığı için ,sevgilim hayatım bebeğim birtanem gülüm aşkım ciğerim deyip sarılmadan sadece günaydın diyebildim.

Biraz daha erken gelseydi eğer sarılıp koklaşıp öpüşebilirdik. Benim minik üşengeç sevgilim.

Tenefüste ona aldığım poğaçayi falan yedikten sonra okulun bahçesini tavaf etmeye başladık tabi Mertle beraber çünkü o da artık bizden.

Ayrılmamız uygun olmaz. Kendisini yalnız hissedebilir. Onu dışladığımızı düşünebilir. Biz böyle şeyler olmasını istermiyiz? ASLA

Öyle böyle işte okul bitti bir günü daha kazasız belasız atlattık.

Eve gider gitmez yatağa girip uyuma planı yaparken annem arayıp ekmek almamı söyledi. Yaw sizcede ekmek almak uyku açmıyor mu? Yemin ederim ekmek alıp geldiğimde uyku muyku kalmıyor. Neyse şaka yaptım benim uykuma ekmek mi engel olcak canım benim.

Ekmekleri  alıp anneme verdikten sonra anneme bolca akşam yemeğine  beni çağırmayin, Erene ve Merte de  bir şey olmadığı sürece beni uyandırmayın diye tembihledikten sonra kendimi önce odaya sonra yatağa sonra ise yastığa atarak uyudum.

Erenden;

Selamın Aleykum gençlik. Aleykum selam dediğinizi duyar gibiyim. Eyvallah eyvallah...

Az önce okuldan kaçtık şimdi ise  hep beraber sahile doğru gidiyoruz. Bugün özgür olmayı deneyeceğiz.

Ne kadar acı değilmi bunu denememiz?

Özgürlüğü denemek...

Hepimizin içinde belli istekler var mesela yolda dans etmek gibi, bağıra çağıra şarkı söylemek gibi. Garip garip giyinip gezmek gibi ama bunların hepsi hayal.

Yani çoğumuza göre. Belki de sadece bana göre.

Çünkü bu mükkemmel hayatımız da  elalem denilen topluluklar var.

Özgürlüğümüz kendi gerçek benliğimiz elalem denilen noktada son buluyor.

Aman komşu neder, bunu yapsam şu adam nasıl anlar, şu kız ne der, şunu yazsam millet yanlış anlar mı?...

Özgürlük... Bunlar acı gerçekler. Elalemin istediği kadar özgürüz.

İşte bugün üçümüzde elalemi umursamadan isteğimiz şeyleri yapacağız.

Mesela hep isteyipte utandığımız şeyler gibi.

Giymeye çekindiğimiz kıyafetler kostümler gibi.

Hep isteyipte takamadigimiz taçlar gibi,

uyumsuz renkli kıyafetler giyip dışarda dolaşmak gibi,

kalabalık yerlerde durduk yere boktan hayat diye bağırmak gibi,

insanlara garip garip bakmak gibi,

komik sesler çıkarıp milleti güldürmek gibi...

Sadece bir gün

Elalemi unutacağımız bir gün

Yarın yine elalem olcak

Sonraki günde ve sonraki günde

Sonraki gündede

Ama sadece bugünlük unutmayı deneyebiliriz bence...

***

Bizde başkalarının gözünde elalem değil miyiz?

Ben iyice dilenciye döndüm ablalarım abilerim. Siz bence ne diyeceğimi biliyosunuz.

Uygulayın hemen.

KÜÇÜK PRENS'IM -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin