Kalbindeki İz

1.2K 44 2
                                    

Büyük bir gürültü.. Bebek sesleri,hastalar,hasta yakınları,kahkahalar ve ağıtlar. Kerem'in duyduğu ise bir çınlama. Uzun koridorun başında ki asansörün sesi.. Derin bir nefes aldı Kerem. Kafasını sıkıştırmış öylece etrafa bakıyordu. Korku ve endişe içinde. Yağmur ve Can koridorun başında beliriverdi. Yagmurun gözleri kızarmış ve dolu dolu. Kereme doğru yaklaşmışlardı.
"Kerem?" Dedi yağmur titrek sesiyle. Kerem'in o duyduğu tüm uğultular yağmurun seslenmesiyle dağılmıştı.
"Ne oldu zeybepe?" Diye devam etti yagmur. Biraz kızgın biraz endişeliydi. Kerem yavaşca başını kaldırdı.
"Kıvanç" dedi dişlerini sıkarken. "O adamı öldüreceğim." Dedi sonra bir hışımla.. Yağmur Can'a sarılmıştı. Yüzünü Can'ın göğsüne kapatıyordu. Ağladığını kimse görsün istemedi. O sırada doktor çıktı içeriden herkez doktorun yanına gitti telaşla.
"Doktor bey Zeynep, o nasıl?"
"Merak etmeyin. Herşey yolunda.. Kurşun sıyırmış korkmanıza gerek yok." Herkez bir rahatlama içersine girmişti. Yağmur ağlama ile karışık gülümsemişti.
"Allahım sana şükürler olsun!"
Kerem derin bir nefes aldıktan sonra hızla bıraktı nefesini. Yerine otururduktan sonra yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Bir kaç saniye sonra yüzündeki gülümseme silinmişti. Hızla telefonunu çıkardı.
"Alo ufuk? Sana birini bulmanı isteyeceğim."
"Tabi kerem bey.. Ne yapmamı isterseniz."
"Ben gelene kadar bodrumda tutun."
"Peki kimi?"
"Kıvanç şahin."
"Tabi kerem bey. Ben size geri dönerim.."
"Güzel."
Kerem telefonu kapattıktan sonra odaya girdi. Zeynep uyuyordu. Yavaşça oturdu yanına ve izlemeye başladı Zeynepi. Yagmurla Can kantindeydiler. Kerem bir süre Zeynepi izledikten sonra uyuya kaldı. Zeynep uyandığında Keremin koltukta iki büklüm uyuduğunu gördü. Gülümsedi ve oldukça cılız olan sesiyle seslendi.
"Kerem." Duymadı kerem. Zeynep bu sefer daha sesli olmaya çalışmıştı. "Kerem." Dedi bi hışımla. Kerem birden doğruldu Zeynepin seslendiğini görünce gülümsedi.
"Zeynep. Sen iyi misin?"
"İyiyim..Sen ne zamandan beri buradasın?"
"Yaklaşık 27 saatir " dedi Kerem gülünserken. Zeynep duraksadı ve derin bir nefes aldı. "Neden yaptın?" Dedi kerem ciddi ve kararlı bir şekilde. "Neden önüme atladın?"
"Vicdan azabı çekmemek için." Dedi zeynep gülümserken. Acı çekerken bile neşeli görünmek için uğraşıyordu.
"Nasıl yani?"
"Sonuçta Kıvanç bizi sevgili sandığı için oradaydı. Ve olmayan bir şey için hemde benim yüzümden vurulsaydın vicdan azabı çekecektim."
"O adam seni öldürebilirdi!" Dedi kerem.. oldukça ciddi ve sinirli bir halde.
"Ama yapamadı ve iyiyim."
"Sana deli olduğunu söylemişmiydim."
"Imğg hayır. Genellikle 'bencil' "
"Hah! O adam başaramadı belki ama ben başaracağım." Dedi kerem kalkıp odadan çıkarken.
"Ne? Kerem nereye? Kerem sen neden bahsediyorsun! Kerem!" Kerem hızla odadan çıkmıştı hemen Ufuğu aradı.
"Alo ufuk buldunuz mu?"
"Yerini öğrendik. Şimdi oraya gidiyorduk."
"Güzel bana konum at hemen.. bende geliyorum."
"Peki Kerem bey."
*
Yağmur ve Can , Zeynepin toparlanmasına yardım ediyordu.
"Hemen taburcu oldun. Ciddi bir durum yok demek.. " dedi can.
"Agh evet,iyiyim ben. Biran önce çıkalım şuradan."
"E-eg hadi o zaman."
Hastaneden çıktıktan sonra Arabaya doğru yaklaşıyorlardı. Canın telefonu çalmıştı ki can yavaşladı.
"Alo kerem?" Zeynep hemen durdu ve dinlemeye başladı.
"Hadi zeynep arabaya. Üsütüceksin." Dedi yagmur.
"Bi dakka canım bu onemli olabilir."
Can zeynepleri seyrederken Kerem konusmaya baslamıstı.
"Yanında biri var mı?" Zeynep eliyle sus yaptı ve kaşlarını çattı.
"Agg yok. Hayır."
"Guzel. Hemen bizim mekana geliyorsun. Kıvanç'ı bulduk."
"Aa öylemi tamam "
Can telefonu kapatırken Zeynep kaşlarını çatmış Cana bakıyordu.
"Siz napıyorsunuz ya! Beni hemen oraya götür."
"Saçmalama zeynep. Siz bi taksiye atlayıp eve gidiyorsunuz hemen."
"Can elimden bi kaza cıkmadan götür beni oraya."
"Zeynep,Kerem beni öldürür."
"Banane! Bunu onunla iş ortağı yapmadan düşünecektin."
"Kusura bakmayın kızlar. Ama eve taksiyle gitmek zorundasınız."
Can yanlarından uzaklaşırken Hastanenin yanındaki duraktan bir taksi çıkmıştı. Yağmur taksiyi durdurup binmişti.
"E hadi zeynep!" Zeynep oflaya oflaya taksiye bindiğinde Canların hemen arkasındaydılar.
"Nereye?" Diye sordu taksici .
"Ağ biz.." yağmur söze girmişti ki Zeynep araya girdi.
"Öndeki aracı takip ediyoruz."
"Ne?! Zeynep saçmalama."
"Yağmur neler oluyor öğrenmem lazım." Yağmur bu işten hiç hoşlanmamıştı Telefonunu çıkarıp cana mesaj atmaya karat verdi. Ona haber vermeliydi.
"Alayım o telefonu."
"Ne?"
"Yağmurcum telefonunu verir misin?"
"Of zeynep of!"
Kısa süreli bir takipten sonra depo olduğunu düşündügü bir yere geldiler. Arabadan indikten sonra yavaşca kapıyı kapadılar ve Canı takip etmeye devam ettiler. Can içeri girdiğinde Zeynep kapının aralığından içeri bakmıştı. Oldukça büyük bir depoydu burası ama oda süsü verilmişti. Buda oraya çok hoş bir hava katmıştı.. Yavaşca iceri girdiklerinde Kıvançı bir dandalyeye bağlamışlardı ve kerem bağırıp çagırıyordu..
"Sen kimsin lan he? Kimsin! Biz sana ne dedik. Sevgili değiliz dedik dimi? Madem adamsın da o silahı çekiyorsun niye beni vurmuyorsun lan! O kızın suçu ne?"
"Nasıl? Zeynep! Zeynep mi vuruldu?!"
"Sen var ya süzme salaksın. Ama şimdi sen öleceksin."
Kerem silahını kaldırdığında zeynep içeri atıldı.
"Kerem! Ne oluyor burda?" Dedi kızgındı ve bağıra bildiği kadar bağırdı.
"Zeynep?" Dedi kerem şaşkınlıkla "senin burada ne işin var!"
"Can saolsun." Kerem cana dönüp sinirli sinirli baktıktan sonra Zeynepe yaklaştı ve kolundan tutup çekiştiriyordu.
"Hadi gidiyoruz."
"Gitmiyoruz! Sen ne yaptığınu sanıyorsun ha? Burası dağ başımı. Hapise mi girmek istiyorsun?!"
"Umrumda mı sence."
"Benim umrumda! "
"Ne?"
Zeynep gözlerini kaçırdıktan sonra Kıvanç'ın yanına gitti.
"Zeynep! Sen , sen iyi misin?" Dedi Kıvanç telaşla.
"Umrunda mı?"
"Zeynep sana bunu yapmak istemedim."
"Sus kıvanç! Bir şey duymak istemiyorum artık." Zeynep kıvançı çözüyordu ki Kerem hızla Zeynepi durdu.
"Napıyosun!"
"Asıl sen ne yapıyorsun! Kerem bu sacmalık. Ve artık buna son vermeliyiz.." "Zeynep o seni vurdu."
"Peki sen onu vurunca senin ondan ne farkın kalacak he?"
Zeynep sinirle telefonu çıkardı ve polise haber verdi.
"Can sen burada bekle. Polis gelince bunu onlara teslim edersin." Dedi Zeynep ve hızla cıktı oradan. Keremde arkasından gidiyordu.
"Zeynep! , Zeynep bi dur" Zeynep hızını düşürmeden devam ediyordu.
"Ya zeynep!"
" Ne ya ne! "
"Bak tamam hata yaptım."
"Sus kerem ! Gercekten ben artık cok yoruldum. Ben artık kimseye güvenemiyorum. Tam hersey guzel dedim. Tamam artık hislerimde yanılmayacagım dedim.. Bu yaptıgın..Ah! Ondan bir farkın olmadığını gösterdin."
"Zeynep anla.. Ben.."
"Kerem. Bir gün çektiğimiz acıların hepsini unutabiliriz. Yeni bir umut sarıp sarmalaya bilir bizi,yolumuza devam edebiliriz yeniden. Ama kalbimiz deki izleri asla yok edemeyiz."
"Peki kalbinde kimin izi var?"
"Hiç ummadığın birinin." Zeynep hızla oradan uzaklaşmaya başlamıştı. Gözleri dolu dolu olmuştu ama sanki ağlamayacağına yemin etmişti. Geldiği taksiye geri bindiğinde evinin adresini verdi. Eve geldiğinde ise koca bir evde ne kadar yanlız olduğunu hissetti ve kendini koltuğa atıverdi. Telefonu çalmaya başladığında kimin aradığına bakmadan telefonunu kapadı. Ve derin bir nefes aldı. Biraz dinlenmesi gerekecekti ve düsünmesi. Belkide herkezden uzak kalmalıydı biraz. Bir karar verdi ve 1 hafta dağ evinde kalacaktı. Ama şimdi uyku vaktiydi.. Yarın erkenden gidecekti ve huzurlu bir hafta geçirecekti.

Yeniden AskHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin