Zeynep'in saçı bittiğin de aynada kendine dikkatli bir şekilde bakmıştı. Hafif arkaya toplanan sacları ve duvağı oldukça güzel duruyordu. Ayağa kalktı ve boy ayasının önüne geçti,yanında duran herkez Zeynep'e hayranlıkla bakıyordu.
"Peri kızı gibi." Dedi Nurgül hayranlıkla bakmaya devam ederken. Zeynep derin bir nefes verdikten sonra gülümsedi ve sarıldı Nurgüle. İçi kıpır kıpırdı Zeynepin. Camdan dışarı baktığında toplanan insanlara göz gezdirdi. Bir masada Kerem'i fark etti sonra. Gelen misafirle ilgileniyordu. Bir kac saniye sonra misafir Keremin yanından uzaklaşmıştı ve yanına Can,Barış,Bora ve Sedat gelmişti. Can,Kerem'in omzuna sertce vurduktan sonra aptal aptal sırıtıyordu.
"Hadi,kaptın kızı!" Kerem'in Can'a pis pis bakması Zeynepi gülümsetmişti. Kapının tıklanmasıyla Camdan gözünü ayırıp kapıya yöneldi.
"Gel!" Kapı yavaşca açıldığında Orhan girdi içeri ve diğerleri dışarı çıkmıştı.
"Kızım.."
"Baba."
"Çok güzel olmuşsun."
"Tesekkur ederim."
"Bak" dedi orhan cebini yoklarken. "Sana baba olamadım.."
"Baba oralara girmesek."
"Sözümü kesme bunlar önemli."
"Peki." Dedi zeynep başını eğerken.
"Her ne kadar seni benden kaçırmış olsada seni böylesine iyi yetiştirdiği ve sana böylesine güzel baktığı için ona minnettarım. Ben ve Annen senin geri geleceğin günü bekler dururduk. Ama annen buna fazla dayanamadı ve erken elveda etti dünyaya. Aslında ben annenin son dileği için burdayım." Zeynep anlam vermeye çalışırken Orhan cebinden bir kolye çıkardı ve Zeynepe doğru uzattı.
"Bu kolye.." dedi sonra. "Annenindi. Eğer seni bulursam sana vermemi istedi. " Zeynepin gözleri sulandığında tavana baktı ve eliyle hava yapıyordu göz altlarına.
"Dönde takıyım." Dedi orhan. Zeynep kolyeyi o kadar çok beğenmişti ki onu asla çıkarmayacağına soz verdi. Ve dönüp sarıldı orhana. O sırada kapı tekrardan tıklanmıştı. Gelen kızlardı. Kapıdan başlarını uzattıktan sonra mahcup bir ifadeyle Zeynepe bakıyorlardı.
"Böldük mü?" Dedi yağmur.
"Ah,hayır. Bende çıkıyordum zaten." Dedi orhan ve Zeynepe göz kırptıktan sonra odadan çıktı. Yagmur,Begüm ve Merve hayran dolu gözlerle yaklaştı Zeynepe.
"Kızım ne olmuş sana böyle!" Dedi Begüm.
"Olmuş mu?"
"Bomba!" Diye ekledi Merve.
"Daha iyisi olamazdı." Dedi yağmur ise. Zeynep hepsine kocaman sarılıp sevgi yumağı yapmıştı. Bu sırada Kerem ise Zeynepin odasının kapısına gelmişti. Boğazını temizledikten sonra yavaşca tıklattı kapıyı.
"Kim o?" Dedi Yağmur. Keremin kalbi yerinden çıkacak gibiydi.
"Benim Kerem." Zeynep heycanlanmıştı hatta kızlarda. Merve yavaşca kapıya yaklaştı ve kızlara göz kırptıktan sonra Kapıyı hafifce aralayıp o aralığın arasından geçip kapıyı tekrar kapamıştı. Kerem,Zeynepi görmemeliydi.
"Ze-zeynep nerde?"
"İçerde."
"Aşağıda herkez bizi bekliyor. Geçmemiz lazım."
"Tamam ama önce yüz görümlülüğü."
"Yüz nesi?" Dedi Kerem.
"Görümlülük canım görümlulük." Dedi Merve ise baş parmağı ve işaret parmağını birbirine sürterken. Kerem anlamıştı o zaman. Cebinden çıkardığı 200lirayı Merveye uzattı.
"Ig ıh!"
"Ne?"
"Masal gibi kız alıyorsun 200 liraya açmam ben bu kapıyı." Kerem cebinden bir 200 daha çıkardıktan sonra Merveye uzattı.
"Oldu mu?"
"Oldu enişte."
"Enişte?"
"Kızlar hazırmısınız açıyorum!" Zeynep Merveyi duyar duymaz üstüne bir kez daha baktı ve Kapının tam karşısına geçti. Kapı yavaşca açıldığında Kerem başını kaldırmasıyla Zeynepi beyazlar içinde görünce göz yaşlarını tutamamıştı. Zeynepin de gözleri yaşardığında parmağı ile gözünün kenarlarını sildi.
"Yapma ama makyajım akıcak." Dedi mahcup bir ses tonuyla. Gülümsedi bu kez Kerem ve yaklaştı Zeynepe.
"Peri kızı.." dedi bir iç geçirdikten sonra. "Göz kamaştırıyorsun."
"Sizde öyle bayım." Dedi zeynep ve Keremin koluna girmişti. Kerem ve Zeynep merdivenlerden yavaşca inerken kızlarda onları takip ediyordu. Son merdivenden inerken alkış sesleri yankılanmaya başlamıştı bile. Alkış sesleri ile yüreği hopluyordu Zeynepin. Masaya geçerken kızlar Masanın karşısında beklediler. Nikah memuru Zeynep ve Keremi selamladıktan sonra konuşmaya başlamıştı.
"Evet,şahitleri alalım." Can ve Yağmur masaya geçtiklerinde nikah memuru devam etti.
"Hepimiz burada Zeynep ve Keremin bu mutlu günlerine ortak olmak için toplandık.. Benim görevim ise onların hayatlarını birleştirmek. Evet,Sen Ahmet oğlu Kerem Sayer, Cihan kızı Zeynepi iyi günde,kötü günde hastalıkta,sağlıkta eşin kabul ediyor musun?" Orhan bir buruk olmuştu. Orada Orhan kızı denmesi gerekiyordu. Herkez Keremden bir cevap bekliyordu.
"Sonsuza dek." Dedi Kerem. "Sonsuza dek Evet."
"Peki sen Cihan kızı Zeynep,Ahmet oğlu Kerem Sayeri iyi gü-"
"Ay şiştim! Evet memur bey evet! Sonsuza dek evet!" Zeynepin bu tepkisi üzerine herkez kahkaha atmıştı.
"O zaman bende belediyenin bana vermis olduğu yetkiye dayanarak sizleri karı,koca ilan ediyorum." Herkez alkışlamaya devam ederken Kerem ve Zeynep imzasını atmıştı.
"Ayağına bas ayağına!" Diye bağırdı kızlar. Zeynep,Keremin ayağına bastığında Keremin yüzünden canının yandığı belliydi. Kıkırdadı Zeynep ve ayağa kalktılar. Memur evlilik cüzdanını Zeynepe uzattıktan sonra Zeynep evlilik cüzdanını havaya kaldırıp sallamıştı.
"Gelini öpebilirsiniz." Kerem Zeynepe döndüğünde pis bir bakış gönderdi.
"En sevdiğim kısım." Dedi sonra.
"Ya çok fenasın."
"Aslında gecenin sonu en sevdiğim ama.."
"Kerem!"
"Zeynep!" Kerem daha fazla beklemeyip yapıştı Zeynepin dudaklarına. Zeynep utanmıştı Herkezin karşısında bu duruma düşmekten.
"Naptın sen?"
"Napmışım ki?"
"Herkezin içinde,babamın önünde.."
"Çokkez yaptık boşversene." Zeynep bir yandan gülerken bir yandan pis bakışını savuruyordu Kereme. Dans müziğinin çalması üzrine Kerem Zeynepi ortaya sürüklemişti ve dans etmeye başlamıştılar.
"Ben kendime hep şu soruyu sordum ; " Mutluluk nasıl bi'sey? " ve cevabını hiç bulamamıştım. Ama artık biliyorum.." dedi zeynep Keremin gözlerine kenetlenirken.
"Peki.." dedi kerem sonsuzluk kadar uzun gelen bir nefesten sonra "Neymiş mutluluk?"
"Herkezin mutluluğu ayrıdır. Herkez mutluluğun,mutlu olmanın peşinden koşar.. Benim mutluluğum sendin Kerem. Ve o mutluluk şimdi sonsuzluk kadar derin bir kavram benim için. Çünkü benim sonumda sensin sonsuzluğumda." Gülümsedi Kerem. Zeynepin söyledikleri onu çok etkilemişti.
"Sonsuzluğuma hoş geldin."
"Benim güzel misafirim,sen hep hoşgeldin." Dedi Kerem,Zeynep ise sarıldı Kereme ve başını keremin omzuna yaslarken dans etmişlerdi.
*
.. 3 YIL SONRA ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Ask
Romance'Mutluluk nasıl bi'şey?' * Bir aldatılış sonrası Karşılaşan kalpleri kırık iki insanın hikayesi.. Hikaye danısmanı ve kapak tasarımı ; Tutku * OYUNCULAR; -Zeynep- Hande Doğandemir -Kerem- Kerem Bürsin -Bora- Can Sipahi -Barış- İsmail E. Sasmaz -Meli...