Kapının tıklanmasıyla kapıya baktı Melis. Karşısında oldukça yakışıklı bir çocuk vardı ve ağzı açık baka kalmıştı.
"Buyrun." Dedi sonra.
"Merhaba ben kereme bakmıştım."
"Abim? O can'ın yanında."
"Öyle mi?"
"Siz?"
"Ha ben aksel. Şehir dışındaydım , keremle bayadır görüsmüyorduk o yüzden gelmiştim."
"Öyle mi?" Dedi melis hayran hayran bakmaya devam ederken.
"Neyse ben daha sonra gelirim."
"Agg girsene." Dedi melis birden. "Abim birazdan gelir." Aksel bir süre düsündükten sonra girdi içeri.
"Rahatsız etmiyorum umarım."
"Ag yok. Bende yeni geldim yurt dışından,o yüzden evin hali böyle."
"Anlıyorum.. ben keremin bir kız kardeşi oldugunu bilmiyordum."
"Çoğu kişi bilmiyor.. ülke,ülke gezerim ben. Fazla görünmem etrafta."
"Hımm ne güzel."
"Öyle."
Melisle aksel sohbeti koyulaştırmış birbirlerine anılarını anlatmaya başlamışlardı ki kapı çaldı. Melis kapıya bakmaya gitmişti ki gelen keremdi.
"Hoşgeldin abi."
"Hoşbulduk ufaklık." Dedi kerem melisin saçını karıştırırken.
"Bak kim gelmiş.." kerem başını içeri doğru uzattığında akseli görmesiyle ağzının kulaklarına varması bir olmuştu.
"Vaov! Kardeşim." Dedi aksele sarılırken "Sen ne zaman geldin?"
"Bir kac dakika önce."
"Vay be! İyiki gelmişsin." Dedi tekrardan sarılırken.
"Ee neler yaptın bakalım?"
"Ne yapalım be aynı,bugün tüm sevdiklerim geliyor ha." Dedi kerem melise dönüp.
"Ya tabi.. Ha abi bugün bir kız geldi." Kerem kaşlarını çattı.
"Kız mı? Kimmiş?"
"Bilmem söylemedi."
"Nasıl söylemedi?"
"Ne bileyim birşey demeden gitti işte.."
"Nasıl biriydi?"
"İşte benden biraz uzun siyah,kıvırcık saçlı oldukçada güzel bir kızdı."
"Zeynep bu!"
"Ne?" Dedi melis şaşırırken. "Niye geldiki siz küs değil miydiniz?"
"Evet öyleydik.." dedi kerem birden ayağa kalkarken. "Benimle barışmak için gelmiş olabilir." Dedi kapıya doğru devam ederken.
"Abi nereye?"
"Zeynepi bulmam lazım.. aksel sen burda kal ben gelicem."
"Tamam kardeşim." Kerem kapıdan bir hışımla çıkmıştı.
"Hay allah!" Dedi melis.
"Zeynep kim?" Diye de sordu aksel.
"Abimin arkadaşı,aslında.." melis zeynepi aksele anlatırken Kerem arabaya atlamış zeyneplerin evinin yolunu tutuyordu. Bir yandan gülümsüyordu çünkü zeynep keremi affetmişti. En azından kerem böyle düsünüyordu.. Zeyneplerin evinin önüne geldiğinde Zeynep bir arabaya bavul yerleştiriyordu anneside başında bekliyordu. Keremi fark ettiğinde zeynepi dürttü.
"Zeynep , Kerem geldi." Zeynep dönüp baktığında keremin şaşkın yüzüyle karşılaştı. "Siz kavga mı ettiniz?" Dedi demet.
"Anne ben ayrıldım keremden." Dedi zeynep.
"Ne ? Neden? "
"Bunu daha sonra konuşuruz. Ben niye gelmiş bir öğreniyim."
"Tamam git hadi." Zeynep arabaya yaklaşınca kerem arabadan indi.
"Zeynep" dedi usulca. "Nereye böyle."
"Annemle İzmire gidiyoruz."
"Ne? Neden?"
"Annemde bende yorgunuz. Uzaklaşmamız gerek buralardan.."
"Bana gelmişsin bugün. Melis söyledi."
"Hah! Sevgilinin adı melis mi? Güzelmiş.."
"Ne?,Zeynep sen,sen yanlış anlamışsın.. Melis benim sevgilim değil. Melis benim.."
"Kerem! Bana neden bunları anlatıyorsun? Kimse kim. Bundan banane."
"Belki ben açıklama gereği duyuyorumdur."
"Sacmalama.. annem bize bakıyor. Ona ayrıldıgımızı söyledim. Bizi barıştı sansın. Şimdi sarılalım hem o mutlu olsun hemde biz vedalaşmış oluruz."
"Zeynep.." zeynep kereme sarılmıştı ki Kerem bir şey diyemedi. Dona kalmıştı. bir süre sonra kavradı zeynepin belini ve sarıldı zeynepe.
"Hoşcakal." Dedi zeynep. Tam gidiyordu ki kerem kolundan tuttu.
"Zeynep.. gitme."
"Sadece bir süreliğine.."
"Peki affettin mi beni?"
"Sonra konuşuruz." Dedi zeynep demetin yanına dönerken. Zeynep hemen yüzüne sahte bir gülümseme iliştirdi.
"Noldu gülüyor yüzün,barıştınız mı?" Dedi demet.
"Hıhı."
"Sen çok seviyorsun bu keremi. Oda seni seviyor.. hep böyle birlikte olun. Olur mu?" Zeynep bir şey demedi. Başını salladı sadece ve bindi arabaya. Şöför evin önünden ayrılırken kerem gidişlerini izledi. Zeynep başını cama yaslayıp baktı kereme. Ve daha sonra kayboldu gözden.
"Siz neden ayrılmıştınız keremle?" Dddi demet.
"Hah önemli bir şey değil,tamamen benim inatçılığım."
"İyi bakalım.. sen kalsaydın keşke. Ama tatil iyi gelir."
"Ya evet."
"Kerem özleyecek seni." Gülümsedi zeynep ve yola bakmaya devam etti. Bir süre sonra havaalanındaydılar. Bir süre bekledikten sonra bekledikleri anons geldi ve ilerlemeye basladılar. Zeynep duraksadı ve demete baktı.
"Anne?"
"Efendim."
"Ben,ben gelmiyorum."
"Neden,ne oldu?"
"Benim keremin yanında olmam gerek."
"Sen nasıl istersen kuzum."
"Kendine dikkat et oralarda olur mu? Özletme fazla.."
"Merak etme kuzum. Sende keremi hic yanlız bırakma,hep birlikte olun."
"Merak etme annecim." Demet gülümsedikten sonra uçaga binmek için ilerledi. Zeynep ise el salladı arkasından ve geldikleri araba ile eve döndü geri. Kendine bir kahve koyduktan sonra televizyonun karşısına kuruldu. Kanalları dolaşırken bir haber gördü ve durdu. Bu haber bir uçagın düsdüğünden bahsediyordu. Zeynep birden doğruldu ve dikkatle izlemeye başladı haberi.
"Bir saat önce istanbuldan izmire gitmek için havalanan uçak bilinmeyen bir nedenden dolayı düşmüş ve yolcuların hepsi hayatını kaybetmiştir." Zeynepin gözleri yaşarmış ağzı açık şaşkın bir şekilde bakakalmıştı.
"Anne?" Dedi güclükkle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Ask
Romance'Mutluluk nasıl bi'şey?' * Bir aldatılış sonrası Karşılaşan kalpleri kırık iki insanın hikayesi.. Hikaye danısmanı ve kapak tasarımı ; Tutku * OYUNCULAR; -Zeynep- Hande Doğandemir -Kerem- Kerem Bürsin -Bora- Can Sipahi -Barış- İsmail E. Sasmaz -Meli...