Güzel bir Güne uyanmışlardı ,fakat artık dönmenin vakti gelmişti. Koca bir şirket onları bekliyordu. Ucağa bindiklerinde zeynep ile kerem tabletten film izliyordu. Melis dergilere bakarken Bora başını arkaya yaslamış müzik dinlerken uyuyordu. Yağmur ile Can ise her zaman ki gibi kavga ediyordu. Bir süre sonra uçagın hafif sallanması sonucu Bora Melisin omzuna düştü ve uyanmadan uyumaya devam etti. Melis ise bir süre omzunda yatan Borayı seyretti daha sonra dergilere bakmaya devam etti.. istanbula yaklaştıklarında Bora hafifce gözlerini aralamıştı ve birden kaldırdı başını.
"Ben,ben çok özürdilerim." Dedi Bora melise.
"Önemli değil." Dedi melis. Bora gülümsedikten sonra kulaklığını kulağından çıkardı. Daha sonro uçakta yapılan anons üzere kemerlerini bağladılar. Uçak iniş yapmak üzereydi.
"Harika bir haftasonuydu. Tesekkur ederim.." dedi zeynep.
"Benim içinde." Dedi kerem ve zeynepin saçına bir öpücük kondurdu. Daha sonra uçaktan inmişlerdi.
"Yemek yemeğe gidelim mi?" Dedi kerem.
"Ben cok yorgunum." Dedi yagmur.
"Yagmur yoksa bende yokum." Diye ekledi can.
"Aslında bu planı daha sonra yapalım. Bende cok yorgunum ve yarın şirkette deli gibi iş var." Dedi zeynep.
"Patron sensin,istersen gitmezsin. " Zeynep gülümseyip başını yana attığında ileride ki duvarın arkasından birinin onu izlediğini fark etti.
"O zaman eve bırakıyım ben seni." Dedi kerem. Zeynep kereme döndüğünde başını salladı ve o duvara tekrar baktığında orada kimsenin olmadığını gördü. Kerem arabaya doğru ilerlediğinde zeynep aynı yerde duruyordu.
"Zeynep?"
"Hı? Şey tamam geldim." Zeynep arabaya bindiginde kerem zeynepe döndü ve zeynepi seyrediyordu. Zeynep ise dalgın bir biçimde dışarı bakıyordu.
"Zeynep? Sen iyi misin? Bir şey mi oldu?"
"Hı? Hayır,iyiyim. Yorgunum biraz o kadar.." "Emin misin?"
"Hıhı. Gidelim hadi.."
*
Zeynep eve geldiğinde direk odasına gitti ve valizini yerleştirdikten sonra,yatağına yattı. Bugün olanları düşünmemeye karar verdi. Hayatının en güzel hafta sonunu geçirmişti ve oldukça yorgundu. Gözleri istem dışı kapanırken derin bir nefes aldı ve uykuya bıraktı kendini. Bir kaç saat sonra içeriden gelen sesler ile araladı zeynep gözlerini korku ile sesi dinlerken saate baktı ve saatin 3.00 oldugunu gördü. Kapıyı hafifce kitledikten sonra kapının arkasına geçti ve telefonunu aldı.
"Alo?"
"Zeynep? Bisey mi oldu? "
"Kerem hemen yukarı gelmen lazım evde biri va-" zeynep cümlesini tamamlayamadan kapıyı zorlayan kişi kapıyı kırmıştı.
"Kimsin sen? Git hemen buradan!"
"Seni almadan hiçbir yere gitmem."
"Ne?!" Zeynep korku ile adamın görünmeyen yüzünü secmeye çalışırken adam Zeynepi bayıltıp kucağına almıştı. Ve aşagıdan gelen keremi görünce yukarı çıktı. kerem hızla eve girip etrafa bakınırken , adam zeynepi tekrar kucağına alıp aşağıya inmişti.
"Zeynep,zeynep nerdesin!" Aşağıdan gelen araba sesleri üzerine Kerem cama yönelmişti. Adam zeynepi arabaya bindiriyordu.
"Lan! Bekle lan orada." Kerem hızla aşağıya indiğinde arabanın çoktan gittiğini gördü.
"Hasssiktir!" Elleri ile başını sıkıştırırken telefonunu alıp Borayı aradı.
"Bora acil gelmen lazım abi."
"Ne oldu?"
"Zeynepi kaçırdılar,hemen bizim evin oraya gel"
"Ne? Tamam abi,merak etme hemen geliyorum."
*
Bora geldiğinde Kerem etrafta koşmayı bırakmış Borayla birlikte polise gidiyorlardı. Kerem telefonunun görüntülü aranması üzerine kenara çekti arabayı.
"Ne oldu abi?"
"Ne bileyim? Bu saatte bi numara beni görüntülü arıyor." Kerem telefonu açtığında 32 diş gülümseyen Aksel karşılıyor.
"Hey! Merhaba eski dostum."
"Ulan Aksel!.."
"Şisisisit. Simdi hiç küfürlere başlamayalım. Bak yanımda kim var?" Aksel telefonunu uyuyam zeynepe çevirdiğinde Kerem direksiyona bir yumruk attı. Ve telefonu Boraya verdikten sonra çalıştırdı arabayı. Ve bir taraftan akselle konusurken bir taraftan zeynepin evine giriyorlardı.
"Aksel öldürcem seni!"
"A-aa! Bence çok eğleneceğiz."
"Ne diyosun lan orospu çocuğu! Nerdesin lan? Söyle nerdesin!"
"Yok,öyle olmaz. Bir oyun oynayacağız. Senin için Zeynepin evine bir şey koydum. Onu bulmanız gerekiyor önce. Bilmecemiz ise 'Yakarsan kül olur,açarsan Dünya olur. ' Baslayın bakalım."
"Ak-!.. Kapattı. Kapattı pezeveng!"
"Tamam abi sakin ol."
"Ne sakin olucam lan. Herif kız arkadaşımı kaçırmış."
"Bak zeynepin evine gidip o şeyi bulmamız lazım. Ne demişti? Yakarsan kül olur,açarsan dünya mıydı?"
"Ne olabilir,ne olabilir!.. Kalp!"
"Ne alakası var?"
"Ya ne bileyim derler ya.. 'Yandım bittim kül oldum.' Diye."
"Yok,yok başka birşey."
"Dünya nedir? Yuvarlak birşey,yani küre olan."
"Ülkelere bakarsın."
"Hıhı.hıgım..Bu-Buldum! Ha,Harita."
"Arayalım abi." Kerem hızlı bir şekilde televizyon ünitesini karıstırmaya baslarken Bora kitapların arasına bakıyordu.
"Buldu mu? Yok mu?"
"Yok abi." Kerem ve bora bir süre etrafı karıştırdıktan sonra hertarafa bakmışlardı.
"Yok,yok!" Keremin sinirle vurduğu masa devrilmişti ve altından bir kağıt çıkmıştı.
"Abi?"
"Ne!"
"Bak." Dedi bora yerdeki kağıdı gösterirken.
"Aç hemen,aç." Haritayı açtıklarında meydana gitmeleri gerekiyordu.
"Hadi acele et." Dedi kerem hızla evden çıkarken. Arabaya bindiler ve meydana gelmişlerdi.
"Hani? Zeynep falan yok burada!" Aksel ise onları Levonun kameraya çekmesi üzerine ne yaptıklarını gorebiliyordu. Daha sonra aradı keremleri.
"Vaay demek buldunuz."
"Burdasın dimi lan? Burdasın!"
" cıkcık cık. Bilemedin Sayer.."
"Tamam kes zırvalamayı,nerdesin?!" Dedi bora.
"Vayy.. tamam o zaman finale geldik. Sıra bulmacayı çözmede. Bulmacayı çözersen Zeynepin nerde olduğunu bulursun."
"Ne bulmacası lan!" Aksel telefonu kapattıgında kerem sinirle başını sıkıştırıp etrafa bakınıyordu.
"Abicim gül istermisin?"
"Yok,abla hiç sırası değil." Dedi bora. Gül satan kadın,sepetinden zeka küpü çıkarıp Boraya vermişti. Bora Küpe baktığında beyaz renkteki küplere farklı halfler yapıştırdığını gördü.
"Abi?"
"Hı.. bune lan?"
"Ben,ben bunu çözebilirim."
"O burada bir yerlerde! " kerem etrafa bakınmaya devam ederken köşedeki Levoyu fark etti.
"Abi sen onu çöz,ben bir şey farkettim." Dedi Kerem levonun peşinden koşarken. Bir süre koştuktan sonra Levoyu çıkmaz sokakta sıkıştırmıştı.
"Nereye kaçıyorsun ha?!" Dedi kerem Levoya bir yımruk sallarken. Daha sonra yere yığılan Levoyu kaldırdı Kerem ve yapıştı boğazına.
"Nede lan zeynep?"
"Ben-ben bilmiyorum."
"Söylemezsen hemen,şuanda öldürürüm seni!" Dedi kerem silahı Levoya doğrulturken.
"Abi dur,tamam.. Gemiye yüklenen konteyırların birinde."
"Ne?!" Kerem hızlı bir sekilde taksiye binerken Bora bulmacayı çözmüş keremin arabasına binecekti. Zeynep ise o kocaman,kapkara yerde sadece bir el fenerinin aydınlattığı ufacık yerde aralamıştı gözlerini. Birden ayağa kalktı ve etrafına baktı.
"Nerdeyim ben? Ne oluyor ya!" Dedi kendi kendine. Ve el fenerini yerden aldıktan sonra etrafın tuttu. Kolostrofobisi olan zeynep nefeslerinin kesildiğini hissetmeye başlamıştı bile. Hızla vurmaya basladı duvara.
"Yardım edin! Kimse yok mu?! Ben burdayım. Yardım edin!" Zeynep bir sure bagırdıktan sonra gucsuz düşmüştü. Derin derin nefes alırken yere oturdu yavaşca. Kerem taksiden hızlı bir sekilde indi ve kosusturmaya basladı etrafta.
"Zeynep! , zeynep!" Binlerce konteyırların arasından kosarak gecerken Zeynep keremin sesini duymuştu.
"Kerem! Kerem ben burdayım."
"Zeynep!" Diye bagırdı birkez daha.
"Kerem? Kerem ben burdayım! Kurtar beni kerem." Kerem sesin oldugu konteyırın onune geldikten sonra durdu ve acmaya calıstı. Oldukca sıkılastırılmıstı.. bir sure zorladıktan sonra sonunda acmıstı. Zeynep yerde oturmus derin derin nefesler alıyordu. Kerem hemen yanına oturdu ve avucladı yanaklarını.
"Bak buldum seni,geldim."
"Ne-nefes alamıyorum."
"Tamam,nefes alacagız simdi.. hop aldım seni." Dedi kerem zeynepi kucagına alıp dısarı tasımıstı. Daha sonra oturttu yere
"Tamam sakin ol,bak gecti güzelim. Derin derin nefes al,benim gibi." Dedi kerem ve zeynepin sakinleşmesini sağladı. Arkadan Bora geldi sonra.
"Ah! Bulmuşsun." Dedi Bora büyük bir oh çekerken. "İyi misin?"
"İyiyim." Dedi zeynep ve ayağa kalktı yavaşca. "Ben,kim oldugunu görmedim.." dedi zeynep herseyden habersiz.
"Ha! Biz biliyoruz o-"
"O hırsızmış ya." Dedi kerem Boranın sözünü keserken. "Hadi gidelim buradan." Zeynep kafasını sallamıstı ve Kerem Zeynepin yürümesine yardımcı olup arabaya bindirmişti. Bir kac adım otede duran Boranın yanına gitti kerem.
"Hadi binsene."
"Yok abi ben taksiyle giderim de.. Sen neden söylemedin zeynepe?"
"Bilmesin şimdi.. bilirse işler karışır. Ama o orospuya gösterecegim günunu."
"Tamam abi sakin ol,zeynep duyacak."
"Herneyse onun isine sonra bakacagım,atla bırakayım seni."
"Yok abi saol. Fazla yoruldunuz zaten. Taksi hazır burada ben taksiyle gidiyim."
"Tamam nasıl istersen." Keremle Bora tokalaştıktan sonra Kerem arabaya bindi ve Zeynep de Basını keremin omzuna yaslamıstı. Uyumayı planlıyordu ve öylede olmustu.
"Zeynep?" Dedi kerem evin onune geldiklerinde. Zeynepi uyandırmaya kıyamıyordu. Yavasca kurtardı omzunu ve Zeynep kucagına alıp yukarı cıkardı. Zeynepi kendi yatagına yatırdıktan sonra salonda kanapede uykuya bıraktı kendini.
*
Sabah oldugunda zeynep baska bir odada uyanmanın saskınlıgını yasarken ayaklarını süre süre salona gecti ve Keremi koltukta uyurken görünce gülümsedi. Mutfağa gecti ve kahvaltı hazırlamaya karar verdi. Bu kereme bir tesekkur olabilirdi. Menemen hazırlamaya basladıktan sonra sofraya güzelce kahvaltılıkları yerleştirdi. Kerem gözlerini araladığında direk menemenin kokusunu hissetmişti. Başını kaldırdı ve amerikan mutfağı olduğundan zeynepi açıkca görebiliyordu.
"Zeynep?"
"Kerem!"
"Napıyorsun?" Dedi kerem yavasca zeynepe yaklasırken.
"Kahvaltı hazırladım." Dedi zeynep ise sofrayı gösterirken.
"A-aa sen kahvaltı hazırlayabiliyor muydun?"
"Elbette. Neden?"
"Ne bileyim birlikte bir sure aynı evde kaldıl ama sen bir kez bile kahvaltı hazırlamadın."
"Ama ask olsun kerem!"
"Olsun güzelim benim,olsun." Dedi kerem zeynepe sarılıp boynuna öpücük kondururken.
"Hadi yıka yüzünü de gel." Kerem gülümsedikten sonra banyoya geçti ve elini yüzünü yıkayıp geri geldi. Sofraya oturduğunda zeynep serfisi açtı ve yemeklerini yemeğe basladılar.
"iyisin degil mi?"
"Sayende cok iyiyim." Kerem masum bir gülücük gönderirken # Keremin telefonu çalmuştı. Arayan; Gizli numara
"Kim?" Dedi zeynep saskın saskın telefona bakan keremi fark edince
"Bilmiyorum. " dedi kerem ve actı telefonu. "Alo?"
"Simdi hicbirsey belli etme ve beni iyi dinle. Hicbir sey bitmedi.. Geri döneceğim. Seninle olan oyunumuz bitmedi Eger bundan birinin haberi olursa ve dediklerimi yapmazsan etrafında ki sevdiklerin teker teker ölecekler. İlk görevin için benden gelecek olan telefonu bekle." Dedi aksel ve kapattı telefonu. Kerem neye ugradığını şaşırırken sordu Zeynep
"Kerem? Kimmiş.."
"H-hiç.. ba-banka!"
**
Arkadaslar bir onceki bolume cok az vote geldi ve ben vote sınırı koymaya karar verdim. 17-20 vote olmadan bölum gelmeyecek bundan sonra bilginize..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Ask
Romance'Mutluluk nasıl bi'şey?' * Bir aldatılış sonrası Karşılaşan kalpleri kırık iki insanın hikayesi.. Hikaye danısmanı ve kapak tasarımı ; Tutku * OYUNCULAR; -Zeynep- Hande Doğandemir -Kerem- Kerem Bürsin -Bora- Can Sipahi -Barış- İsmail E. Sasmaz -Meli...