Kerem çaresizce kafasını sıkıştırmış ne yapacağını düşünürken Aksel aradı.
"Ulan Or-!"
"Şişişiğtt Sayer,yakışmıyor sana bunlar."
"Ne yaptığını sanıyorsun lan sen? Bu ne demek oluyor!"
"Apaçık ortada değil mi? Yılmazlar Zeynepi daha bebekken kaçırmışlar."
"Bu nasıl olur?"
"Valla şimdi seni Zeynepten soğutmam lazım. Bu yüzden bunu Zeynepe sen söyleyeceksin."
"Aksel saçmalama!"
"Valla,Zeynepin yanına gitmem bir kaç dakika sürer."
"Tamam lan Orospu cocuğu! Ona bir şey yaparsan öldürürüm seni. Ak-Aksel!" Aksel telefonu Keremin yüzüne kapatmıştı. Kerem ne yapacağını çaresizce düşünmeye devam ederken Orhanla daha sık iletişim kurmaya karar verdi.
*
Zeynep bavulunu hazırlamaktaydı artık sıkılmıştı aynı şeyleri yaşamaktan sürekli kaçmaktan. Kapı çaldığında kapıya yöneldi ve açtı kapıyı gelen Melisti.
"Melis?"
"Canım iyi misin?" Dedi melis Zeynepe sarılırken.
"Değilim." Dedi zeynep. İçeri geçtiklerinde Melis bavulu görmesi ile şaşırmıştı.
"Zeynep nereye?"
"Gidiyorum."
"Na-Nasıl? Nereye?"
"Bilmiyorum."
"Zeynep yapma,kendini cezalandırma böyle. Kız,bağır,çağır ama böyle çekip gitme "
"Yapamıyorum Melis, Olmuyor. Keremi,Abini her gördüğümde o gördüklerim canlanıyor karşımda. Canım acıyor.."
"Zeynep.. Bak kızma ama Kerem yapmaz."
"Yaptı ama Melis. Bende Yapmaz diyordum ama yaptı."
"Bak,konuşalım ha?"
"Yapamam."
"Ya bunu yapmaya hakkın yok! Bunu ne Bana,ne yağmura nede Kereme. Hatta Kendine yapmana hakkın yok.!"
"Melis çekil önümden." Dedi zeynep kapıyı kaplayan Melisin çekilmesini beklerken.
"Hayır,gidemezsin."
"Ya ben yoruldum artık! Hayal kırıklığı yaşamaktan yoruldum."
"Zeynep bak-" zeynep Melisi birden kenara itmişti ve bavulunu aldığı gibi hızlı adımlarla indi aşağıya. Melis de peşinden gidiyordu.
"Zeynep dur! Zeynep." Zeynep kaldırımın koşesinde taksi beklemeye başladığında Melis yetişip Zeynepe sarıldı.
"Bari hoşcakal demeden gitme." Dedi Melis dudağını büzerken. Zeynep hızla sarıldı melise gözünden akan yaşları umursamadı ve gelen taksiye bindi. Taksi uzaklaşırken Melis Keremi aramaya karar verdi.
"A-alo abi?"
"Melis suan çok yoğunum."
"Abi önemli."
"Ne var melis?!"
"Zeynep,o gidiyor."
"Ne? Nereye gidiyor!" Dedi kerem hızla ayağa kalkarak.
"Bilmiyorum. Otogara gidiyor şimdi. Abi yetiş."
"Tamam kapat." Kerem telefonla Zeynepi ararken bir yandan da Arabasına atlamış Otogara geliyordu. Zeynep otobüsünü bulup bindiğinde Telefonun çaldığını fark etti. Keremin aradığını görünce Meşgule attı. Kerem ise otogara gelmişti ve hızla indi arabadan. Otobüslerin içine bakmaya başlamıştı. Ama Zeynep yoktu. Sonunda camdan gördü Zeynepi ve hızla girdi otobüse. Otobüs hareket etmeye başladığında Kerem umursamadı ve yaklaştı Zeynepe.
"Kerem?!" Dedi zeynep yeni fark ederken.
"Zeynep gitme."
"Senin burada ne işin var?!"
"Zeynep gidemezsin!"
"Sen bana karışamazsın."
"Bak,tamam kendim için istemiyorum. İnan bana.. çıkmam karşına,sormam seni. Sadece vazgeçme buradan,hayallerinden "
"Kerem in! Herkez bize bakıyor."
"Zeynep yapma. Lütfen yapma,bak ne istersen yaparım. Ama terk etme.."
"Daha fazla saçmalamadan in!"
"Tamam o zaman ben giderim."
"Ne?"
"Eğer seni mutlu edecekse ben giderim." Dedi Kerem. Zeynep duraksadı ve bakıyordu öylece Kereme. "Abi dur." Dedi kerem şöföre ve Zeynepin kolundan tutup aşağı inmişti
"Bırak beni,bırak!" Kerem aşağıya indiğinde Zeynepin kolunu bırakmıştı ve uzaklaşmıştı otobüs.
"Senden nefret ediyorum.! Senden Nefret ediyorum!" dedi zeynep.Kerem yaşaran gözlerinin akmaması icin direniyordu. Ve bir şey demeden arabasına doğru yürümeye başladı. Zeynep ise ağır adımlarla Taksi durağına yürüdü. Eve geldiğinde Keremin arabasını gördü. Kerem çoktan gelmişti demek. Merdivenleri hızla çıkıp eve girdi. Balkona geçip derin bir nefes aldıktan sonra yaşaran gözlerini aldırmadan seyretmeye başladı yıldızları. Daha sonra Melisin 'abi!' Sesini duymasıyla bakışlarını aşağıya çevirdi. Kerem gerçekten de gidiyordu. Melis ise sarıldı abisine sıkı sıkı. Kerem bavulunu bagaja koyduktan sonra arabaya binerken Zeynepi fark etti ve bir süre baktıktan sonra yola çıktı. Rotası yoktu sadece Zeynepten uzağa.. Bunu yapmak zorundaydı. Buna mecburdu. Kötüydü kerem düşünmezdi kendinden başkasını sevmezdi. Sahile indiğinde Zeynep teknesinin oraya geldi ve karşısında ki banka oturduktan sonra izlemeye başladı etrafı. Daha sonra Orhan çıktı tekneden.
"Evlat." Dedi kereme yaklaşıp.
"A-Orhan abi,nasılsın?"
"Ben iyiyim de sen hiç iyi görünmüyorsun."
"Hayat zor be abi."
"Öyle. Ne oldu sana anlat bakalım."
"Boşver abi."
"Peki,sen nasıl istersen." Kerem başını salladığında Orhan ayağa kalktı ve tekneye geri gidiyordu.
"Abi.."
"Efendim?" Dedi orhan geri dönüp.
"Bu gece senin teknede kalabilir miyim?"
"Tabi,gel." Kerem gülümsedikten sonra Orhanın yanına gitti ve birlikte tekneye bindiler.
*
Kendini hic bu kadar caresiz hissettin mi? Onu gördükçe acı çektiğin halde, görmek istedin mi hep onu? Canımı öyle bir yakıyor ki,ölüyorsun sanıyorsun ama olmuyor. Ölmekten beter bu.. Uzun zaman oldu yazmayalı. Cünkü; yazacak iyi bir şey yok aslında. Her şey nasılda alt üst oldu bir anda. Engel olamadım.. Mutluyken karanlığında hemen yanıbaşında olduğunu göremiyor insan,fark edemiyor. Uyanmaya çalıştığım bir rüyadayım şimdi..Yolumu kaybettim,o karanlığın içinde dönüs yolumu arıyorum şimdi. Ne zaman uyanacağım merak ediyorum. Kandırıldım.. Kurban edildim. Unutuldum belki.. Bir savaşa girmiş gibiyim ve kazanıp kazanmayacağımı bilmiyorum. Kalbim acıyor,Yanlızlık.. Hissettiğim bu. Tutunacak bir dalım yok,bu kos koca dünyada tek başına kalmış küçük bir kız çoçuğuyum şimdi. Kendime,etrafıma yalanlar söylüyorum 'mutluyum' diye. Biran önce direncim artsın,kafamdaki şeytanları kovmaya gücüm olsun diye. Vaz geçmek istemiyorum. Çünkü mutluluğu hakediyorum aslında. Bir adım,bir adım daha atıyorum inatla hergün. Ama yine karanlık.. Yolun sonu hala görünmedi. Kendime 'Alışacağım' yalanını söylemeye devam ediyorum. Bir gün o yalana inanmayı umarak..
*
Kerem yüzüne yansıyan güneşin sıcaklığı ile uyanmıştı. Teknenin kenarından tutunarak ayağa kalktıktan sonra ağrıyan belini kükürdetti.
"Alışırsın." Dedi Orhan arkadan gelirken.
"Nasıl alışılır ki?"
"Zaman.. evlat,zaman."
"Onsuz zaman bile geçmiyor. Her günüm her saatim hatta her saniyem bile onunla geçsin istiyorum. Onunla mutlu oluyordum.."
"Git konuş o zaman ,anlat gerçekleri."
"Yapamam abi. Olmaz.."
"Seni böylesine yaralayan bu sevdiğin kızsa,o olmadan iyileşmez bu yaralar."
"Gelmez abi,asla gelmez. Onu öyle bir kırdım ki parçalanmış olan kalbini yerle bir ettim şimdi."
"Eğer sizin aşkınız gerçek bir aşk ise. Her ne olursa olsun kavuşursunuz. "
"Abi.." dedi kerem. İnsanlara acı çektirmekten başka bir işe yaramıyormuş gibi hissetti kendini. "Peki sen bekliyor musun hala sevdiğini..?"
"Ben Zeynepi her saniye bekliyorum evlat. "
"İnanıyor musun peki?"
"Umut. Henüz tükenmedi." Kerem zorda olsa gülümsedi ve sarıldı Orhana. "Gelcen mi sende benimle balığa?"
"Aslında çok iyi olur."
"Harika,sonra da pazara ama.."
"Tamam abi merak etme. Satacağız bütün balıkları."
"Hadi bakalım.." dedi Orhan keremin sırtını sıvazlayıp teknenin altına inerken.
*
Zeynep büyük üşengeçlikle girdi ofisine. Burcu hemen koştu yanına..
"Zeynep hanım?"
"Burcu,otur seninle konuşmam lazım."
"Tabi efendim."
"Öncelikle biz seninle iki güzel dosttuz. Birlikte bir çok şeyi paylaştık.. Ama artık yolun sonuna geldik. Yani en azından ben geldim."
"Na-Nasıl?"
"Şirkette ki ortaklığımı çekiyorum. Huzurlu bir yaşam sürmek istiyorum artık. Kendime rengarenk bir cafe açacağım. Orayı işletnekle meşgul olcam. Ve sen,Sen de Keremin stajeri olacaksın artık."
"Zeynep hanım ben.."
"Zeynep."
"Peki,Zeynep ben sensiz yapamam."
"Buna mecbursun burcu. Hepimiz her ne olursa olsun ayaklarımızın üstünde durmalıyız,güclü olmalıyız."
"Haklısınız ama.." Zeynep Burcunun konuşmasına izin vermeden sarıldı.
"Herşey için teşekkür ederim Burcu. Şimdi şu gerekli dosyaları getirde imzalıyım." Burcu büyük üşengeçlikle dosyaları alıp getirdiğinde Zeynep hızla imzaladı. Burcuya bir kez daha sarıldıktan sonra hazırladığı Koliyi alıp çıktı ofisten. Koliyi bagaja koyarken telefonu çalıyordu ve açtı.
Arayan; Yagmur
"Alo ponipella."
"Efendim?"
"Senin evdeyim."
"Oha! Nasıl girdin lan?"
"Cok kibarsın canım ama kapı paspasının altına anahtarı koyacak kadar da salaksın."
"Yapmışmıyım ben öle bişi."
"Yapmışsın.. neyse ya bak ne dicem; gelirken hamsi al."
"Hamsi mi?"
"Evet bir rakı,balık ziyafeti hazırlıyorum ki,bize sorma."
"Sen ciddi misin?"
"Evet. Neden olmayayım? Denemekten zarar gelmez."
"İyi,tamam görüşürüz,hadi." Zeynep telefonu kapattığında gülümsediğini fark etti. Ve arabaya binip balık pazarına geldi. Etrafta gezinirken. Bastırıcı olan bu kokunun onu rahatsız ettigi apaçık ortaydı. Hızla tezgahların arasından geçerken burnunu tıkamayı ihmal etmiyordu. Sonunda bir tezgahta hamsi görmüstü. Ama kimse yoktu.
"Pardon! Kim bakıyor buraya?" Arabanın arkasından gelen sesle başını kaldırdı Zeynep.
"Ben yardımcı ola-" Keremdi bu. Göz göze geldiklerinde ikiside şaşkındı.
"Kerem?"
"Zeynep sen napıyorsun burda?"
"Asıl sen napıyorsun?"
"Ben,sey.."
"Kerem senin amacın ne? Bana daha fazla acı çektirmek mi?"
"Zeynep,bak.." Orhan arkadan geldiğinde dik dik onları seyretmeye başlamıştı.
"Hayırdır Kerem problem nedir?" Dedi orhan.
"Abi,bu.."
"Bu bahsettiğin kız mı?"
"Evet abi o?"
"Ne oluyor ya? Biri bana açıklayabilir mi?" Dedi zeynep neler olduğunu algılamaya çalışırken.
"Kerem böyle olmaz.."
"Abi yapma.!"
"Kerem,anlat kıza."
"Yapamam."
"Kerem ne oluyor? Anlat hemen.!" Dedi zeynep şiddetle.
"Zeynep git burdan!"
"Ne?"
"Git dedim.!" Dedi kerem. Zeynep ise yaşaran gözlerini saklamak için hızla ayrıldı oradan.
"Kerem naptın sen?"
"Abi olmaz. O beni haketmiyor.."
"Nerden biliyorsun?" Dedi orhan ve daha sonra Zeynepin peşinden gitti.
"Pardon,bakarmısın?!" Zeynep arkasını döndügünde adamın neden peşinden geldiğini algılamaya çalışıyordu. "Yarın limana gel. Zeynep yazılı balıkçı teknesine. Sana herseyi ben anlatacağım. Bem herseyi biliyorum. Kerem anlattı bana.."
"Siz ciddi misiniz?"
"Evet. Kerem seni sevdiği için yapıyor bunları. Şimdilik bunu bil yeter.. "
"Ben.."
"Yarın gel mutlaka." Dedi orhan ve Zeynepin eline poşet sıkıştırdı. "Balıkları almayı unutmuşsun." Zeynep gülümsedikten sonra sarıldı orhana.
"Tesekkur ederim." Dedi ve arabasına ilerledi. Arbasına bindiğinde kafasını arkaya yaslayıp gülümsedi.Daha sonra eve geldi. Elinde poşeti sallaya sallaya eve girdiğinde etrafa bakınmaya başladı.
"Yağmur?"
"Balkondayım." Gelen ses üzerine Zeynep balkona girmişti ve enfez hazırlanan masa ile gözleri ışıldadı.
"Yağmur naptın sen?"
"Olmuş mu?"
"Tam bi'rakı masası gerçekten." Dedi zeynep kahkaha atarken.
"Neşen yerinde..!"
"Neler oldu bir bilsen.."
"Ne oldu?"
"Önce şu balıkları bir kızartalım. Kızartırken anlatırım."
"Tamam,hadi." Zeynep balıkları kızartırken yağmura olanları anlatıyordu. Yağmur şaşkınca Zeynepi dinlerken arada bir birşeyler soruyordu. Sonunda balıklar pişmişti ve sofraya kurulmuşlardı.
"İnanamıyorum. Tesadüfün bu kadarı.."
"Aşk." Dedi zeynep. "Tesadüfleri sever."
"Ay hadi be ordan! Haspam. Sence doğrumudur?"
"Ne?"
"Keremin tüm bunları senin için yaptığı."
"Umarım öyledir."
"Umarım.." dedi yağmur ve rakı bardağını Zeynepe uzatırken gülümsedi. "Hadi o zaman gece başlasın."
"Başlasın." Dedi zeynep bardagını alıp tokuştururken. Bir kadeh,bir kadeh daha derken 5.kadehlerini devirmişlerdi. Ve deli gibi sarhoş olmuşlardı. Müziği son ses açmışlar bir yandan kahkaha atıyor bir yandan müziğe eslik ediyorlardı.
"Seeeeen kimin rüyasında,hangi rolde?"
"Beeeen kendi rüyamda,aynı filmde."
Komşular cama çıkmış söylenmeye başlamıştı.
"Bi'susun be kardeşim!" Yağmur ve Zeynep bir kahkaha daha attıktan sonra müziğin sesini kısmışlardı.
"Şisisisishhiitt!" Dedi yağmur sallanırken.
"Çok seviyorum be yağmur!" Dedi zeynep ise.
"Ulan! Bu rakı kızı bile Kıroya çeviriyormuş." Dedi ve gülmeye başlamıştı. Zeynepte eşlik ediyordu.
"Kıroyum lan var mı?!"
"Kıro Zeynep!" Kahkahalar tekrar havada uçuşurken Kapının zili çalmıştı.
"O ne?" Dedi yağmur.
"Kapı."
"He eyi. Git kapıya bak hadi." dedi yağmur. Zeynep sallana sallana içeri girdiğinde yağmur kendi kendine gülmeye devam ediyordu. Kapı ısrarla çalınmaya devam ederken yağmurda kalktı ayağa.
"Neden açmadı bu kız,sızdı mı yoksa?" Yagmur sallana sallana iceri girdiğinde Zeynepin öylece dikildiğini gördü.
"Napıyorsun sen ya? Neden bakmıyorsun kapıya?!" Dedi yagmur. Zeynep ise alayla baktı Yağmura.
"E-bakıyorum ya!" Dedi tekrardan Bakıslarını calan kapıya yöneltirken. Tekrar kahkaha attıklarında Yağmur şiddetle çalan kapıyı actı. Kapıda Melis vardı.
"Buyrun?" Dedi yagmur.
"Benim ben! Melis. Siz ne yaptıgınızı sanıyorsunuz ha?"
"Aagg melis." Dedi zeynep Melise sarılırken. " Hosgeldin."
"Ne bu sacmalık. Kısın şu müziğin sesini."
"Hayır ya,dursun." Dedi yağmur Melisi engellemeye calışırken. Zeynep ise kusuyordu ve deli gibi ağlıyordu. Hangisiyle uğraşacağını anlamazken keremi aramaya karat verdi.
"Alo?"
"Efendim."
"Abi buraya gelsen iyi olur."
"Ne oluyor orada ? O sesler ne?"
"Abi bunlar deli gibi içmiş,yetişemiyorum. Gel çok kötüler.."
"Ne? Tamam geliyorum." Melis telefonu kapattığında Zeynep ağlıyordu. Yagmur ise dans edip duruyordu. Melis Zeynepin yanına çöktükten sonra saçlarını geriye attı.
"Şiighht. Sakin ol zeynep,lütfen." Melis Zeynepi sakinleştirmeye calısırken bir yandan komsuların tepkisini susturmaya calışıyordu. Birde yağmur vardı tabi.. Kapı tıklandığında Melis hızla kapıya koştu.
"Zeynep nerde?" Dedi kerem. Melis ise koridorun sonunda yerde oturmus basını duvara yaslamış zeynepi gösterdi. Kerem hızla içeri girdiğinde Zeynepin yanına çöktü ve avuçladı yanaklarını. zeynep gözlerini araladığında Keremi fark etti.
"Kerem!" Dedi ve sıkıca sarıldı kereme. "Nerdeydin? Seni çok özledim."
"Geldim güzelim,burdayım." Dedi kerem ve Zeynepin üstüne baktığında kustuğunu gördü. Kendini Zeynepten kurtardıktan sonra Melise baktı.
"Sen yağmuru al,bize götür. Yıka,kendine getir. Ben Zeyneple ilgilenirim."
"Tamam abi."
"Ha birde şu müziği kıs." Melis başını salladıktan sonra müziği kapatıp Yağmuru alıp çıkmıştı evden.
"Napıyorsun sen Zeynep?" Dedi kerem zeynepin yanına tekrar çökerken.
"Sadece özlüyorum.. seni." Dedi zeynep ise.
"Üstün ne hale gelmiş,hadi ayılalım biraz.." dedi kerem ve Zeynepi banyoya soktu. Üstünde ki kusmuklu şeyi çıkardıktan sonra Kirli sepetine attı ve Zeynepi küvete soktu. Zeynep birden gelen soğuk su ile Kereme yanaştı ve birbirlerine kenetlenmişlerdi. Kerem Zeynepi biraz daha ısladıktan sonra Bornozu alıp Zeynepi sarmaladı ve homurdanan zeynepi dikkate almayarak kuruladı ve üstünü değistirdi. Bir an Dejavu olmuştu. Cünkü bu sahneyi daha önce yaşamışlardı. Zeynepi yatağa yatırdıktan sonra yüzüne gelen saçlarını arkaya attı ve Parmaklarını zeynepin yanağında gezdirmeye başladı. Daha sonra kalktı yatağın köşesinden ve giderken Zeynep tuttu kolundan.
"Gitme,bırakma beni sensiz."
"Zeynep.." Zeynep gözlerini açmadan sarıldı Keremin koluna. Kerem mecburen uzanmıştı Zeynepin yanına ve izliyordu onu. Saatlerce. Sonra bir şeyler mırıldandı Zeynep.
"Senden nefret ediyorum."**
Oncelikle Yb geciktigi icin ozur dilerim. 2 bolum sonra final yapmayı dusunuyorum. Nişan,tatil falan derken yazamam cunku. Tek kararsız oldugum nokta sezon finali mi? Yoksa final mi? olması. Bana görüslerinizi bildirin. Tum vote ve yorum yapanlara simdiden tesekkur ederim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Ask
Romansa'Mutluluk nasıl bi'şey?' * Bir aldatılış sonrası Karşılaşan kalpleri kırık iki insanın hikayesi.. Hikaye danısmanı ve kapak tasarımı ; Tutku * OYUNCULAR; -Zeynep- Hande Doğandemir -Kerem- Kerem Bürsin -Bora- Can Sipahi -Barış- İsmail E. Sasmaz -Meli...