Arkadaşlar merhaba sizleri daha fazla bekletmek istemedim ve bugün 4 dersimiz bostu,bos derslerimde yb'yi yazdım ve tamamladım. Bir daha ki yb gec gelir artık :) Bu arada hikayemizin kapagı degisti,bunun hakkında yorum yaparsanız da sevinirim. Kapak tarsarımı Tutku'ya ait. Ona bir kez daha tesekkur ederek iyi okumalar diliyorum.. bana şans dilemeyi unutmayın :)) uzun yazmaya ozen gosterdim ama iste,yazılılar...
Bu bolum @byznrBURSIN 'e itafen gelsin..Zeynep oldukça sinirli bir halde bakıyordu kereme.
"Senin burada ne işin var ha!"
"Zeynep,burası benimde şirketim."
"Ne zamandan beri? Buraya ilk defa geliyorsun.. ya sen benim hayatımı mahvetmek zorunda mısın?"
"Ben bir sey yapmıyorum!"
"Benden uzak durmanı söylemiştim."
"Zeynep başa döndüğünün farkında mısın? Yine aynı kibirli ve bencilsin.."
"Ne! Tamam,guzel madem sen gitmiyorsun o zaman ben giderim."
"Hah isabet olur."
"Yada bi saniye burası YILMAZ HOLDİNG! Gitmesi gereken ben değilim öyle değil mi?" Dedi zeynep ve serce kapıyı kapatıp cıktı odadan. Kendi odasına gectiginde oturdu koltuguna ve basını sıkıstırıyordu. Kapı tıklandı ve dogruldu.
"Gel!"
"Zeynep hanım.. şu ihale hakkında görüşme yapmak istiyorlar. Ne yapalım?"
"Yarın saat 16.00'e toplantı ayarla."
"Peki efendim."
"He zehra.."
"Evet."
"Bana kahvaltılık bir seyler hazırlatır mısın?"
"Peki efendim." Zehra odadan cıktıgında zeynep ayaga kalktı ve etrafı geziniyordu ki keremin bir kızla öpüştüğünü görmesiyle gözleri fal taşı gibi açıldı. Nedenini bilmiyordu ama kendini kötü hissetmişti. Aslında kız zorla öpmüştü keremi ama zeynep bunu bilmiyordu elbette. Ve hızla itti kerem kızı. Zeynep o sırada olayın sokuna yerine oturmustu ve derin derin nefes almaya basladı. Hızla odadan cıkarken zehra elinde tepsiyle geliyordu.
"Zeynep ha.." zeynep dinlemeden gecti zehrayı ve hızla indi merdivenlerden etrafta keremi goremiyordu bu yuzden şanslı hissetmişti kendini. Merdivenlerden hızlı bir sekilde inerken topugu takıldı ve tam düşerken kerem tutmuştu.
"Hoşgeldin başbelası zeynep." Zeynep birden doğruldu.
"Bırak beni!"
"Tesekkur etmen gerekiyordu."
"Hah niçin?"
"Seni yine kurtardığım için."
"Yine mi?"
"Evet.." zeynep kereme dik dik baktıktan sonra yanından gecip gitmisti.
"Zeynep!" Diye seslendi kerem,zeynep sinirli bir sekilde geriye donup baktıgında 32 dis sırıtıyordu.
"Yine başbelası zeynepsin." Zeynep yüzünü buruşturmakla yetinip topallaya topallaya ilerliyordu. Bir süre sonra ayağının ağrısına yürüyemez hale geldi ve merdivene oturdu. Başını öne eğmiş ayağını ovalıyordu ki omzundaki eli hissedince kaldırdı başını.
"Zeynep! Sen iyi misin?" Akseldi bu.
"Aksel! Senin burada ne işin var."
"Ben sana hayırlı olsun diye gelmiştim." Dedi aksel elindeki çicekleri gösterirken. "Vede terapi için.."
"Ah bide o var dimi?"
"Evet." Dedi aksel fısıldayarak. Zeynep kocaman sarıldı aksele.
"Herneyse.. iyiki geldin. Özledim seni."
"Bende canım. Odana cıkalım mı?"
"Ah! Tabi,tabi." Zeynep ayağa kalkmaya çalıştı fakat canı daha fazla yanmaya başlamıştı.
"Müsadenle.." dedi aksel. Zeynep anlayana kadar da Aksel zeynepi kucagına almıstı.
"Napıyosun!"
"Sanırım yürüyemeyeceksin." Zeynep kendini tutamadı ve başını akselin göğsüne gömüp kıkırdamaya başladı. Aksel ise asansörün açılmasını bekliyordu. Asansör açıldığında Kerem çıkıverdi ve akselle zeynepi o halde görünce şok olmuştu.
"Kerem,abi senin burda ne işin var!" Dedi aksel büyük şaşkınlıkla..
"Ah,ben sana söylemeyi unuttum dimi? Bu şahıs benim ortağımmış." Dedi zeynep gözlerini devirirken.
"Siz napıyorsunuz böyle?" Dedi kerem kaşlarını çatıp. Aksel tam açıklayacaktı ki zeynep Akselin belinin acıdıgını dusunerek asansore bindiler. Ve odaya geldiklerinde yavasca oturdu masaya. Karsıyada aksel gecmisti.
"Odan cok guzelmis."
"Benim dekorasyonum degil,babamın zevki. Degistirmek lstemedim,bana iyi geliyor."
"O zaman yavaştan başlayalım ha?"
"Neye?"
"Terapiye tabi ki.."
"Ah,evet. Hadi başlayalım."
"Lest go!" Zeynep ve aksel kıkırdarken kerem kendi odasından doğru onları gözetliyordu. Tam o sırada Burcu Keremin önüne gelmişti.
"Ne var burcu?"
"Kerem.."
"Bey!"
"Peki,tamam. Kerem bey toplantı odası hazır."
"Tamam cıkabilirsin."
"Kerem.. bak,neden boyle yapıyorsun bilmiyorum ama ben seni geri istiyorum. Seninle guzel anılarımız oldu degil mi?"
"Guzel anılar mı? Kızım sen benim gecelik eglencemdin sadece sanki 1 yıl mı takıldık."
"Olabilir.."
"Burcu sekreterim olmaya devam etmek istiyorsan hemen yok ol!"
"Peki kerem,daha sonra konusuruz."
"Bey!" Burcu gözlerini devirmiş odadan çıkarken Kerem hemen dikkatini tekrardan zeyneplerin odasına vermişti.
"Bana gördüğün son rüyadan bahsedermisin?"
"Bunun hakkında konusmak istemiyorum."
"Zeynep ben senin doktorun oldugu kadar arkdasınımda. Hadi anlat bana ki sana yardımcı olayım."
"Sadece bir türlü mutlu olamıyorum. Beni mutsuz eden birseyler var ve ben bunun ne oldugunu bilmiyorum."
"Ask?"
"Ne?! Sanmıyorum. Hem kime ve neye?"
"Onu da ben bilemem tabi."
"Etrafımda beni gercekten dusunen insanlardan yok ve kimsesizim sence bu mutsuz olmak icin yetmez mi?"
"Yetmez. Hayatta hic bir sey bizi sonsuza kadar mutsuz edemez. En ufak seylerden bile mutlu olan insansın.. mutsuzluktan bahsetmeni istemiyorum."
"Peki.. neden bahsedelim o zaman?"
"Niye eskisi gibisin?"
"Eskisi gibi mi?! Ben gercekten inanmıyorum size.. bunca sey yasadım ve hala gulup bana ters yapan insanlarla iyi olmamı mı bekliyorsunuz?"
"Hayır. Zeynep gibi olmanı istiyorum.. daha sıcak ve güler yüzlü."
"Daha fazla konuşmak istemiyorum.! Çünkü kalbini kırabilirim." Zeynep bi hışımla odadan çıkmıştı. Kerem konuştuklarını duyamadığı için oldukça meraklıydı. Zeynepin kapının önünden geçeceğini anlayınca kapıyı açtı ve zeynepi durdurdu.
"N'oldu zeynep? Sen iyi misin?" Dedi kerem merakla.
"Degilim." Dedi zeynep, duygusal bir tavırla.
"N'oldu anlat hadi."
"Yanlız kalmak istiyorum. Beni rahat bırak.." zeynep keremin kolundan kurtulup depoya girdi. Kerem zeynepin neden depoya gittiğini merak ederken Aksel hızla önünden geçti ve depoya girdi. Zeynep arkası dönük , yüzündeki yaşları siliyordu.
"Zeynep.." dedi aksel içeri girip kapıyı kapatırken.
"Ne var!" Dedi zeynep terleyip. Aksel zeynepe yanaştı ve tuttu yanaklarını. Gözyaşlarını hafifce silerken Kerem kapının arasından izlemeye başladı olanları.
"Bu kadar üzdüm mü seni? Bak,özürdilerim."
"Sus aksel. Ben artık yoruldum.. aglamaktan yoruldum,gucsuz olmaktan yoruldum. Ben neden gulmek varken aglmayı seceyim ki? Sen gelmişsin bana rol yapıyorsun diyorsun. Tıpkı Kerem gibi!" Kerem o anda söylediklerinin ne kadar aptal olduğunu anlamıştı.
"Tamam,bak bunlar yanlış sen zeynepsin,farklısın."
"Bırak allah aşkına. Hani kim var yanımda? Ne annem vaf,ne babam, nede arkadaslarım. Kimse beni gercekten dusunmuyor. Bi'tek kerem dusunuyor sanıyordum ama yanılmısım. Herkez bir cıkar pesinde ve ben yapayalnızım."
"Bana bak.. ben senin yanındayım ve ben seni gercekten dusunuyorum" dedi aksel. Zeynep alaycı bir gülümseme yerleştirdi yüzüne ve geri çekildi.
"Hep öyle diyenler gitti zaten."
"Ben gitmem çünkü ben, zeynep bak seni kaybetmekten korkuyorum. Bu yüzden çekiniyorum.. ama artık ne olursa olsun. Ben, Ben seni seviyorum!" Kerem duydukları karşısında yıkılmış bir şekilde odasına dönerken zeynep ne diyeceğini düşünüyordu.
"Aksel.. ben yapamam."
"Neden zeynep,ha neden?"
"Güvenemem."
"Bunu birlikte başarabiliriz.. bak tamam hemen bir şey söylemek zorunda değilsin ama benden uzaklaşmanı istemiyorum. Tamam mı?" Zeynep çaresiz başını sallarken Aksel zeynepe sarılmıştı. Kerem ise odada deliye dönmüstü. Bu sırada burcu girmişti içeri.
"Kerem sen iyi misin?"
"İyiyim." Burcu tedirgin bir vaziyette kereme yaklaşırken Kerem farkında bile değildi.
"Kerem ben seni seviyorum,biraz olsun nazik davranamaz mısın? Biraz olsun deneyemez miyiz tekrardan?"
"Burcu!" Kerem tam burcuya kızıp bağıracaktı ki Akselle zeynepin depodan çıktığını gördü ve odaya doğru yaklaşıyorlardı. Kerem bir şey yapmalı zeynepi kıskandırmalıydı,yüz ifadelerine bakılırsa ilişkiye başladıklarını düşünmüstü. Zeynepler tam odasının yanından geçerken kerem Burcunun dudaklarına yapıştı. Burcu için de hava hoştu zaten.. Zeynep keremle burcuyu öyle görünce sabah ki sancıyı hissetti kalbinde ve titremeye başladı çenesi. Neden böyle hissettiği hakkında ise en ufak fikri yoktu. Adımlarını hızlandırarak odaya girdi Akselde peşinden girip kapıyu kapattı.
"Zeynep bak benden soğuma,aynı kalalım."
" bak ne diyeceğim,sen çok iyi birisin ve ben seni seviyorum ama aşık değilim. Sevmek ile aşık olmak arasında koca bir fark var. Ama eğer bunu bile bile kabul edersen ben denemeye hazırım."
"Ne! Zeynep sen şimdi kabul mu ediyorsun?"
"Tabi,neden olmasın.. sana güvenebilirim." Aksel kahkahalar atarken zeynepi kucağına aldı ve döndürmeye başladı.
"Bana dünyaları verdin." Dedl aksel durup yanaklarını avuçladıktan sonra dudaklarına yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Ask
Romance'Mutluluk nasıl bi'şey?' * Bir aldatılış sonrası Karşılaşan kalpleri kırık iki insanın hikayesi.. Hikaye danısmanı ve kapak tasarımı ; Tutku * OYUNCULAR; -Zeynep- Hande Doğandemir -Kerem- Kerem Bürsin -Bora- Can Sipahi -Barış- İsmail E. Sasmaz -Meli...