Derin bir nefes aldı Zeynep. Birsey demeyi planlıyordu ama yapamadı. Diger yone dogru kosmaya basladı. Bir süre koştuktan sonra büfeden su aldı. Bir kac yudum aldıktan sonra denize dogru yaklastı ve yere oturdu. Her yasadıgı an bir bir gözünde canlanıyordu şimdi.
FlashBack
Defalarca aramıştı Zeynep Kıvancı. Ama cevap vermiyordu. Endişelendi ve iş yerine gitti.
"Kıvanç nerede?"
"Zeynep hanım Kıvanç bey şuanda toplantıda."
"Öyle mi? Peki kiminle?"
"Sekreteri Burcu hanımla."
'Güzel. Ne zaman biter?"
"Sanırım bitmek üzeredir."
Zeynep telefonu açmama nedeninin Toplantı oldugunu duyunca rahatladı. Ve bir kosede beklemeye başladı. Onu özlemişti.. Kıvanç ise Ne toplantıdaydı nede bir konuşma içersindeydi. Zeynepi aldatmakla meşguldü o sıralar. Başını kaldırdığında Boğulu camın o minik arasından Zeynepi fatk etti ve hemen anda bunda giyinmeye başladı. Zeynep kapıya doğru yaklaşıyordu. Kıvanç hemen dışarı çıktı ve kapıyı kapattı.
"Zeynep?" Zeynep kocaman sarıldı Kıvança.
"Seni özledim.." dedi.
"Bende." Dedi kıvanç soluk soluğa. Zeynep şaşkındı. Hangi toplantıda terlerdi böylesine bir insan. Hangi toplantıda böylesine soluk soluğa kalırdı.
"Neden soluk soluğasın?" Dedi cevabından korktuğu soruyu sorarak.
"İçerde yürüyüş bandında koştum da biraz." Zeynep şöyle bir süzdü Kıvançı. Gömleğin eteğinin bir ucu pantolonuna sıkışırken bir ucu kırışık bir şekilde sarkıyordu. Zeynep korkuyordu. Aklına kötü şeyler geliyordu.. Birden Kıvanç'ı itti.
"Çekil ordan?"
"Ne,neden? Hadi bak seninle yemek yiyelim ha?"
"Çekil dedim."
"Zeynep napıyosun? Herkez bize bakıyor." Zeynep Kıvançı kenara iter itmez içeri girdi. Burcu yarı çıplak koltuğa yayılmış bir şekildeydi. Zeynepin gözleri sulanırken Burcu hızlı bir şekilde giyinmeye çalışıyordu.
"Gerçekten bunu yapmış olamazsın değil mi?"
"Zeynep bak" dedi Kıvanç Zeynepi tutatak.
"Ya bırak! Ben sana güvendim. Ben sana özelimi açtım ya. Ben seni sevdim! Nasıl yaptın bunu ha? Beni sevdiğine inanmıştım. Ben,ben.."
"Zeynep.."
"Kes! Daha fazla saçmalık duymak istemiyorum. Sen bizi bitirdin." Dedl Zeynep kapıdan hızlıca çıkarken gözyaşları karşıdan gelen rüzgarla arkaya doğru savruluyordu. Kıvanç arkasından yetişmişti ve kolundan tutup kendine çevirdi.
"Zeynep."
"Bırak beni! "
"Zeynep benimde ihtiyaçlarım var anla! Yoksa ben seni çok seviyorum."
"Hah! O zaman al o uçkurunuda cık hayatımdan! Bir daha senin yüzünü görmek istemiyorum." Zeynep hızlıca taksiye binerken Kıvanç takip ediyordu. Ama yetişememişti. Zeynep takside delicesine ağlarken şöför mendil uzattı. Uzattığı mendili aldıktan sonra hıçkırıklarını bastırmaya çalıştı.
FlashBack
Zeynep göz yaşlarını bi hışımla sildi. Gök gürüldüyordu. Havaya baktığında yavaş yavaş kararmaya başladığını anladı. Yamur ben geliyorum haberini veriyordu. Aldırmadı Zeynep orda öylece oturmaya devam etti. Yağmur hafiften başlamıştı. Sonra hızlandı ama zeynep tepkisizce oturmaya devam ediyordu. Etrafta insanlar koşturuyor ve cafelere sığınıyordu. Zeynep hiç birini duymuyordu. Kulağında ki müzik onu sankinleştirmişti.. (Multimedya) Kerem de o sırada yoğun olan trafiğe sinirli bir şekilde bekliyordu. Yana doğru bakmasıyla yağmurda öylece oturan Zeynepi fark etti.
"Zeynep?"
Hızlıca arabadan indi ve kapşonlusunu üstüne tuttu.
"Zeynep napıyosun sen?!"
"Senin ne işin var burda ya?"
"Tesadüfen gördüm."
"İyi o zaman git şimdi."
"Sen kafayı mı yedin? Burada donmayı mı planlıyorsun?"
"Aynen öyle."
"Hadi kücük hanım yeter bu kadar naz. Benimle geliyorsunuz."
"Ya gitsene başımdan."
"Seni bu halde bırakamam. Berbat görünüyorsun.. bi dakika ağladın mı sen?"
"Yağmur damlası o!"
"Hıı yağmur damlası gözünü kızartmış harika!"
"Defolup gitsene başımdan.!"
"Ben bıktım sen bıkmadın."
"Ne?" Kerem Zeynepi birden omzuna attı. Tıpkı çuval gibi.
"Kerem! Ya kerem. Abartıyosun ama. Bırak beni,gelmicem diyorum." Kerem zeynepi arabaya bindirdikten sonra kendiside bindi.
"Kusura bakma ama ölmene müsade edemem." Zeynepin bakışları derinleşti "neden? Yani daha 3 gün oldu tanışalı. Neden müsade etmezsin?"
*
"Çünkü seni seviyorum!" Kerem Zeynepin dudaklarına bastırdığında ıslak dudaklar birleşmişti.
"Bende" dedi zeynep. "Bende seni seviyorum."
*
Kerem hayallerinden sıyrılırken Zeynep şiddetle sormaya devam ediyordu.
"Neden dedim!"
"Aslında dünya bir cadıdan kurtulmuş olurdu ama buna vicdanım el vermezdi."
"Haa çok komik gerçektende."
"Evet öyle." Kerem sırıtıp yola koyuldu ve Zeynepe döndü.
"Artık nerede oturduğunu söyleyecek misin? Hani yoksa yine Yağmur'a mı bırakayım?"
"Ay yok. Yağmurların 2 sokak aşağısında oturuyorum zaten."
"Haa iyi yakınmış." Kerem yola koyulmustu ki zeynepin hapşırmasıyla tekrardan Zeynepe döndü.
"Ay tamam bakma öyle." Dedi zeynep.
"Ben demiştim."
"Bon domostom."
"Yapma öyle komik oluyosun."
"Önüne bak,önüne!"
Zeyneplerin kapılarının önüne gelmişlerdi.
"Vayy güzel ev." Dedi kerem. Zeynep gözlerini devirdikten sonra kapıyı actı.
"Bıraktığın için saol. Sonra görüsüruz." Dedi inerken. Kerem arkasından seslendi.
"Tekrardan başıma bela olmazsan görüşürüz tabi." Zeynep iki adım geri attı ve Kereme baktı.
"Lafın gelişiydi o canım. Ben seninle görüşmeye meraklı değilim."
"O zaman sevindim." Dedi kerem gülümserken. Zeynep gözlerini devirdi ve ede doğru yaklaşmya başladı. Kerem ise ayrılmıştı oradan. Zeynep kapıda bekleyen kişiyi görünce korku ile şaşkınlık arasında gidip geldi.
"Kıvanç?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Ask
Romance'Mutluluk nasıl bi'şey?' * Bir aldatılış sonrası Karşılaşan kalpleri kırık iki insanın hikayesi.. Hikaye danısmanı ve kapak tasarımı ; Tutku * OYUNCULAR; -Zeynep- Hande Doğandemir -Kerem- Kerem Bürsin -Bora- Can Sipahi -Barış- İsmail E. Sasmaz -Meli...