Kriz ↯

793 33 11
                                        

İyi okumalar..
Kerem bir hışımla zeynepin yanına gidip kolundan tutup cekmisti.
"Napıyorsun sen?" Zeynep derin derin nefesler alırken kerem korkmuştu ve sıkıca sarıldı Zeynepe.
"Kerem ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum."
"Hastaneye gidelim mi?"
"Hayır,hayır toplantım var."
"Zeynep toplantı ertelenebilir. Hastaneye gidiyoruz.!" Kerem zeynepin kolundan cekistirip arabaya bindirmisti.
"Ben hic bir yere gelmiyorum!" Dedi zeynep arabadan cıkmak icin hazırlanırken. Kerem arabayı hemen kilitlemisti.
"Gidiyoruz.!" Zeynep oflayarak yerine oturduktan sonra.
"Bak kahvaltı yapmadım ondandır. İyiyim ben. Hadi beni surada bırakta toplantıya yetisiyim."
"Tamam." Kerem basını salladıktan sonra arabayı kenara cekti. "Ama once kahvaltı yapacagız."
"Sana istemedigimi soylemistim."
"Zeynep acsın ve dalgınsın.. gozlerinin altı mos mor. Simdi iniyorsun arabadan ve kahvaltı yapıyoruz. " zeynep oflayarak abadan indikten sonra.
"Tamam tamam,nerde su yer hadi toplantıya yetismem lazım.."
"Anlastık." Kerem mekana ilerlerken zeynepte Keremi takip etmisti. Mekana gelip siparişlerini vermişlerdi ki zeynep şiddetli bir baş ağrısı hissetti. Çantasından çıkardığı haptan içtikten sonra keremin meraklı bakışları ile karşılaştı.
"Ağrı kesici." Dedi zeynep ve ne kadar yemek istemesede bir kac bisey atıstırdı.
" Zeynep sen benden bir şey mi saklıyorsun?"
"Yo hayır."
"Emin misin? Bana öyle geliyor.. hareketlerin tuhaflastı. Yerli yersiz sinirleniyorsun ve bazende oldukca sakin oluyorsun. Cok dalgınsın ve iştahsızsın. Bir 10 kilo verdigini söyleyebilirim."
"Sacmalama Kerem abartıyorsun."
"Sen hasta falansında benden mi saklıyorsun?"
"Hasta olsam niye saklıyım senden kerem?!" Dedi zeynep sinirle.
"Al işte.. Sen şu aldığın hapı göster bana bakalım." Zeynep gözlerini devirdikten sonra çantadan hap kutusunu cıkarıyor ve kereme uzatıyor. Kerem sise icindeki hapları bir sure inceledikten sonra caktırmadan aralarından bir tane alıyor ve dısını okumaya baslıyor. Agrı kesici oldugu yazıyor ama kerem o hapı yinede deneye goturmekte karar veriyor. Zeynep ofladıktan sonra keremin onundeki ilac kutusunu alıyor ve cantasına atıyor.
"Kalkalım mı artık?"
"Olur."
**
Zeynep ve kerem ofise geldiklerinde Zeynep hızlı adımlarla odasına giriyor daha sonra dosyasını alıp toplantı odasına geciyor. Toplantı odasına geldiginde herkezi masada oturmus kendini beklediklerini goruyor.
"Afedersiniz beklettim. Mühim bir mesele vardı." Diyor zeynep bahane uydururken. Yerine kurulduktan sonra herkezin teker teker fikirlerini alıyor ve kalemin arkasını ağzında blr sure kemirdikten sonra yavasca masaya vurup ayaga kalkıyor.
"İhaleden cekiliyoruz arkadaslar." Herkez saskın bir sekilde zeynepe bakarken zehra atılıyor.
"Ama zeynep hanım Kerem bey ihaleden memnun olmaya baslıyor ve bu seferde siz.."
"Kusura bakmayın arkadaslar. Simdilik boyle olmak zorunda."
"Peki." Zeynep odasına gectikten sonra kendini koltuga bırakıyor ve zehranın getirmis oldugu kagıtları imzalamaya baslıyor. Kapısınn tıklandıgını duyunca kafasını kaldırıyor ve kapı aralıgından bakan keremle karsılasıyor.
"Kerem?"
"Zeynep hanım.. ihaleden cekilmişsiniz."
"Evet,sizde oyle istemiyormuydunuz kerem bey."
"Tabiki efendim. Ama milyon dolarlık bir ihaleden neden cekildiginiz merak konusu dogrusu."
"Oda bana kalsın kerem bey. Siz kendi ihalelerinizle ilgileniniz."
"Hay hay." Kerem pis pis sırıtırken zeynep onunde ki kagıtlara geri gömmüstü kafayı.
"Hayırdır sen neden bu kadar cok calısıyorsun."
"Kafamı dagıtmam gerek."
"Neden?"
"Basım cok agrıyor ve benim o agrıyı unutacak kadar yogun olmam sart. Agrı kesicileride icemiyorum. Bugun tam 4 tane aldım."
"Ne! Zeynep agrı kesicileri faydalı bir sey gibi gorunsede fazlası oldukca zararlıdır."
"Biliyorum,biliyorum. O yuzden calısıyorum ya zaten."
"Dokto-"
"Hayır,doktorluk bir durumum yok."
"Emin misin?"
"Hıhı." Diyor zeynep gozlerini devirirken. Kerem bir süre durup düşündükten sonra ayağa fırlıyor.
"Bu böyle olmayacak hadi gidiyoruz." Diyor kerem zeynepin kolundan çekiştirirken.
"Ya dur nereye gidiyoruz?" Kerem zeynepin kolundan cekistirmis götürürken karşıdan Burcu geliyor.
"Sevgilim.. nereye böyle?" Diyor zeynepin elini keremin elinden kurtarırken. Zeynep kendini nedenini bilmesede ağlayası geliyor.
"Hayır yani anlamıyorum ne bu samimiyet!" Diyor burcu.
"Burcu sen ne dediğinin farkında mısın?" Diye çemkiriyor zeynepte.
"Farkındayım,sevgilimi rahat bırak." Herkez olanları seyrederken Kerem Burcunun kolundan tuttuğu gibi savuruyor.
"Sen kimsinde böyle konuşuyorsun lan zeyneple."
"Ke-rem ben senin sevgilinim."
"Seni sevmiyorum! Bunun nesini anlamıyorsun,kızım bir bırak yakamı." Zeynep titremeye basladıgında kerem farl etmeden cemkirmeye devam ediyor.
"Sana acıyorum biliyor musun?!" Diyor Burcu Zeynepe. " Yapayanlızsın,kimsen yok. Ne sevenin var nede sevdigin! Yapmacık,sımarık bir seysin iste. Üstelikte öksüz!" Zeynepin titeremeleri daha da artarken Kerem telaşla zeynepe yaklaşıyor.
"Zeynep,zeynep iyi misin?"
"Acınacak haldesin!" Kerem bir hışımla Burcunun yanına gidiyor daha sonra kolundan sıkıca tutup savuruyor.
"Asıl acınacak halde olan sensin! Şimdi Siktir git burdan! Sakın ama sakın bir daha gelme buraya." Kerem onlara bakan gözlere cevirmisti bu sefer bakıslarını. "Sizde ne bakıyorsunuz be! Herkez isine.. sizede eglen-" Kerem cemkirmeye devam ederken arkadan gelen gürültü susmasına neden oluyor. Arkasına dönüp baktığında zeynepi yerde görüyor. Hic vakit kaybetmeden zeynepin yanına çöküp başını dizlerinin üstüne alıyor. Uyanması icin hafif hafif vurarken endise ile cagırıyor.
"Zeynep,zeynep!" Zeynep gözlerini hafif araladıgında titremesi yineleniyor.
"Kerem?"
"Burdayım güzelim." Kerem zeynepi kucagına aldıktan sonra odasına götürüyor. Koltuğa bıraktıktan sonra perdeleri çekiyor ve Zeynepin yanına oturuyor.
"Zeynep,sen iyi değilsin." Zeynep titremeye devam ederken,kerem telefonunu alıyor.
"Alo abi benim kerem... ya benim ofise gelmen lazım çok acil.. tamam abi cok saol." Kerem telefonu kapattıktan sonra ellerini zeynepin yanakları ile buluşturuyor. "Tamam güzelim geçti,doktor arkadaşımı çagırdım simdi gelecek,dayan." Zeynep birsey demeden sarılıyor kereme. Keremde zeynepin saclarını oksayıp opucukler kondurduktan sonra zeynep,keremin kucagına bir kedi misali kıvrılıyor. Kerem saskınca bakarken dahada sarmalıyor zeynepi. Zeynepin gözyaşları keremin omzunu ıslatmaya devam ederken.. Kerem paramparca oluyor. Zeynepin uzulmesıne dayanamıyor. Aradan bir kac dakika sonra kapı tıklatılıyor.
"Kim o?" Diyor kerem boguk bir sesle.
"Kerem benim."
"Gel abi gel." Kerem zeynepi yavasca koltuga yatırırken doktor iceri giriyor.
"Kerem neler oluyor?"
"Bora gel,zeynep kotu durumda.. hastaneye gitmiyor. Bende sana haber veriyim dedim."
"Tamam abi bir bakıyım ben." Bora zeynepe yaklastıgında kaslarını catıyor.
"Cok titriyor bu."
"Evet.." diyor kerem korku icinde. Bora zeynepe yaklasıp kolunu inceliyor.
"Morluklar yok."
"Ne?"
"Kerem,bu normal bir titreme degil.Zeynep kriz geçiriyor."
"Na-nasıl?"
"Sen bilirsin.. Zeynep hap kullanıyor muydu?"
"Ne,ne hapları"
"Uyuşturucu hapları."
"Ne diyorsun sen!"
"Abi sakin ol."
"Zeynep oyle bir sey kullanmaz!"
"Gorucez bakalım.. zeynepin cantası nerede?" Kerem etrafına baktıktan sonra cantayı buluyor ve Boraya uzatıyor. Bora cantayı karıstırırken bir kutu cıkıyor icinden.
"Onlar ağrı kesici." Diyor kerem.
"Hayır abi,bunlar bildigimiz uyuşturucu.!"
"Hayır,olamaz." Zeynep gözlerini hafif araladığında korku ile çagırıyor kereme.
"Ke-rem." Kerem hic vakit kaybetmeden yanına çömeliyor. "Ben-ben cok k-otuyum. Bu-burda k-al."
"Tamam ben burdayım guzelim.. sana bir sey soylicem ama bana dogru soyleyeceksin."
"N-ne?"
"Sen uyusturucu mu kullandın?"
"N-ne! H-hayır as-la!" Bora kereme bakıp basını salladıktan sonra cantadan sakinlestirici cıkarıp hazırlıyor.
"Napıyorsun?"
"Sakinlestirici yapıcam,kerem sakin ol." Bora zeynepin elini sıkıca tutuktan sonra igneyi batırıyor. İgnenin batmasıyla zeynepten kucuk bir inilti cıkıyor.
"Ne olacak simdi?"
"Kan alıcam ve kanından anlayacagım " diyor Bora ve zeynepten kan alıp ayağa kalkıyor. "Basından ayrılma" diyor ve tam gidecekken Kerem durduruyor.
"Bora,bu aramızda kalsın olur mu? Kapıda bir suru gazeteci falan vardır simdi. Onlara gucsuz dustugunu,yorgunluktan oldugunu falan soyle lutfen."
"Tamam abi,merak etme." Bora odadan çıktıktan sonra Zeynep sakinleştiricinin etkisine uyumuş ve titremesi de geçmişti. Kerem Zeynepin üstünü ceketiyle örtmüs masasına oturmuştu. Elleriyle başını sıkıştırdıktan sonra başını masaya yaslamıştı. Ve orada uyuya kalmıştı.
**
Zeynep uyandığında keremi masaya başını koymuş uyurken gördü. Titremesi geçmiş sadece baş ağrısı hissediyordu. Kereme bakıp gülümsedikten sonra çantasına uzanıp hap kutusunu çıkardı. Hapın şıkırdaması üzerine başını kaldırmıştı kerem. Zeynep hapları ağzına atacakken Kerem durdurdu.
"Zeynep dur!"
"Ne?" Dedi zeynep şaşkınlıkla.
"Onları yutup kendini zehirlemeni istemiyorum. Ver onları bana."
"Ne diyorsun sen ya? İntihar falan etmiyorum merak etme,hepsini falan atmıyorum ağzıma. Bak,sadece bir tane." Diyor elindeki hapı gösterirken. Kerem oldukça sasırıyor,zeynepin de bundan haberi olmadıgını anlıyor.
"Senin onlardan haberin yok mu?"
"Kerem ne diyorsun sen? Sanırım hasta olan sensin! Zaten basımda birseyler mırıldandın ama hatırlamıyorum."
"Zeynep sen o haptan kaç tane kullandın?"
"Dün 3 tane aldım bugün de 4 "
"Zeynep sen kafayı mı yedin?"
"Ya.." dedi zeynep tedirginlikle. "Ağrı kesicilerin fazlası zararlıydı dimi? Demekki o yüzden titredim ben bu kadar."
"Zeynep sana o hapları kim verdi?"
"Ne oluyor ya? Ne cok taktın bu ağrı kesicileri!"
"Zeynep onlar ağrı kesici değil! Hemen söyle bana,kimden aldın?!"
"Ne-ne demek ağrı kesici değil o zaman ne bu- ... bir dakika,hayır ya. Düşündüğüm şey değil dimi? Bunlar uyuşturucu değil.!"
"Mağlesef öyleler! Simdi bana hemen onları kimden aldıgını söyle." Zeynepin gozleri yaşarmış ağlamaya başlarken zar zor çıktı kelimler ağzından.
"A-a-aksel." Kerem duydukları karşısında neye uğradığını şaşırmıştı. "Kerem ben,ben bağımlı olmam değil mi?"
"Şimdi siktim seni aksel!" Kerem bir hışımla odadan çıkarken zeynep arkadan seslenmişti.
"Kerem dur!" Kerem hızını düşürmeden devam ederken Zeynep keremi takip etmişti. Kerem kapıdan çıktığında bütün gazeteciler önünü kesmişti.
"Kerem bey içerde neler oluyor"
"Kerem bey zeynep hanımın bayıldıgını duyduk"
"Kerem bey Zeynep hanım nasıl?" Kerem aralarından sıyrılıp arabaya binerken gazeteciler takip etmisti. Sonra iclerinden biri guclu bir sekilde bagırdı.
"Zeynep hanım geliyor!" Zeynep fılaşlar üzerine yüzünü saklayarak geçmeye çalısıyordu.
"Zeynep hanım neden ağlıyorsunuz?!"
"Zeynep hanım hastalığınız nedir?"
"Ciddi br durum söz konusumu?"
"Zeynep hanım bir açıklama yapmayacak mısınız?" Korumalar gelmiş zeynepi aralarından geçirmisti. Zeynep arabaya bindiğinde keremi takip etmeye basladı.
"Aksel nerdesin sen?"
"Hey abi ne oluyor?"
"Nerdesin söyle konuşmamız gerek."
"Ouw abi sinirlisin sen ne oldu?"
"Ya sana danışmam gereken bir konu var." Diyor kerem çaktırmamaya çalışırken.
"He öylemi. Ben eski mekandayım abi."
"Tamam geliyorum ben,bekle." Kerem telefonu kapattıkta sonra kulaklığı kulagındam cıkarıp yana dogru savurmuştu. Arabayı daha çok hızlandırırken zeynep gözden kaçırmamak için daha da hızlandı. Kerem mekana geldiginde zeynepte hemen arkasında durdu. Arabadan cıktıgında zeynepi farketti ve ona yaklasan zeynepe sinirle bagırdı.
"Senin ne işin var burada?" Zeynep keremin kolundan tutmuştu.
"Kerem dur n'olur yapma."
"Ne yapmıyım he? Hemen arbaya bin ve beni bekle."
"Kerem.."
"Zeynep dediğimi yap." Zeynep çaresizce arabaya geri dönerken Kerem hızla içeri girdi. Zeynep arabada telaşla beklerken bir kaç dakika sonra keremi oradan çıkarken gördü. Hemen arabadan çıktı.
"Naptın ona?" Dedi sesi gayet normal çıkarken
"Hakkettiğini." Zeynep içeri doğru bir kaç adımını atmıştı ki Kerem kolundan tutup geri çekmişti. Nefes nefeseydiler.. bir süre gözlerinin içlerine bakmışlardı.
"Gidiyoruz,hadi bin." Dedi kerem arabasını gösterirken.
"Ama benim arabam-"
"Ufuğa söylerim gelir alır.!"
"Kerem naptın?"
"Zeynep,bin gidiyoruz" zeynep arabaya bindikten sonra Kereme dönmüştü.
"Başını belaya sokmadın dimi? Bunu yapmadım de! "
"Merak etme,bana bir şey olmaz."
"Ya olursa,endişeleniyorum kerem. Bu gayet normal değil mi?" Kerem zeynepin bu endişeli halini fark etmişti. Ama onun için endişeleniyor olması onun tuhafına gitmişti. Zeynepin aksel için endişeleniyor olması gerekiyordu.
"Endişelenmene gerek yok." Dedi kerem önüne dönüp arabayı çalıştırırken.
"Kerem-" dedi zeynep boğuk bir sesle. Kerem zeynepe baktığında titrediğini gördü ve kenara çekti. "K-erem yine oluyor!" Kerem hızla sarıldı Zeynepem.
"Tamam korkma geçicek,korkma herşey güzel olucak tamam mı? Hem bu sefer cok tiremiyorsun."
"K-erem hap-"
"Ne?!"
"Hap ver,dayanamıyorum.!"
"Hayır zeynep bunu yapamam sana,kendi ellerimle zehirleyemem seni."
"Kerem korkuyorum!" Zeynep keremin elini sıkıştırdıkça sıkıştırıyordu. Keremin gözleri sulanmaya başlamıştı. Daha sıkı sarıldı zeynepe.
"Geçicek,ben varım."
"Kerem istiyorum,lanet olsun ki istiyorum!"
"Hayır zeynep almayacaksın onlardan.!" Kerem zeynepe sıkı sıkı sarıldıkça titremeleri diniyordu. Zeynep keremin göğsüne yaslanmış ağlıyordu. Titremesi durmuştu. Kerem zeynepin saçlarını okşarken ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
"Bağımlıyım." Dedi zeynep keremin göğsüne sokulurken. Başını kaldırmış kereme bakmıştı. "Yardım et bana" Kerem parmağı ile zeynepin göz yaşlarını silmişti.
"Tedavi olman lazım." Dedi zorla.
"Ne?! Hayır,olmaz. Kerem ben o hastanelere yatamam. Hem,hem zaten kimsenin ögrenmemesi gerek."
"Mecburuz güzelim."
"Kerem hayır,lütfen." Zeynep tekrardan Kereme sarılırken Kerem dudaklarına bastırıp gözlerini havaya dikmişti. Ağlamamak için dayanıyordu.
"Tamam güzelim. Merak etme ben buradayım.." kerem bir süre sonra aklına gelen fikir ile doğruldu. "Gidiyoruz!"
"Ne? Nereye?"
"Seni iyileştirmem şart."
"Kerem,yapma ben hastaneye yatamam."
"Korkma güzelim. Hastaneye değil,eve gidiyoruz." Zeynep merakla bakarken kerem arabayı çalıstırmıştı. Eve geldiklerinde hızla çıktılar merdivenleri.
"Hemen kendine bir bavul hazırla."
"Ne?"
"Dedigimi yap zeynep,hadi!"
"Ta-tamam." Zeynep yukarı çıkarken keremde kendi evine girmişti. İkiside hızlı bir biçimde bavullarını hazırlamışlar ve çıkmıslardı.
"Gel hadi." Dedi kerem Zeynepin elinden tutarken. Zeynep kerem elinden tutunca donmuştu resmen. Kalbinde binbir çarpıntı oluşmuştu. O titremelerden çok daha fazla olan bir çarpıntı. Arabaya bindiklerinde kerem kulaklıgını takmıs,arabayı calıstırmıstı.
"Alo abi? "
"Soyle kerem."
"Bana yardım etmen gerek."
"Zeynep ile ilgili mi?"
"Evet. Sen uyusturucu tedavisini biliyorsun degil mi?"
"Evet."
"Guzel.. Zeynepi tedavi etmemiz gerek."
"Hastaneye gelin abi."
"Olmaz.. hastaneye gelirsek herkez oğrenir. "
"Peki nerde olacak?"
"Sana mesaj atacağım yere gel."
"Tamam abi."
"Çok saol." Zeynep merakla keremi izlerken kerem kulaklıgı cıkarıp kenara bıraktı. Zeynep dayanamadı ve sordu.
"Kerem ne yapıyoruz biz?"
"Seni bu illetten,kimsenin haberi olmadan kurtarıyoruz. Seni herkezden uzak dağ evinde tedavi edicez."
"Ne?" Zeynep şaskınlıkla kereme bakarken,kerem minik bir tebessum de bulundu. Zeynep kereme hızla sarılmıstı.
"Zeynep dur kaza hapacagız." Zeynep kıkırdadıktan sonra ciddilesti.
"Ben cok tesekkur ederim.. sen,sen iyiki varsın."
*
Selam arkadaslar.. acıkcası yorumlarınzı cok merak ediyorum. Sanırım Zeynep icin endiselenmeye baslayacagız. Zeynep surekli olarak uyusturu isteyecek. Ve ben uyusturucu tedavi surecini bilmiyorum. Bunun icin biraz arastırma yapacagım ve yb gec gelecek. Sınavlarımda henuz bitmis degil zaten. Size kucuk bir tiyo vermem gerekirse ZeyKer'i oldukca zor gunler bekliyor. Ve yavas yavas ZeyKer'e yaklasıyoruz. Yorumlarınız benim icin onemli. Umarım begenmişsinizdir.

Yeniden AskHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin