Sizlere bir sorum var.. sizce sevgi nedir?
"Sen olmasaydın sevemezdim tekrardan."
"Ne?" Dedi zeynep çekingenliğini korumaya çalışarak. Ama,korkuyordu "Ben bir duş alsam iyi olur,mağlum yarın geri dönüyoruz." Dedi sonra yatakta kalmaya çalışırken kerem kolundan tutup tekrar oturtturdu.
"Seni seviyorum Zeynep." Dedi kerem Gözlerinde ki anlam yüklenirken. Zeynep'in kalbinde bir sızı oluştu o an.
"Kerem." Diye bildi sadece en tiz sesiyle.
"Seni seviyorum." Dedi kerem tekrardan. Zeynep keremin göz kenarlarının kırışığını görebiliyordu. Hızlı bir şekilde yerinden kalktı ve banyoya girdi zeynep. Kerem banyo kapısının önüne geldikten sonra derin bir nefes aldı. Zeynep ise oturdu kapının diğer ucuna.
"Seni seviyorum ve doğru şeyleri söylemek gibi basit zevklerden kendimi mahrum etmeye pek meyilli değilim. Seni seviyorum ve sevginin boşluğa atılan bir çıglık olduğunu,herkezin ölüme mahkum olduğunu ve tüm çabamızın toza dönüşeceği bir günün geleceğini biliyorum. Ve güneşin elimizde ki tek dünyayı yutacağını da biliyorum. Ve seni seviyorum." (Augustus amcamızıda andık sjsjsj)
"Kerem." Dedi zeynep tekrardan baska bir sey diyemiyordu, Titriyordu sesi. İçinde tuhaf bir şekilde acı veren bir his ile.. Kerem ağır bir şekilde kapamıştı göz kapaklarını ve ayrıldı odadan. Zeynep odanın kapısının sesini duyunca yavaşca açtı kapıyı. Yaşaran gözlerini sildikten sonra gerçekten duş alması gerektiğini anladı ve banyoya girdi. Kerem ise büyük bir sıkıntı ile attı kendini koltuğa. Bora sorgulayıcı gözlerle baktı Kereme.
"Ne oldu abi? Ne bu halin?"
"Bisey yok."
"Yapma kerem,seni iyi tanırım."
"Sorma işte bora."
"Tamam ben anladım. Seni bu hake getiren biri daha neleri basaramaz ki.. Vay be Kerem Sayer bu hallere düşecek adam mıydı?"
"Değildi ama düştü!"
"Tamam sakin ol.. anlaşılan gece uzun. Ben bir kahve yapacağım içer misin?"
"İyi olur." Kerem kafını yaslamış tavanı izlerken düşünceleri arasında kayboluyordu. Zeynep ise huzurlu bir banyonun sonunda kendini yatağa atmış aynı kerem gibi tavanı seyredip düşünceleri ile boğusuyordu. Bora kahveleri içeri götürdüğünde Zeynep merdivenlerden yavaşca inip mutfaga gecti. Kendine bir kahve hazırladıktan sonra bahçeye geçip oturdu.. kısacık şortu ve bluzu onu üşütmüştü üstelik tam kurumamıştı. Kenarda duran battaniyeyi üzerine aldığında battaniyeye iyice sarıldı. Yıldızları seyrederken her zaman ki gibi Cihan geldi aklına. Ve gözünden bir kaç damla yaş süzülürken Boranın geldi ve hızla sildi gözlerini.
"Zeynep? İyi misin sen?"
"Değilim." Dedi zeynep tekrardan hıçkırıklara boğularken. Bora usulca yaklaşıp sarıldı Zeynepe
"Şisisst ağlama." Dedi bora sıkıca sarıldıktan sonra karşısına otururken "neyin var? Anlatmak ister misin?" Zeynep başını iki yana sallamıştı.
"Peki,tamam ama anlatmak istersen ben buradayım."
"Saol." Dedi zeynep titrek sesiyle bora omzuna hafifce dokunduktan sonra yerinden kalkıp iceri girdi. Zeynep bir süre bos boş oturduktan sonra kahvesinden bir yudum daha aldı. Kahveyi içmesiyle püskürtmesi bir olmuştu. Kahve soğumuştu ve zeynep bundan nefret ederdi. Kahveyi eline aldıktan sonra mutfaga gecti ve calkalayıp bulaşık makinasında ki diğer bulaşıkların yanına yerleştirdikten sonra makinayı çalıstırdı. Parmak uçlarında yukarı çıkarken Keremin kapısının önünde bir süre durdu ve düşündündü. Daha sonra hafifce açtı kapıyı,başını içeriye doğru uzattığında keremi göremedi. Biraz daha girdi ve Dısarda ki kapının kapanmasıyla yakalanmaktan korktu ve iceri girip saklandı. Kerem odaya girdiğinde zeynep tirtir titriyordu. Nefes sesini dindirmekke uğraşırken saklandığı yatağın altından Keremin ayaklarını görebiliyordu. Kerem yatağa yattığında yatağın altı hafif bir şekilde inmiş zeynepe baskı yapıyordu. Zeynep yatağın altından çıkmıştı. Yatağın yanında yerde yatıyordu şimdi. Keremin ise arkası dönüktü. Zeynep emekleyerek kapının önüne geldiğinde Kerem Zeynepi fark edip doğruldu. Zeynep hafifce kapıyı açtığında Kerem seslendi.
"Zeynep?" Zeynep kıpkırmızı olan suratı ike yavas yavas döndü kereme. "Napıyorsun orda?"
"Kerem ben şey,bak yanlış anlamanı istemem.."
"Tamam zeynep,önemli değil." Dedi kerem gözlerini devirirken. Zeynep başını salladıktan sonra kapıya döndü tekrardan.
"Zeynep.." Keremin seslenmesi üzerine Zeynep kereme döndü. "Umarım benden uzak durmaya çalışmanın sana karşı hislerimi hiçbir şekilde azaltmayacağını biliyorsun." Zeynep bir şey demeden odasına geçti o kadar utanmıstı ki yanakları kıpkırmızı olmuştu derin bir nefes alıp yatağına yattı. Olanların kabus olmasını dilerken uykuya daldı.
**
"Zeynep hazır değil misin hala?" Zeynep boranın sesleri üzerine bavulunu alıp hemen aşağıya indi. Kerem ve Bora onu kapıda bekliyordu. Zeynep kapının önünde durup derin bir nefes aldı. Kerem zeynepin yanaklarını kavradıktan sonra okşamaya başladı.
"Merak etme.. kimse hiç bir şey öğrenmeyecek ve herşey çok güzel olacak."
"Olacak değil mi?"
"Kas hayvanın bu yüzden burada." Dedi Kerem kolunun birinin kaslarını şişirirken. Zeynep kıkırdarken başını keremin göğsüene gömmüstü.
"Çok tatlısınız ama midemi bulandırıyorsunuz." Dedi Bora yanlız olduğunu hatırlarken. Zeynep Boranın saçını karışırdıktan sonra gülümsedi.
"Biz sadece arkadaşız." Dedi gülümsemesini soldurmadan. Kerem de zeynepin peşinden adımlarını takip ederken Boraya döndü
"O öyle,ben değilim " dedi aynı gülümseme ile. Zeynep ise duymuştu.
"Hadi kerem,hadi!" Arbaya bindiklerinde Zeynep inanılmaz bir şekilde mutluydu.
"Sanırım artık kurtuluyorum bu şeyden."
"Kurtuluyorsun güzelim "
"Hiçde zor değilmiş.!"
"Senin için öyle ." Dedi bora arkada ki koltuktan sırıtırken.
"Ah,evet."
Çok uzun olmasada,kısada diyemeyeceğimiz bir yolculuktan sonra gelmişlerdi.
"Burada mı olacağım?" Dedi zeynep etrafı seyrederken.
"Evet,burası güvenlidir." Dedi bora. Zeynep ağır adımlarıyla hastaneye girdiğinde çok az kişinin olduğunu gördü. Belki 20 belki 25..
"Neden az kişi var?"
"Huzurlu bir hastane zor bulunuyor öyle değil mi?"
"Düşünmesi bile ürkütücü." Dedi zeynep. Kerem ise arkadan yetismisti.
"Saat kaçtaydi?"
"Zeynepi odasına götürelim. Daha sonra geçeriz.." zeynep tereddütle yutkundu. Kerem zeynepin belini yandan kavradıktan sonra kendine cekip sarıldı.
"Korkma ben buradayım." Odaya geçip bir süre hazırlanmasını bekledikten sonra sıra tedavideydi.
"Zeynep,gidelim hadi. "Dedi bora kapıdan basını uzatırken. Zeynep yavasca ayağa kalktıktan sonra Borayı takip etmeye başladı. Keremde peşlerinden gidiyordu. Bora bir kapının önünde durduktan sonra kapıyı açtı ve zeynepin girmesi için kenara çekildi.
"Zeynep.." zeynep arkasını dönüp baktığında keremin seslendiğini gördü ve bekledi. Kerem zeynepin önünde durduktan sonra ellerini kavradı ve gözlerine odaklandı.
"Korkma,her zaman olduğu gibi bugünde yanındayım. Ve unutma hep olacağım." Zeynep yaşaran gözleri arasında minik bir gülümseme gönderdikten sonra kafasını keremin göğsüne yasladı. Bir süre öyle bekledikten sonra dönmüş içeri giriyordu ki kerem zeynepin kolundan tutup geri çevirmişti ve yapıştı dudaklarına. Zeynep dudağında ki baskıyla neye uğradığını şaşırmıştı. Geri çekildiğinde gülümsemeyle karışık çatmıştı kaşlarını.
"Seni seviyorum Zeynep Yılmaz ve hep seveceğim." Dedi kerem zeynepin arkasından bağırırken. Zeynep içeri girdiğinde tedirgin bir biçimde beklemeye başladı Zeynepi... arada gözleri doluyor,arada ise az önceki öpücüğü hatırlayıp gülüyordu. Yaklaşık 1 saatin sonunda Bora içeriden çıkmıştı.
"Kerem.."
"Ne? , Ne oldu? , Neden öyle bakıyorsun?" Kerem korkmaya başlamıştı. Boranın solgun yüzü birden gülümsemişti.
"Herşey harika gitti,zeynep çok iyi!" Kerem kahkahalar savururken bir yandan boranın koluna yumruklar savuruyordu
"Beni korkuttun !" Dedi kerem. "Nerde? Göremeyecek miyim onu?"
"Odaya alacağız şimdi." Kerem etrafa gülücükler saçarken Zeynepi sedye ile içerden çıkarmışlardı. Kerem hızla yanına gitti ve ellerinden tuttu.
"Zeynep, iyi misin güzelim?" Zeynep hafifce başını salladığında odaya girmişlerdi bile. Zeynepi yavaşca kaldırıp odada ki yatağa geçirmişlerdi. Zeynepin göz kapakları ağırlaşıyordu. Odaya giren boraya sorguladı kerem.
"Neden bu halde?"
"Sakin ol kerem. Narkozun etkisinde.." kerem bir oh çektikten sonra Zeynepin yanına oturdu ve uyanmasını beklerken koltukta uyuya kaldı. Bora ise işlemlerini kağıda geçirdikten sonra ayrıldı odadan. Zeynep gözlerini araladığında etrafı gözleri ile taradı. Ve keremin yanında uyuduğunu gördü. Hafifce yanaklarına dokunduktan sonra gülümsedi. Kerem yanağında ki sıcaklık üzerine uyanmıştı.
"Burada uyuyakalmışsın." Dedi zeynep.
"Zeynep,sen,sen iyisin degil mi?" Zeynep minik caplı bir kahkaha attıktan sonra gülümsedi.
"Şisisit sakin ol."
"Beni korkuttunuz mrs. Zeynep"
"Ben korkmadım mr. Kerem, çünkü yanımda siz vardınız." -buda istemiyo ama yavsıyo ya sjsjjj-
Kerem gülümserken odanın kapısı açıldı.
"Biz geldik!" Zeynep gördükleri karşısında sevincinden deliye dönmüştü. Yağmur, can ve melis gelmisti. Canın elinde koca bir buket varken Yagmurun elinde ise zeynepin en sevdigi cikolatalardan vardı. Melis elinde ki kutuyu havaya kaldırıp sallamaya basladı.
"Duydum ki birileri sıkılıyormus." Dedi melis. Zeynep merakla dogrulduktan sonra sorguladı.
"Nedir o?"
"Tabu!" Zeynep büyük bir neşe ile oyunu melisten almıştı.
"E- oynayalım hadi."
"Tamam o zaman grup kuralım." Dedi can.
"Ama bir kişi eksiğiz." Dedi yağmur dudağını büzerken. Bir kaç saniye sonra Bora kapıdan başını uzattı.
" iyi insanda lafının üzerine gelir." Dedi zeynep.
"Zeynep sen niye kalktın?"
"Hadi ama bora,burası çok sıkıcı. Bak seni kimlerle tanıştıracağım. Bu yağmur bu can buda Keremin kardeşi Melis." Bora şaşkınlıkla kereme dönmüştü.
"Kerem bir kardeşin olduğunu bilmiyordum." Dedi.
"Kimse bilmiyordu." Dediler hepsi bir ağızdan. Daha sonra birbirlerine bakıp kahlaha attılar.
"Hadi başlayalım."
"O zaman biz kızlara siz erkekler."
"Tamam bize uyar."
**
Uzun bir süre tabu oynarken herkez mutluydu. Kerem , Can'a 'Timsah' kelimesini anlatmaya çalışıyordu.
"Sürüngen bir hayvan.."
"Fare,yılan,kertenkele."
"Heh. Onun bir büyüğü..."
"Ejderha!"
"Oha.!" Dedi kerem Cana şaşkınlıkla bakarken.
"Süre bitti,süre bitti!" Diye bağırdı zeynep. "Sıra bizde." Zeynep bir kart aldıktan sonra Yağmura döndü. Kelime 'köpek balığı'
"Deniz de ne olur?"
"Dalga."
"Hayır ya öyle değil. Karada da var hav hav eder."
"Köpekbalığı."
"Doğru!" Zeynep yağmur ile melise el şaklattıktan sonra Keremlere verir. Bu sefer Bora cana anlatacaktır. Ve son karttır.
"Durun,durun bir saniye.. Cezayı unuttuk." dedi melis.
"Ah,evet. Ne olacak ceza?" Herkez bir seyler soylemeye basladıgında zeynep dusunneye basladı ve bulmustu.
"Kaybeden bizi büyük adaya götürsün."
"Saçmalama zeynep orada kimse yoktur şimdi."
"Fena mı? Hepimizin bir tatile ihtiyacı var. Ve bence bu çok eylenceli olur."
"Bencede." Dedi herkez bir ağızdan daha sonra keremde onayladı. Ve sıra boranın seçeceği karta gelmişlerdi. Ve aynı zamanda son karta. Kelime 'Hile'
"Bak bunu sen çok yaparsın gibi geliyor "
"Şöyle şeyler deme kızlar var yanımızda."
"Bak bunu gizliden yapmaya çalışırsın,kimse anlamadan.."
"Oha! Abi napıyorsun ?"
"Ben bu sapık ibneyle olamam. Pas ya pas.." Can hızlıca Borayla yer değiştirip Bir kart seçer ve kereme anlatmaya çalışır. Kelime 'Dost'
"Arkandan kuyu kazıyorlar hani kim onlar kanka?"
"Sensin lan"
"Ben mi? Ask olsun abi.. nd yaptım lan ben sana.."
"Haticeyle çıkarken öpüşen kimdi olum?"
"Ben merve ile çıkarken merveye çıkma teklifi eden kimdi?"
"Gel lan dışarı."
"Hop,hop beyler ne oluyor!" Dedi zeynep kaşlarını çatmış kereme bakarken. "Hem kimmiş bu hotoco! "
"Evet can,kim bu Merve!"
"Sey yagmur onlar eski lise sevgilisi biz sey sakalasıyorduk."
"Lise mi?"
"Hıhı. Yoksa ben senden baskasına bakar mıyım?" Dedi can yağmura sokulurken. Kerem ise zeynepe yaklaşıp ona çapkın gülümsemelerini savuruyordu.
'Sen beni kıskandın mı?"
"Ne alakası var ya?"
"Kıskandın,kıskandın."
"Hayır,ben sadece sordum." Dedi zeynep sinirle.
"Heyy abi tamam gercekten cok tatlısınız. Ama daha önce de söylediğim gibi,'midemi bulandırıyorsunuz." Dedi bora
"Bencede." diye onayladı melis. Hekez kahkahalar atarken iceri hemsire girdi.
"Bora bey zeynep hanımın taburcu islemleri.."
"Tamam hallettim ben." Hemsire basını sallayıp onayiadıktan sonra cıktı odadan.
"Artık eve gidebilirsin." Dedi bora zeynepe
"Hayır, eve degil." Dedi zeynep.
"Ne,nereye?" Diye sordu kerem merakla.
"Büyük adaya!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Ask
Romance'Mutluluk nasıl bi'şey?' * Bir aldatılış sonrası Karşılaşan kalpleri kırık iki insanın hikayesi.. Hikaye danısmanı ve kapak tasarımı ; Tutku * OYUNCULAR; -Zeynep- Hande Doğandemir -Kerem- Kerem Bürsin -Bora- Can Sipahi -Barış- İsmail E. Sasmaz -Meli...