Ben sana Güvenmiştim

604 26 8
                                    

Kerem telefonu cebine koyduğunda Zeynep çayından bir yudum alıyordu.
"Kimmiş?" diye sordu tekrardan.
"Ba-banka." dedi Kerem ve yemeğe devam etti.
"Kerem.."
"efendim."
"Ailenden bahsetsene biraz." kerem saskınlıkla bakıslarını Zeynepe çevirdi.
"Hayır."
"neden? yani ailenden hic bahsetmiyorsun.."
"Zeynep ailemi napacaksın ha!" dedi Kerem şiddetli bir şekilde.
"Ben sadece merak ediyorum tamam mı?"
"Etme! tamam mı,etme. bu seni ilgilendirmez."
"Seninle ilgili hersey beni ilgilendirir!" Kerem hızla kalktı masadan.
"Bana bir daha ailemi sorma."
"Ya ailenden bahsediyoruz. Neden onlardan nefret ediyorsun? Ya ben seni anlamıyorum gerçekten.."
"Beni anlamanı falan beklemiyorum zaten.. Herseyi bilmek zorunda degilsin tamam mı? " dedi kerem ve hızla kapıya doğru yürümeye başladı."Asıl ben seni tanıyamıyorum artık. " dedi ve cıktı evden. Zeynep gözleri yaşarırken hıçkırıklarına bıraktı kendini. Boğazı yanıyordu ve bedenine kırılan kalbinin kırıkları batıyordu. Yerle bir olmustu. Zeynep degismemisti.. Onu tanıyamadıgını söylemişti.Bu zeynep icin bir çöküntü olmuştu ve Zeynep hızla evden cıkıp kendi evine gecti.Kapıyı kapattıktan sonra Kapıya yaslandı ve yavasca asagıya kayıp oturdu. Dizlerini kendine cektikten sonra basını dizlerine gömdü. Agladıkca aglıyordu ki kapı calmıstı. Ayaga kalktıktan sonra kapıyı hafifce açtı.
"zeynep? Benim melis. " Zeynep kapıyı sonuna kadar actıktan sonra Melise sarıldı."ne oldu? sen iyi misin canım?"
"Degilim."
"tamam gel oturalım." dedi melis Zeynepi koltuga oturturken.
"Ben ne oldu anlamadım,bir anda bagırmaya basladı. Ben sadece Ailenizi sordum. "
"Ah be Zeynep,naptın sen?"
"Bu kadar kötü mü bu sizin için?"
"Bak zeynep sana olanları anlatamam ama inan bana Kerem anlatmak isterse anlatır."
"Bana beni tanıyamadığını söyledi."
"Tamam,takma kafana. Ben konusurum onunla."
"Yok,hayır.. Benim hatam.Ben düzeltmeliyim."
"Peki,üzülme artık hadi... Abim böyledir işte. Hem ne demiş Cem adrian; 'Acılar sevinçlerin,Sevinçler acıların gölgesidir.' Galiba haklı.. Abim çok acı çekmişti."
"ne? Ne acısı?"
"Bana sorma lütfen.."
"Peki kime sorayım ha?"
"Zeynep sakinles."
"Tamam melis. iyiyim ben.. " dedi Zeynep ve üstünde ki Keremin hırkasını çıkarıyordu ki Cebinde ki hışırtıyo duydu. Cebinden Bir fotoğraf çıkmıştı. Keremin güzel bir kızla olan fotoğrafıydı bu.
"Bu kim?" dedi Zeynep Melise uzatırken.
"Sen bunu nerden buldun?"
"Kerem bana hırkasını vermisti.. simdi Cebinden cıktı. Kim bu?"
"Tamam bunu söyleyebilirim ama Abime belli etmeyeceksin."
"Güzel.."
"Bu kız Günes. Abimin eski sevgilisi.." Zeynep'in acısı daha da artarken hala ıslak olan yanaklarını tekrar ıslatmamak icin dudagına bastırıyordu. "Abimin çok yakın bir arkadası vardı..Barıs. Abim Günesi cok seviyordu. Ve o bir gün abim eve geldiğinde Günesi Barısla yakalamıs. Daha sonra ise İkisi de Ayrıldılar istanbuldan. Abim ise kötü birine dönüstü. Gülmüyordu ve en ufak şeye sinirleniyordu.. Kızları kullanmaya basladı.Ve bir bar actı.. o gittigimiz bar iste. Orada uyusturucu satnaya basladı.Ve kullanıyordu da.. Tabi suanda kullanmıyor. Yani en azından ben öyle biliyorum." Zeynep hıçkırıklara boğulurken Melis Zeynepe sarıldı. "Hadi ama Zeynep bunu sana üzül diye anlatmadım. Hem zaten abim seni tanıdıktan sonra bambaska biri oldu. Yani eskisi gibi yüzü gülmeye basladı. Kerem seni seviyor.."
"Belkide sevmiyor.. Belki de hala o aptal arabanın pesinde."
"ne? Ne arabası?"
"Canla Keremin iddiası iste.. Ne kadar aptalım. Ona güvendim ve O Hala benimle o araba icin pesimde. Baksana hala onun fotoğraflarını Cebinde tasıyor. Belkide haklısın.. Ben ona gölge oluyorum sadece."
"sacmalama! Zeynep sen Keremi degistiriyorsun."
"Bugün anladım. Kerem beni sevmiyor.. Gidip onunla konusmalıyım." dedi zeynep ve hızla kalktı ayaga. Kapıdan cıkarken Melis de telasla takip etti.
"zeynep dur nereye." Zeynep taksiye atladıgında Meliste binmisti.
"Yılmaz Holding." Zeynep hızla göz yaslarını sildi ve guclu olmaya yemin etti. Taksi Yılmaz Holdingin oraya geldiginde Can Kereme arabasının anahtarını veriyordu. Zeynep kosar adımlarla yanlarına gitti.
"Sana güvenmiştim!"
"ne?"
"Kerem ben seni gerçekten sevmiştim! Ben onca hayal kırıklıklarıma rağmen sana güvendim!"
"Zeynep ne diyorsun sen?!"
"Bunu diyorum!" dedi zeynep cebinden Fotografı cıkartıp Keremin yüzüne tutarken. "Ve de bunu!" dedi sonra Elinde ki anahtarı gösterirken.
"Zeynep sen bunu nerden buldun?"
"O kızı unutamadıgını ve onu hala sevdigini biliyorum tamam mı? Ve bana bu aptal araba yüzünden katlandığını da biliyorum.! Ve beni zehirleyen o aptal seyleri satarak baskaların zehirledigini de biliyorum."
"Zeynep.."
"Sus,Senden Nefret Ediyorum." Zeynep hızla oradan uzaklasırken Kerem aglamamak icin kendini zor tutuyordu.
"Neden ona arabayı kullanmak icin anahtarı aldıgını söylemedin?" dedi can.
"Bosver. böyle olması daha iyi oldu belkide. Benden nefret etmesi gerekiyordu.."
"Kerem yapma,bak ben söylemeye gidiyorum."
"Hayır! En basından bu sacmalık olmamlıydı. ve artık bitmeli.. Ben kotuyum anladın mı? Bok herifin tekiyim,insanları zehirliyorum. Ve Zeynep böyle birini hak etmiyor."
"kendine acı çektiriyorsun."
*
"Zeynep,zeynep dur bekle" dedi Melis zeynepin arkasından kosturmaya devam ederken. Zeynep Durdu ve dondü arkasına. Melis gelip sarıldı Zeynepe ve oturdular banka.
"Ona asık oldugum icin kendimi aptal gibi hissediyorum. Bogazımda bir acı var ve cok canım acıyor. Hic gecmeyecekmis gibi..Ben yoruldum bogazıma cumleler biriktirmekten."
"Ask aptallıktır zaten. Ama bu eşsiz bie seydir. Eger sen bunu yasayabilmişsen sen ala. Aşkın acısıda güzeldir." Zeynep melise sarıldı ve derin bir nefes aldı.
"Eve gidip,depresyonumla boğuşmak istiyorum." dedi zeynep.
"Gelmemi ister misin?"
"hayır,tesekkur ederim. iyiki varsın.." dedi zeynep tekrar melise sarılıp taksiye binerken.
"Telefonunu acık tut ve uzulme lutfen." zeynep basını salladıktan sonra Taksiye bindi ve ayrıldı oradan. Eve girdiginde direk odaya gecti ve Aldı kitabını eline.
"Hissizligi hissettiniz mi hic? Hic yanlız degilde Yapayanlız oldugunuz oldu mu? Oluyor elbet. 'MUTLU ASK YOKTUR.' demisler. Ben her seferinde buna inanmak istemesemde bununla karsılasmaktan yoruldum. Sanırım ask bir hayal kırıklıgı ve uzuntuden ibaret. Yada ben öylesine rast gelmis olabilirim. Kerem bambaskaydı tabi. Ona sarılınca unutuyordum herseyi,tum acımı. Simdi Gulusleri geliyor gozumun onune. O kadar cok seviyorum ki gulumsemesini. Bana bakıslarını.. Simdi ise bos bakıyor o gozler. Bir Sarılmalık acım var simdi. Gelsen Sarılsan ve Dindirsen acılarımı. Ben yine severim seni."
*
Kerem sinirli bir sekilde Akselin aramasını bekliyordu.
"Eski dostum nasılsın?" de aksel sırıtırken.
"Ne istiyosun aksel!"
"Tamam,tamam sakin ol. Simdi sadece Zeynepten ayrıl gerisini düşünürüz."
"Zeynep senin umrunda bile degil ve ben bunu cok iyi biliyorum,benden bunu isteme."
"Seni yıkacak tek seyin bu oldugunu biliyorum ve bu yüzden istiyorum,salak!"
"Aksel,seni bu sefer öldürcem!"
"Nah öldürürsün!" Aksel telefonu kapattıgında Kerem sandalyeye bir tekme atmıstı. O sıra da Zeynepin asistanı Zehra basını kapıdan uzattı.
"Kerem bey biri sizinle görüşmek istiyor."
"Kim o zehra?"
"Bilmiyorum efendim."
"Tamam gelsin." Kerem koltuga gecip basını öne eğmiş sıkıştırıyordu. Kapının acıldıgını duydugunda Kafasını kaldı ve şaskınlıkla bakmaya devam etti.
"Güneş?"
"Kerem seninle konuşmam lazım."
"Senin ne işin var burada?!"
"Bir dinle lütfen." Kerem dişlerini sıktığında Güneş koltuğa oturdu.
"Seni özledim." dedi güneş.
"Ben seni özlemedim."
"Yapma kerem,hala beni sevdiğini biliyorum."
"Seni sevmiyorum."
"Sana inanmıyorum." Kerem telefonundan zeyneple olan fotografını acıp Güneşin yüzüne doğru tuttu.
"Benim dünyam artık Zeynep!" Güneş bozulmuştu ama sırıtmaya devam ediyordu.
"Hah,ne güzel benim yerimi dolduracak birini bulmuşsun."
"Yanılıyorsun. O senin erişemediğin yerlerde erişiyor." Güneş moreli bozuk odadan çıkarken,Kerem Zeynepi cok sevdigini birkez daha anlamıştı ve oldukca üzgün bir ifadeyle basını tekrar masaya gömdü. Bu sefer kapı tekrar acıldıgında kızgın bir ifadeyle kapıya döndü.
"Kafamı dinlemek istiyorum!"
"Valla kardesim,kusura bakma ama dinleyemezsin." dedi Can kızgındı oda. "Hadi gidiyoruz." dedi sonra.
"Nereye?"
"Senin kafan bu şekilde dağılmayacak anlaşılan Biz bara gidiyoruz.Yeni tozlar gelmiş."
"Aslında iyi olur.. Kafam bi dolu. Günes geldi senden once."
"Ne?! Ne istiyormuş?"
"Tekrar birlikte olmak.."
"Abi zeynep.."
"Merak etme.. Hadi gidelim." Kerem ceketini alıp Garaja indiginde Boranın da orada oldugunu gördü. Tokalaştıktan sonra Arabalarına binip barın yolunu tuttular. Bara geldiklerinde Kerem Barmen ile yumruklarını tokalaştırdı. Daha sonra oturdu karşısına.
"Geldi mi bizim mallar?"
"Geldi abi."
"Bir sorun yok değil mi?"
"Yok abi."
"Güzel,versene her zamankinden."
"Hemen." Barmen Egilip dolaptan bir toz ve viski çıkardıktan sonra Kereme verdi.Kerem tozu bir hışımla burnuna çektikten sonra arkasına yaslanıp derin bir nefes aldı.
"Çok özlemişim." Bir süre kendinden gectikten sonra Doğruldu ve viskisini yudumlamaya basladı.
"Abi yavas.!" dedi can. "Ne oluyo sana?"
"Aksel piçi!" dedi sallanırken Kerem.
"Aksel mi?" Dedi Bora. susması gerektigini işaret ediyordu.
"Evet o piç,beni Tehdit ediyor."
"Abi Aksel de nereden çıktı şimdi?"
"Onu öldüreceğini söylüyor!" dedi kerem elinde ki bardağı fırlatırken.
"Tamam abi sakin ol." Dedi can.
"Olamam.Anlıyormusun olamam.."
"Can sen Keremi arka odaya yatır. Biraz dinlenmesi gerek.." dedi Bora. Canda kafasını sallayıp Keremin kollarını omzuna aldıktan sonra Arka odaya götürüp Keremi yatağına yatırdı. Kerem de Hemencecik sızı vermisti. Güneş de o sırada tuvaletten çıkıyordu. Ve keremin odaya girdiğini görür görmez Pusuya yattı ve Can çıkasıya kadar bekledi. Can çıktıktan sonra İçeri girdi ve Keremin Karın kaslarında parmaklarını gezdirmeye basladı.
"Zeynep?" demisti Kerem. Sayıklıyordu ve Güneşin sinirlenmesine neden olmuştu.
*
Sabah olduğunda Zeynep tıklanan Kapıyı şisik gözleri ile açtı.
"Zeynep sana bomba haberlerim var!" dedi Yagmur. Zeynep ise gözlerini devirdikten sonra umursamaz bir tavırla iceri gecip koltuga oturdu. Yagmurda Zeynepi takip ediyordu.Yagmur,Zeynepin oturdugu koltugun karşısına oturduktan sonra 32 diş Zeynepe gülümseyeme başladı.
"Hadi ama bayan Somurtuk. Bu bomba Haber keremle ilgili." Zeynep hızla doğruldu.
"Keremle mi?"
"Evet. Dün Kerem,Can ve Bora Bara gitmişler Kerem sarhoş olduğunda ağzından bir şey kaçırmış."
"Ne?!"
"Sakin ol ama."
"Yagmur hadi!"
"Aksel.."
"Aksel mi?"
"Evet geçen aksam kaçırılmışsın
-Ayrıca bunu neden bana söylemedin konusunun hesabını daha sonra vereceksin- İste Seni kacıran Akselmiş."
"Sen ciddi misin?"
"Gayet ciddiyim. Ve Aksel Keremi tehdit ediyormuş. Eger zeynepten uzaklaşmazsan Zeynepi öldürürüm demiş." Zeynep o anda 32 diş sırıtmaya başlamıştı.
"Benim icin yani."
"Aynen öyle." zeynep birden ayağa fırladı ve odasına gecti. Yagmurda pesinden gitmisti. Zeynep dolaptan bir kac sey cıkardıktan sonra giyinmeye basladı.
"Zeynep nereye?"
"Kereme. Beni böyle öldüreceğine,öyle öldürsün." dedi gülümsemesini soldurmadan.
"Yanlız Kerem gece Barda ki odasında kalmış."
"Tamam,kactım ben."
"Barısmadan gelme." dedi Yagmur arkasından. Zeynep ise hızla bir taksiye bindi ve Bara geldi. Barmen'e bir selam çaktıktan sonra önünde durdu.
"Kerem burdaymış. Odası nerde?"
"Arkada ama.."
"Tamam saol." Zeynep 32 diş gülümsemeye devam ederken Arka koridorun sonunda ki odanın kapısını açmıştı. Ki bütün gülümsemesi son bulmuştu. Kerem gözlerini araladığında Zeynepi karşısında gördü ve gülümsedi.Zeynepin ise gözleri dolmuş,çenesi titriyordu. Güneş Keremin belini kavradığında Kerem neye uğradığını Şaşırdı. Yeni fark etmişti Güneşi. Hızla arkasına döndü.
"Güneş?!" dedi şaşkınlıkla ve Zeynepe geri döndüğünde Zeynepin ağladığını fark etti.
"Sana Güvenmiştim." dedi Zeynep titrek sesiyle.
*
Hey! Merhaba evet yine son kısımda GB'den alıntı yaptım :) Her neyse Yb'nin bu kadar erken gelmesinin nedeni Yarın ameliyat olmamdan kaynaklanıyor.. Yoksa Vote sınırı Aynen devam. 17-20 arası Vote gelmeden Yb yok :/
Baglantıyı acamıyorsanız Sarkının ismi Ayda-Bogazda yangın var

Güneş rolü ; Doutzen kroes

Yeniden AskHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin