Ölümün Ucunda

1.Bölüm:Alp Timi

Merhabalar,
Buraya geldiğiniz için öncelikle teşekkür ederim. Çünkü bu sayfayı açtıysanız, kitabıma bir şans vermişsiniz demektir. Bu benim için gerçekten çok önemli ve değerli, bunu özellikle belirtmek isterim.

Sizi bilgilendirmek istediğim bir konu var: Bu kitabı yaklaşık beş yıldır yazıyorum. Bunu söylememin sebebi, ilk bölümlerin —hatta kitabın büyük bir kısmının— 15 yaşımdayken yazılmış olmasıdır. Özellikle ilk bölümleri henüz 15 yaşındayken kaleme aldığım ve o bölümlerde şu ana kadar herhangi bir silme ya da değiştirme yapmadığım için, yazdığım haliyle duruyorlar.

Bu kitap, insanların yorumuna açtığım ikinci (birincisinin hikayesi biraz uzun) ve bu platformda yayınladığım ilk kitap olması nedeniyle hem yazım dili hem de olayların kurgulanışı açısından oldukça amatörce olabilir.

Şu anda kitabı yazmaya hâlâ devam ediyorum ve yakın zamanda bir finalimiz olacak. Ancak son bir yıldır, kitabın zaman içinde aldığı "aşınma"ları onarmak amacıyla hem düzenleme sürecine girdim hem de yazmaya devam ediyorum.

Kitabı yayınevlerine hazırladığım için bu düzenleme sürecini titizlikle yürütüyorum. Bu süreç tamamlanana kadar kitabın mevcut hâlini buradan silmeyeceğim. Bu nedenle kitabı şu anki diliyle okumak isteyebilirsiniz. Öyle ki, bu hâliyle okumanız en saf ve doğal hâlini deneyimlemeniz açısından çok daha tatlı olur.

Kitap basıldığında, düzenlenmiş hâlini burada da paylaşacağım. O hâlini de bekleyebilirsiniz tabii ki. Ama bana soracak olursanız, her iki hâlini de okumanızı çok isterim. Çünkü her iki versiyon da benim için hem çok farklı hem de çok özel.

Yanlış anlaşılmasın; kurguda herhangi bir değişiklik yok. Ancak yazım dili ve bazı kurgusal detaylarda sorunlar olabileceğinin farkındayım ve bunları düzenlemeye çalışıyorum

(Medyanın ana karakterlerle ilgisi yok)

Başlama tarihlerii👉

1.Bölüm:Alp Timi İle Tanışma

Kendimi bildiğim günden beri her gün olduğu gibi yine her zaman ki saatimde yataktan çıktım.Saatin 4.50 olduğuna aldırmadan tuvalete girip yüzüme soğuk su çarpıp kendime geldim. Aynada kendimi görünce yüzümü düzeltip odama tekrar girdim. Telefonuma herhangi acil bir durum var mı diye baktığımda, herhangi bir mesaj arama görmedim. Üzerime siyah düz uzun kollu bir tişört giyinip, altıma siyah dar bir kot giyindim.

Üstüme siyah montumu alıp, küçük sırt çantasına telefonumu, cüzdanımı ve herhangi bir durum için bezine sardığım kasaturamı da koyup beylik tabancamı belime yerleştirdim.
Saçımı üstten sıkı bir at kuyruğu yapıp, odadan çıktım. Mutfakta ki küçük hazır sandiçlerden atıştırıp, kendime sabah kahvesi yaptım. Gideceğim kışlayı araştırdım biraz, geçen sürede odamı toplarladım.

Deniz daha gelmemişti büyük ihtimal nöbeti vardı. Deniz ev arkadaşım, aynı zamanda çocukluk arkadaşımdı. Biraz daha zaman geçirip, 06.00'da siyah postallarımı giyindim. Jeep'e atlayıp kışlaya doğru yol aldım.

Bu arada kendimi tanıtmadım.
Ben Asena 28 yaşında, 1.80 boyundayım. Aileme gelirsek, annem ben 9 yaşlarındayken, kardeşim Atalaya hamileyken şehit olmuş. Babam emekli Edebiyat öğretmeni, annem ise şehit olmadan önce Üsteğmenmiş.

Benim vatan sevgimi bana aşılayan da annem kadar dayım ve dedem. Onlarda asker, anneannem de eskiden gönüllü hemşireymiş. Birde bizim küçük kereta var işte Atalay küçük kardeşim küçük dediğime bakmayın 19 yaşında ama benim için hala annemin emaneti, küçüğüm.