-26-

19.5K 2.3K 249
                                    

"Yani şimdi diyorsun ki asıl gerçek yaşamımızda ben ölmedim ve sen Kerim ile beraber değildin ama bir şekilde geriye gelip benimle yakınlaştın ve ölümüme neden oldun,"  bir an durup alnını kaşıdı. "Sonra Kerim'le yakınlaştın ve sonunda şuan buraya gelmene neden olan durumları yaşadın," dedi ve soluklandı. Bana bakarken onu onaylamamı bekliyor gibiydi. Cenk her konuda beni şaşırtıyordu ama şuan resmen şaşkınlığım farklı bir boyuta ulaşmıştı. Bu kadar karmaşayı anlamak için kaç tane farklı gelecek görmüştüm ve o sadece tek bir kez anlatmamla olayı çözmüştü.

Başımı ağır ağır salladım. Bu kadar hızlı anlamasını beklemiyordum açıkçası ama bundan memnundum. Eğer bir şeyler sonlanacaksa hemen olmasını isterdim. Başımı önüme eğmiş yarın uyandığımda eğer her şey yerli yerine oturursa bir daha onu göremeyeceğimi düşünüyordum. Kalbim sızlıyordu. Ondan ayrılmak, gerçek ruh eşinizi bulduğunuzda aslında onunla olmamız gerektiğini hissettiğinizde nasıl acırsa canınız öyle acıtıyordu. Titrek bir nefes aldım. 

Sonra uzanıp çenemden tutarak başımı kendine çevirdi. "Herkesin senin gibi geçmişe dönme şansı yok Pelin. Her ne olmuşsa ben seninle tanıştığım için memnunum," dedi yumuşak bir gülümseme ile. Ama onun bu davranışı kendimden daha çok nefret etmeme neden oldu. "Şimdi doğru insan olarak buldun beni. Bana kızma yaşamadığım şey için sana kızamıyorum. Hatta ne kadar anladığımı söylesem de yaşamadığım olaylar olduğu için doğru düzgün kabullenemiyordum bile."

Sözleri daha da canımı acıtmıştı. "Sen ölüyorsun Cenk. Lise yıllarında benimle iletişim kurduğun her an ölüme daha da yakınlaşıyorsun. Geçmişin kırılma noktası seninle benim iletişimde olmamız. O yüzden bir şeyleri-"

Cenk baş parmağını dudaklarıma bastırdığında sözümü tamamlayamadım. Gözlerinde çaresizlikle bana bakıyordu. Biri bana başka bir insanla aramda bu kadar derin bir bağ olacağını söyleseydi ona inanmazdım. Kerim'i bile onca yıl sevmeme rağmen aramızda böyle bir bağ yoktu. Cenk'te bunu hissediyordu biliyordum. Konuşmaya başladığında onunda ne kadar çaresiz olduğunu anladım. "İnci'nin doğum gününe gitmezsek bence sorun çözülecektir. Eğer gelecekte uyandığında yaşıyor olursam sorun çözülmüş olacak değil mi? Senden uzaklaşmak istemiyordum bunu kabul edemem."

Söyledikleri nefesimin kesilmesine neden oluyordu ama bu riski alabilir miydim? Sanmıyorum. Uyandığımda onun yaşadığını anladığım an içim rahat edecekti ve ondan uzak kalmaya kararlıydım. Elimden geleni de yapacaktım. Belki de buraya son gelişimdi bilmiyordum. 

Cenk ne düşündüğümü anlamış olacak bankta bana daha da yaklaştı. "Bir hata yaptığını söyledin ve o hatayı düzeltmek için geldiğini." Omuzlarımdan sıkıca tutup yüzüme yaklaştığında hoş kokusundan başımın döndüğünü hissettim. "Sadece bir süre değil mi kendime dikkat etmeliyim. O yüzden aklından benden uzaklaşma fikrini çıkar."

Başımı çılgın gibi sağa sola salladım. "Hayır, hayır bunu yapamam," dedim hızla oturduğum yerden kalkarken. Bana o kadar sıkı tutunuyordu ki canımı yakmamak için o da benimle kalktı. "Senin bu zamanda beni tanımıyor olman lazım Cenk."

"Ama tanıyorum bebeğim. Tanıyorum, seni bırakmak istemiyorum." Gözleri duygu yüklüydü. Onlara bakmak canımı yakıyordu. 

"Beni tanımak seni ölümüne götürse bile bunu mu istiyorsun?"

Cenk bir an tereddüt ettikten sonra başını salladı. Ama bir anlık tereddüt ölümünün ailesine nasıl hissettireceğini düşündüğü an olmalıydı. Hayatında yalnız değildi. Onu başka sevenlerde vardı. Tereddüttünün benim kararlılığımı daha da güçlendirdiğini görünce bana doğru bir adım attı. 

90'lar YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin