-3-

25.5K 2.7K 648
                                    


Geçmişe geri dönmek istemiştim evet ama bunun gerçek olabileceğini nereden bilebilirdim? 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçmişe geri dönmek istemiştim evet ama bunun gerçek olabileceğini nereden bilebilirdim? 

On yedi yaşıma geri  döndüğüme mi inanamıyordum. Bu yüzden ailemle kahvaltı masasında otururken kollarım kıpkırmızıydı. Her ne kadar kendime uyanmam için fiziksel şiddet uygulasam da hala on yedi yaşındaydım. Genç, güzel ve enerjiktim. Üstelik bütün aile kahvaltı sofrasındaydık. Ne çalışmak için yurt dışındaydı abim ne de kardeşim benden erken evliliğim yüzünden uzaklaşmıştı. 

Annem babam ise daha genç ve kesinlikle daha sağlıklı görünüyorlardı. Az önce şaşkınlıktan kahvaltıya inmediğim için annemin odaya gelip terlikle beni kovalamasından anlamıştım. 

Şaşkındım evet ama aynı zamanda mutluydum. İçim içime sığmıyordu. 

"Daha ne kadar bakacaksın? Biraz daha oyalanırsan tabağındaki sosisler yok olacak," dedi abim. Sesi de kendisi kadar karizmatikti. Onu göremediğim kaç tatil kaç önemli gün geçmişti sayamamıştım. Ama şimdi o harika karizmasıyla eskisi gibi bana takılıyordu. Gerçi eski zamanda olduğumuz için bu benzetme olmamıştı. Bu durumu düşünmek beynimi yakmaya başlamıştı.  

Savaş, üniversitenin üçüncü yılındaydı ve avukat olmak istemediğini keşfetmesine daha  vardı. O zaman ki yaşanılanları net hatırlıyordum. O zamandan sonra babam ile abimin arası bir daha iyi olmamıştı. Abim Savaş o kadar  nadir eve gelirdi ki aralarında bir iletişim kurulacak ortam olmazdı. Bu yüzden o aç gözlerle tabağıma bakarken gülümsemeden edemedim. O ise benim tepkime karşılık daha temkinli bakmaya başladı. Onunla yemek kavgaları yaptığım zamanları hatırlıyordum ama şimdi bunu yapamayacak kadar saçma buluyordum. Bu yüzden tabağımı alıp hakkım olan sosisleri onun tabağına aktardım. 

"Sen yiyebilirsin," dedim ve tabağımı önüme koydum. Sanki az önce tabağı duvara fırlatmışım gibi bütün ailem bana şaşkın  bir halde bakıyordu. Benim için yemek çok önemliydi. En azından bir zamanlar. 

Savaş elinde ki çatalı bırakıp hemen alıma uzandı. Sıcak ve güven veren avcunu alnıma dayadı. Bir kızın babasından sonra en güvenli limanı abisiydi ama benim limanım eskiden terk edilmişti. Şimdi ise tüm heybeti ile yanımdaydı. Allah'ım onu ne kadar da özlemiştim. Gözlerim dolarken o bana endişe ile bakıyordu. 

"Ateşi de yok acaba bir yere başını mı çarptı," dedi şaşkınlıkla. "Bu kızın kendi isteğiyle yemekten vazgeçtiğini görmek şaşırtıcı."

Evet, geçmişte yemek yemeği sevdiğimden kırk bir yaşıma geldiğimde yerimden zor kalkıyordum neredeyse. O yüzden madem geri gelmiştim. Ne olursa olsun doğru bildiğimi yapacaktım. Sağlıklı yaşamakta bunların başında geliyordu. Eğer uyku ilacından dolayı ölmediysem geçmişimdeydim. Belki de geleceğim olarak  gördüğüm o anlar kabustan ibaretti ama her şeyi en ince ayrıntısına kadar da hatırlıyordum. Kafam karmakarışıktı. 

90'lar YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin