-30-

20.8K 2.6K 482
                                    

"Bakın buraya gelirken kimi buldum," dedi ve beni bileğimden tutup öne doğru çekti. Gülümseyerek onlara selam vermekten başka çarem kalmamıştı. 

"Merhaba," dedim ve Kerim'in beni Cenk'in yanına oturtmasına müsaade ettim. Midem bulanmaya başlamıştı. Bu adam benim sevdiğim çocuktan farklı görünüyordu. Bu değişim hiç hoşuma gitmemişti. Kerim yanıma otururken elime bir kadeh tutuşturdu. Düşünmeden tüm bardağı başıma dikledim.

"Hey ağır ol, gece daha yeni başlıyor hemen sarhoş olmanı istemem," dedi Kerim gülümseyerek. İçki bardağını ağzına tıpa niyetine tıkamamak için kendimi zor tuttum.

Ama ona müdahale eden kişi hiç beklemediğim biri oldu.

"Özge nerede Kerim? Nişanlının da davet edilmesi için özen gösterdiğimi hatırlıyorum," dedi Cenk. Bir kadın kucağında otururken bu kadar umursamaz nasıl konuşuyordu? Ve Kerim anlaşılan hala bir kadınla yetinmiyordu? Özge denilen kadına acımadan edemedim.

"Demek huylu huyundan vazgeçmiyor," dedim fısıltı halinde ama Cenk bakışlarını bana çevirince hemen gözlerimi kaçırdım.

Kerim konuşmadan önce zoraki bir şekilde gülümseyerek konuşmaya başladı. "Özge rahatsızlandığı için evde kalmak istedi. Sana da özürlerini gönderdi," dedi gözlerini imalı bir şekilde arkadaşına dikmişti. Ona aslında demek istediği onu rahat bırakmasını yanındaki kızla ilgileneceğiydi. Embesil herif onun yalanlarına birkez daha kanar mıydım acaba?

Bu yüzden döndüm ve "Çok üzüldüm, demek nişanlınız hasta böyle bir günde yanınızda olmadığı için üzülmüş olmalısınız," dedim gülümseyerek ama içimden Kerim'e bol bol küfür ediyordum. Daha nişanlıyken bile çapkınlık yaparak kadını aldatıyordu.

Kerim kem küm ederken Cenk gülümsedi. "Sizinde davetimize teşrif etmeniz beni çok mutlu etti," dedi soğuk bir ses tonuyla. Gözlerinde aşağılayıcı bir bakış vardı ama neden olduğunu anlayamıyordum. Yüzündeki kibirli gülümsemeyi silmek istedim. Tanrım gerçektende  uyuz herifin teki olmuştu. Beni hatırlamıyordu. Her şey başa döndüğü için benimde onu unutmam gerekirdi değil mi? Neden unutamıyordum. Bu benim cezam mıydı?

"Davetiniz için teşekkür ederim," dedim sıkılı dişlerimin arasından. Sonra onu ve kucağında içmekte olan kadını süzmeden edemedim.

Cenk bu tavrım karşısında güldü. "Sizi rahatsız eden şeyler olduğunu görebiliyorum Pelin hanım," dedi ve sadece benim duyabileceğim şekilde fısıldadı. "Hem siz zaten bu daveti Kerim ile görüşmek için istemediniz mi?"

Söylediği şeye tepki veremeden sarışın kadın ayağa kalkıp Cenk'i de peşinden sürükleyerek dans pistine doğru ilerledi. Ne demek ben Kerim için bu daveti istemiştim? O an zihnimde taşlar yerine oturdu. Cenk ile röportaj yapmış onunla geçmişi daha net hatırlamıştım. Sonunda Kerim ile yeniden karşılaşmak istediğimden belli ki diğer benliğim adamdan davetiye koparmak için yalvarmıştı. Sonunda ne olmuşsa bu davetten önce geçmişe gitmiş, Kerim ile olmuş, Cenk'in ölümüne neden olduktan sonra Kerim ile hayatımızın içine etmişti.

Şimdi onun etkisini hala çekmek zorundaydım.

Kerim omzuma dokununca ona döndüm. "Pelin sende dans etmek ister misin?" diye sordu yılışık bir tavırla. Benim cevabımı beklemden elimden tutup piste doğru sürüklemeye başlamıştı. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Güçlüydüm, hevesliydim, elimden geleni yapacaktım ama o an sadece o an kanatlarım kırılmış gibi hissediyordum. Cenk benim dayanağım olmuştu ve şimdi ellerimin arasından kayıp giderken ona eskiyi hatırlatacak bir şey diyemiyordum. Artık burada daha fazla kalamazdım. Kerim karşımda ellerimden tutup dans ederken bir an önce gitmeye karar verdim.

90'lar YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin