23. Bölüm
🍁
Gözlerini açtığında oturma odasında tek başınaydı. Yaslandığı yerde doğrulup geniş omuzlarını esnetti ve elini ensesine atıp ovmaya başladı. Hazan yoktu. Önce lavaboya gittiğini düşündü fakat gece üzerine örttüğü battaniyenin düzgünce katlanıp kanepenin üstüne konulduğunu görünce sessiz bir küfür homurdanarak ayağa kalktı. Genç kızın telefonu ve çantası da yoktu.
Telefonunu eline alıp odadan çıktığında mutfağa geçti. Hazan'ın telefon numarasına basıp arama yaparken de ısıtıcıya kahve suyu koydu. Gece boyunca Hazan'ın ateşini kontrol etmiş, sabaha karşı dalmıştı ve normalde çıt çıksa uyanan adam onun evden gidişini bile duymamıştı.
Arama sonlandığında önce ekrana baktı, sonra yeniden aramak yerine ona mesaj yazmaya başladı. Bu kız hasta hâliyle ne diye işe gitmişti ki?
Gönderilen: Hazan
"Hasta hâlinle neden işe gittin? İlacın birisi aç karnına alınacaktı, onu aldın mı?"
|10.02|
Su kaynadığında kupanın içine boşaltıp kahvesini karıştırdı ve sandalyeye oturup bir yudum aldı. Böyle planlamamıştı. Ona kahvaltı hazırlayacak, ilaçlarını içtikten sonra gönlünü almak için dışarıya çıkaracak ve sonra da özür dileyecekti.
Evet tam olarak böyle yapacaktı çünkü hiçbir şey yapmadan özür dilemek istemiyordu. Gerçi dün gece kaş yapayım derken göz çıkarmış da olabilirdi, zira genç kızı yine tehdit etmiş sinirden köpürmesini sağlamıştı fakat bu seferki tamamen onun iyiliği içindi. Telefonu titreyince gelen mesajı açtı.
Gönderen: Hazan
"Vicdanın ek mesai yapıyor sanırım."
|10.06|
Tufan kahvesinden bir yudum daha alıp arama kısmına basarak bekledi fakat telefonu meşgule düşünce dirseklerini masaya yaslayıp cevap yazmaya başladı.
Gönderilen: Hazan
"Neden açmıyorsun? İyi misin diye merak ettim. Ayrıca ilaçlarını aldın mı diye sordum."
|10.07|
Mesajı gönderip, bir ayağı istem dışı yerde ritim tutarken kahvesini içmeye devam etti. Gözü ise telefonun açık ekranında, mesaj penceresinin üstündeydi. Bakışlarını salonun büyük penceresine çevirip cama vuran damlalara baktığında diğer elinin parmakları şakaklarını buldu. Uykusuz kalmasına karşın yüzünde yorgunluk ibaresi yoktu ama kapalı hava, boğucu kasvetiyle insanın içini karartan cinstendi. Telefon tekrar titredi.
Gönderen: Hazan
"Benim için bu kadar endişelenmen gözlerimi yaşartıyor ama gerçek yüzünü gördükten sonra bu ilgili hallerine sadece gülüyorum. Arama lütfen müsait değilim."
|10.11|
Yanağının içini kemirdiğini fark eden Tufan güler gibi bir ses çıkartıp Hazan'ın profiline giderek onu 'İnatçı Rapunzel' diye kaydetti. Sonra kalan kahvesini içti ve telefonu masanın üstünde bırakıp odasına duş almaya çıktı. Dün gece mekâna gitmemişti. Önce Hamza Bey'in ofisine uğrayacak sonra da Kemal'i arayıp her şeyin yolunda olup olmadığını öğrendikten sonra Hazan'ın iş yerine gidecekti. Belki ayarsızca davranıp kızın çok üstüne gidiyordu ama bir şekilde kendisini affettirmesi lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜM NOKTASI
ChickLitKapı aralığından gözüne çarpan çıplak bedenle olduğu yere çakılı kaldı. Alkolün esir aldığı beyni ona oyun oynamıyorsa... Evet, kesinlikle çıplaktı! Yutkundu ve yanlış olduğunu bile bile onun kıvrımlı bedenini baştan aşağıya süzdü. Dişlerini sıktığı...