Multimedia - Aşkım
"İçimde kopan fırtınalardan,haberiniz yok!Siz beni bedenen merak ediyorsunuz... "
YAZARDAN...
"Durumu nasıl Doktor!Kaç saat oldu, neden birsey söylemiyor sunuz? "Ünal Bey Doktorun iki yakasını bir araya getirecek şekilde sıkmıştı.Doktor nefes almakdan dahi korkuyordu! Boguk bir sesle;
"Ünal Bey!odama geçelim, koridorda konusamayız."dedi.
Ünal Bey tutmakta diretiyordu.Onun ellerini doktorun yakasından ayıran eller her zaman ki gibi Nurten Hanımın elleri oldu.Nurten Hanım Ünal Beyin, hayatının anlamıydı.Onu hemşirelik yaptığı bir hastanede tanımış dı. Ünal Bey, bıçak yarası almıştı kolundan ve Nurten Hanım yarasını pansuman yaparken biraz ayak üstü sohpetin arkasından tanışmışlardı. Ünal Bey gördüğü gibi aşık olmuştu Nurten Hanımın deniz mavisi gözlerinin parlaklıgına, şuan olduğu gibi.
Ama karısının mavi gözlerinin altı kızarmış,gözlerinin feri sönmüş ve sağ taraftaki gözünde akmak için bekleyen göz damlası özgürlüğünü ilan edip yanaklarından süzülmüşdü.
"Hayatım.Lütfen bırakırmısın artık doktorun yakasını."Ünal Bey hanımının zorla söylemiş olduğu cümleyle doktorun yakasını bıraktı.
Doktorun peşinden odaya girdiler.Odada biri daha vardı, anlaşılan buda bir Doktordu.Ama dıştan bakınca hiçte öyle durmuyordu,sadece üzerindeki önlük doktor olduğunu söylüyordu.Sakalı karışmış, saçı dağılmış. Üzerinde birbiriyle alakasız renkte kıyafetlerle Ünal Bey ve Nurten Hanıma bakıyordu. Sessizliği bozan Ünal Bey oldu.
"Siz kimsiniz? "Soru soran gözlerle karşısındaki tuhaf adama baktı.Kaşları hâlâ çatık dı. Adam gözleriyle Ünal Beyi baştan aşağı süzdü ve burnunun ucuna kadar getirdiği gözlüğü düzeltip konuşmaya başladı.
"Kim olduğumun bir önemi yok, sadece Kızınızı iyileştirebilecek biriyim..Ha bu arada Ben Kenan" Ünal Bey anlamayan gözlerle karşısında ki adama baktı ve uzatmış olduğu elini sıktı.
"Kızım iyimi yani birşeyi yok değilmi? "Tedirgin bir şekilde doktora bakıyordu Nurten Hanım.
"Ayağında ve omuzunda çatlak var.Yere düşerken de kafasından hafif bir darbe almış.Ama şimdi iyi. " Ünal Beyin yakasına yapıştığı doktor konuşmustu.
"Tabi buna iyi denilirse!"konuşan tuhaf olan doktordu.Konuşmasına derin bir nefes alarak devam etti.
"Siz Kızınızı bedenen merak ediyorsunuz! Ama içinde kopan fırtınalardan haberiniz yok. Sürekli uyku hapları vererek onu uyutuyorsunuz, sinir krizleri geçirince en ağır sakinleştirici leri vuruyorsunuz.Ama Kızınız iyileşmiyor, o uyku onu daha çok canavara dönüştürüyor. Kızınızın dosyasını okudum. Kardeşinin ölümünden kendini suçluyor.Onun ölümünden sonra hiç konuşmamış. Belki Kızınızın sesini dahi unutmuşsunuzdur.Degilmi?"Doktorun sorusu üzerine Nurten Hanımın gözlerinden iki damla yaş akarak başını evet anlamında salladı. Çünkü gerçekten unutmuşlardı kızlarının sesini.
"Bana izin verin Kızınıza yardım edim!Vücudundaki yaraları gördüm, kendine acı çektirmek hoşuna gidiyor ama, o acıyı ona başka yoldan tattırmama izin verin.Bakın canının yanması hoşuna gidiyor, ama ben bu acıyı ona bedenen tattırmıcam.Hiç aglamadı demiştiniz, kardeşinin ölümün den sonra belki ağlaya bilseydi, yada konuşabilseydi bu durumda olmazdı.Onu aglatıcam, hemde çok aglatıcam. Iki senedir dökmedigi gözyaşlarını döktürücem ona.Ama sakın beni yanlış anlamayın, bunu yapmazsak durumu ciddiye gidip hayatına son verebilir.Akıl hastanesine bile kapatsanız yine kendine zarar verecek birsey bulur."Ünal Bey ve Nurten Hanım, anlamayan gözlerle doktora bakar. Kızlarını kardeşinin ölümü dahi ağlatamadıysa başka ne ağlata bilir ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI #wattys2016
Romance"KEŞKE HİÇ ATMASAYMIŞ BU KALBİM ! BEN SENDEN ÖNCE BİLE DAHA İYİYDİM" Doktor; "Ünal Bey! Kızınız kendine zarar vermeyi, ancak birine Aşık olunca bırakacak. Yoksa, kendine zarar vererek ve bu zarar boyutu büyüyerek hayatına mal olabilir." Ünal Bey dok...