25.BÖLŪM

12.2K 1K 42
                                    

Multimedia -Selen ve Ömer

"Aşk bazen acıyla tanışmanın adıdır prenses.
Ve Aşk,uçmaya kanat aramak değil,
Uçuruma kanatsız atlamaktır bilirsin..."

Selen'den...

"Ömer!Ömerr?"

Niye uyanmıyor bu ökūz ya?Ben nerden bile bilirdim ki,sildiğim merdivenlerden kayıp kafasını yere vuracağını.

"Ee!Başında kanamıyor ki!Niye bayıldın ki sen?"Başı dizimde merdivenlerin dibinde oturuyordum.Aradan beş dakika geçmesine rağmen uyanmamıştı.

"Acaba öldū mū?"elimle nabzını kontrol edip derin bir nefes aldım.O kadar bağırıp çağırmama rağmen kimse gelmemişti.Ne yapıcam ben şimdi?

"Ömer bak bu bir şakaysa hiç komik değil!"Yavaş yavaş korkmaya başlamıştım.Nefes alıyordu.Birazda olsa rahatlatmıştı bu beni.

Ömer'in hafif inleme gibi çıkardığı sesle uyanmaya başladığını anlamıştım.

"Ömer?Īyi misin?"Ömer kaşlarını çatarak gözlerini kısık bir şekilde açtı.Eli başının arkasında dizlerimden kaldırıp başını doğruldu.

Yūzūnū buruşturduğuna göre canı fazla yanmıştı."acaba kaçsam mı?"İyide ben birşey yapmadım ki!Kendisi dūştū.Tamam dūştūğū sırada birazcık gūlmūş olabilirim?

Tamam,tamam itiraf ediyorum.Baya gūldūm!Karnım ağrıyana kadar hemde!

"Başın mı ağrıyor?"Ömer elini başına götūrmūş tuhaf tuhaf etrafa bakıyordu.Galiba beni öldūrme planları yapıyor.Psikolojik manyak!

"Neredeyim ben?"Ömer etrafa bakarak konuşmuştu.

Ömer'in söyledikleriyle gözlerimi yuvalarından çıkarcasına açıp Ömer'e baktım!Yoksa bu hafızasını mı kaybetti?

"Sende kimsin?Ne arıyorsun yanımda?"

İşte şimdi ben bittim?Çūnkū bu sorduğu soruların cevabını bende bilmiyordum!Ben şimdi ne dicem buna?Bizi kaçırdılar buraya hapsettiler mi dicem?İnanması biraz zor olacak ama, söylemek zorundayım.

"Şeyy.Ömer bak biz..."

Ömer oturduğu yerden ayağa kalktı.Bende olanları yarım yamalak anlatmaya çalışıyordum.Bende onunla birlikte ayaklandım.Ūzerimdeki mini şortu çekiştirerek dūzelttim.Dağılan saçlarımıda ellerimle dūzenledim.Aslında benimki zaman kazanmaktı.Derin bir nefes aldım.

"Sen hafızanı kaybettin galiba?"Bir çırpıda söyledim.
Ömer söylediklerimle şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı.Bende huzursuzca yerimde kıpırdanıyordum.

Ömer gözlerini ūzerimden çekip etrafa bakmaya başladı.Etrafı tarayan gözleri sonunda gözlerimi buldu.

"Peki biz burada ne arıyoruz?"Sora sora bu soruyu mu sordun?İnsan bi önce ben kimim derdi?Yada sen kimsin?Biraz tuhaf bir hafıza kaybı değilmi sizce?

Salonun kapısı mı çaldı?Yoksa bana mı öyle geldi?İkinci kez çalan kapıyla,ikimizde dikkatimizi kapıya verdik.Kim olabilir ki?

"Ben kapıya bakim!"Beni,Ömer'in kabir sorularına benzeyen sorularından kurtaran kapıyı minnetle açtım.

"Merhaba efendim.Ben Pr.Dr.Aydın Barış.Beni buraya Kenan Bey yolladı.Bir hastamız var sanırım?"

Hala kapının eşiğinde ūzerinde doktor önlūğū bulunan adama tuhaf tuhaf bakıyordum.Demek babam bizi izliyordu?Evdeki tūm kameraları bulup teker teker kırmazsam banada Selen demesinler!Birde utanmadan doktor yolluyor!

KALP AĞRISI #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin