5.Bölüm

16.6K 1.2K 50
                                    

"Acımayı unuttum,
Sevinmeyi unuttum,
Ben herşeyi artık unutuyorum.
Ama o geçerken, ne yalan söyleyeyim
Şuramda bir ağrı duydum"

Yazardan...

Aras, Aşkım'a yaklaştıkça Aşkım ger gidiyordu.O bir adım atıyordu, Aşkım bir adım daha attı.

"Neler oluyor burda doktor!"Ünal Beyin sesiyle Aras ona baktı.Ama Aşkım'ın gözü hâlâ Aras daydı.Ünal Beyin sorusuna Kenan Bey cevap verdi.

"Aşağıda konuşa bilirmiyiz?"Ünal Bey itiraz edecek gibi olsada Nurten Hanımın sesiyle sustu

"Herkez dışarı!"Kenan Beyde dahil herkez dışarı çıktı. Odada sadece Aras ve Aşkım kaldı. Aras yarım kalan işini tamamlamak için ufak adımlarla Aşkım'a doğru yürüdü. Aşkım soğuk duvarla buluşan beliyle irkildi."Neden böyle hissediyorum Allah'ım? Bu bana ne yapıyor böyle? Kalbimin attığını hissede biliyorum!Benim bir kalbim varmıydı? Varmış demekki!"Aşkım içindeki sorulara bir türlü cevap bulamazken Aras' ın elini yüzünde hissedince gözlerini kapadı ve sanki mümkünmüş gibi kendini duvara birazdaha yapıştırdı.Duvarla bir bütün haline gelmişlerdi.

Aras vücudunun onun kontrolünden çıkmasına hala şaşırıyordu! Elleri beynine ihanet ederek, istem dışı Aşkım'ın yüzünü buldu.Pamuk gibi bir teni vardı! O kadar ürkek diki, gözlerini açmaya korkuyordu!

"Aç gözlerini"Aras içeri girdiginden beri ilk defa konuşmuştu.Aşkım duydugu sesle kulagını kapadı.İki eli kulagındaydı.Gözleri kapalı bir halde duvardan kayarak yere oturdu.Dizlerini kendine çekti ve yüzünü dizlerinin arasına gömdü! Onun sesi bile içinde birşeylerin kıpırdamasına neden oluyordu!"Sanki şey gibi! Nasıl tarif etsem bilmiyorum. Ama kalbim, sanki kalbimin kapısı çalınıyor gibi.Aras önce anlam veremesede kızın yaptıklarına, onun bir akıl hastası oldugunu kendine lanet ederek hatırlattı.

"Adın ne?"cevap yok!

"Bu oda senin mi?Çok güzelmiş gezebilirmiyim biraz?"cevap yok!

"Peki senden izinsiz gezmem dogru olmaz sanırım"cevap yok! Aras fazla sabırlı biri değil di.Babasının aksine oldu bittiydi hep.Cevap alamadığı soruları sormaktan vazgeçip tanımaya karar verdi.Kızın her hareketini aklına yazmak istiyordu.Ve bu işi en kısa zamanda bitirmek, yoksa yakalana bilirlerdi.Aşkım'ın başında bir süre dikildikten sonra oda onun pozisyonunu alıp karşısına oturdu.Sargılı olan sol bacağına baktı bir süre, sonra kolundaki jilet izlerine benzeyen çiziklere.Aras elini Aşkım'ın kolundaki çiziklerde gezdirmek istedi.Bir çizige elini atmıştı ki, Aşkım deve kuşu gibi kafasını gömdügü dizlerinden kaldırdı!

Aras Aşkım'ın yüzüne baktı..."Gözleri...Dudakları...Ne kadarda"Aras içinden bir küfür mırıldandı ve koşar adım kapıya yaklaştı! Eli kapının kulpunda bir süre oyalandı ve fısıltıyla"bu kadar benzemek zorunda mıydın"

Aşkım olanlara anlam veremedi! Neden birden kaçmıştıki ondan? "O kadar mı korkunç görünüyorum? Keşke kafamı hiç kaldırmasaydım! Belki o zaman...."yutkundu Aşkım. Kelimeler içinden bile dökülemedi! Daha yeni kalbinin kapısını çalan kelebekler, açılmasını beklemeden gittiler! Tıpkı çocukken başkasının ziline basıp kaçmak gibi! "Sahi! Hangi renkti onun gözleri?"

Aras bir süre Aşkım'ın kapısının önünde dikildi."Acaba içeri tekrar girsem mi?"diye düşünmeden edemedi.Sanki onun gözlerine bakınca herşeyi unutuyordu, oynadıkları oyunu bile!"En iyisi biraz soluklanmak"diyip.Aşkım'ın odasının sağ koridorunda yürümeye başladı. Kendini direk banyoya attı! İki elini lavabonun soğuk mermerine koydu ve aynadaki Aras' a baktı bir süre. Ama içinden konuşmayada devam etti"Bu kadar mı benzersin yaa..."diyip küfürler etti babasına.Neden ona annesinin ikizi denilecek kadar çok benzediğini söylememişti? "Gözleri...Ben öyle güzel gözleri sadece annemde görmüştüm! Başka hiçbir insandada görebilecegimi sanmıyordum.Ama öyleydi işte! Onun gibi bakıyordu...Masum..."Acaba gülüşü nasıldır?"Çünkü Aras annesini bir kere bile gülerken görmemişti.Çok merak ediyor du nasıl güldügünü.Aras aklına gelen düşünceleri, başını saga sola sallayarak defetti.Çeşmeyi açtı ve bir süre suyun akışını izledi."Acaba sesi nasıldı?"

"Aras yeter! Kendine gel! Buraya gelme amacını unutma!"Aras avuçlarını su doldurup yüzüne çarptı.Kendine gelir gibi oldu.Islak ellerini saçlarının arasına daldırdı.Parmaklarının arasından geçerken saçları, diğer eline aldığı havluyla yüzünü kuruttu.Artık hazırdı.Tekrar görebilirdi Aşkım'ı.

Aşkım onun gittiğini düşündü.Dakikalarca oturduğu duvarın dibinden dogrulup yatağına uzandı.Onu görünce tüm ağrılarını unutmuştu Aşkım, ama o gidince yeniden boy göstermeye başlamıştı ağrıları.Yatağa uzanmasıylada içinden çığlık atması bir oldu.Çığlığın etkisiyle kaşları çatık bir vaziyette başını yastığa bıraktı.Sürekli sağ tarafına yatardı.Sağ elini yanağının altına elini koydu ve sol elinide karnının üstüne.Yavaşça kapanmaya başlayan gözkapaklarına daha fazla direnemedi ve gözlerini kapattı.Bilinci hâlâ açıktı ve aklındada hâlâ o genç vardı....Aras...

Aras kapıyı tıklattı ama hâlâ ses gelmeyince daha fazla sabredemedi ve kapıyı açıp içeri baktı ama Aşkım arkası dönük bir şekilde yatağında uzanmışdı.Aras arkasından kapıyı kapattı ve sakin adımlarla Aşkım'a yürüdü. Sanki en ufak sesde uyanmaya hazır gibiydi.Aras önünde duran Melek görünümlü kıza baktı. Fazlasıyla masumdu.Aras biran onun yanına uzanıp, onu kendine çekip sımsıkı sarılmak istedi.Ama oysaki Aras sarılmaktan nefret ederdi.Neden şimdi onun yanına uzanıp, ona sarılmak istiyordu ki?

Aras yatağın ucuna oturdu.Kızın yanındaki boşluga.Ne kadar uzanmak istesede yapamadı. Aras gayrt sakin hareket ediyordu.Aşkım'ı dikkatle süzmeye başladı. Çok solgun görünüyordu, kardeşinin ölümün den sonra böyle olduğunu biliyor du.Ona bunu Aras yapmıştı! Babasıyla planlamışlardı herşeyi, ama işlerin bu boyuta ulaşacağını bilmiyordu Aras.

"Özür dilerim"Aras dudagından dökülen kelimelere anlam veremezken devam etti.

"Çok masumsun, ama belkide içinde bir şeytan yatıyordur bilemem değilmi? Kendine zarar verme artık! "Aras son kelimeyi sesini biraz yükselterek söylemişti.İster istemez yüksek çıkan sesi Aşkım'ın sıçramasına neden oldu.Ama uyanmadı! Sanki uyanmak istemiyordu!

Aras onu sakinleştirmek ister gibi, boşta olan elini tuttu, sakinleştirmek ister gibi.

"Şşş...! Sakin ol! Ben sana zarar vermem!"İlk yalanını söylemeye başlamıştı bile Aras.Ona hayatının belkide en büyük zararını verecekti.Oda bunun farkındaydı ve söylediği yalana neredeyse kendisi bile inanıcaktı.

Aşkım elini tutan ellerin sahibini artık biliyor du.Yine o gelmişti.Onun sesinden önce kokusundan tanımıştı.O kadar güven vericiydiki elleri, sanki hiç bırakmıcak gibi.Sanki gerçekten ona zarar vermicek gibi! Elleri sıcacıktı, kendi elleriyle buluşunca danki bir bütün olmuşlardı. Aşkım vücudunda dolaşan kanı ilk kez hissetmişti.Yanaklarının yandıgını hissede biliyordu.Ilk kez tadıyordu böyle bir duyguyu.Önceden babası onu başkalarının yanında överkende böyle olurdu.Ama bu çok farklıydı.Gökhan'da onun elini tutmuştu, ama hiç utanmamıştı, hiç kalbinin hızlandıgını hatta migdesine vurdugunu bile hissetmemişti.İlk defa tattıgı bu duyguyu sevmişti! Aşkım bu duyguya isim veremesede sevmişti...

KALP AĞRISI #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin