4.Bölüm

20.7K 1.2K 50
                                    

-Yazardan-

"Nerdesin oğlum?Sabahtandır arıyorum!"diye bağırdı Kenan Bey.Zaten tüm günü stresli geçmişti.Hayatını mahfeden adamı karşısında görünce üzerine atlayıp bogazını sıkmamak için kendini zor tutuyordu.

"Tamam Kenan Bey celallenmeyin hemen açtım işte"oglunun bu vurdum duymaz hallerinden bıkmış usanmıştı.

"Sen bu işin ciddiyetinin farkında degilsin galiba?Sana beş dakika veriyorum çabuk gel yanıma!"Kenan Bey o kadar öfkeliydiki,kırıp dökmek istiyordu heryeri ama yapamıyordu.Oğlunun birşey demesine izin vermeden kapatmıştı telefonu.

Aras ne oldugunu anlamamıştı.Babası çabuk öfkelenen bir adam degildi.Eger öfkelenmişsede bunun altında kesinlikle Atamanlar ailesi yatıyordur.Atamanlar diyince biran duraksadı,çünkü anneside bir zamanlar Atamanlardandı.Ama artık Yılmazlardandı.

Ataman soyadını duyunca bile yüzünde istemsizce bir tiksinti ifadesi belirdi.Elindeki viski bardağını yere çarparak kalktı ayaga.Masadaki arkadaşları ne oldugunu anlamadan kalktılar ayağa,hepsi şaşkın gözlerle Aras'a bakıyordu.Güney atıldı hemen

"Aras kötü bir haber mi var?"Aras,Güney'in hem soru soran hemde şaşkın bakışlarına bakarak,dudagının kenarını belli belirsiz yukarı kıvırarak

"Tam aksine muhteşem bir haber!Bir kaç gün yokum.Kuzey mekanı sen idare et"Kuzey,Aras'ın en yakın arkadaşıydı.Daha dogrusu grubun içinde aile meselelerini konuşa bilecegi tek kişiydi.Kuzey,Aras'ın dedigini başıyla onayladı.Aras'ın bekledigi gün gelmişti,Kuzey bunu biliyordu ve telaşlanıyordu arkadaşı için.Ünal Ataman'ın ne kadar tehlikeli biri oldugunu biliyordu ve Aras'ın kırabilecegi en ufak bir pot onun hayatına mâl olurdu.

Bardan çıkan Aras,kapıda bekleyen motoruna atlayıp son sürat sürmeye başladı.Kask takmadı,çünkü rüzgarın yüzünü işgal etmesini istiyordu ancak böyle rahatlaya bilirdi.Kapıyı her zamanki gibi hizmetlileri Ayşe Hanım açmıştı.Güler yüzüyle karşılamıştı Aras'ı.Ayşe Hanıma zoraki bir slm verip salonda oldugunu ögrendigi babasının yanına indi.Babası salonun ortasında volta atıp duruyordu.Aras babasının bu tedirgin haline alışık degildi.

Babası Aras'ı görünce gözleri büyüdü.Aklına birden,Ünal'la sabah ki konuşması geldi.

"Öldü"eger Kenan Bey bebeginin yaşadığını söyleseydi, Ünal Beyin onu araştırıp oyunlarını öğreneceğini biliyordu ve buna izin veremezdi.Nasıl ölmüştüki?
"Annesinin vuruldugu gün, silah sesinden dolayı ödü patlamış. Doktorlar öyle söyledi!"Kenan Bey içinden dua etmeye başladı"Allah'ım ne olur inansın! Lütfen"diye dua ederken Ünal Bey konuşmaya başladı "Üzgünüm! Gerçekten ben böyle olacağını bilmiyordum"demesi üzerine Nurten Hanım içeri girdi.Nurten Hanımın bunların hiçbirinden haberi yoktu, elindeki meyve suyunu eşine uzatırken"iyi misin?"diye sordu.Ünal Bey, evet anlamında başını sallarken, Kenan Bey lafa atıldı"Şimdi ne diyorsunuz? Bana izin vericek misiniz?"Ünal Bey tereddüt ederek Kenan Beye baktı, tam birşey söyleyecekken, Nurten Hanım atıldı"Evet! İzin veriyoruz.Yeterki Aşkım iyileşsin!"

"Baba! Iyi misin?"Kenan Bey oğlunun omuzuna dokunan eline baktı, ne kadar da büyümüştü.Bugün Ünal Beye öldü derken bile kalbinde derin bi sızı hissetmişti.Onu kaybetmekten çok korkuyordu çünkü Aşık oldugu kadının emanetiydi.Ondan geriye bir aşk meyvesi Aras kalmıştı.Ne kadar bu oyunun içine başkasını katmak istesede, Aras buna kesin bir dille karşı çıkmıştı.Ogluna sarıldı Kenan Bey, Aras önce şaşırsada sonradan boşta kalan ellerini babasına doladı.

"Oğlum emin misin? En ufak bir hatanda seni ben bile kurtaramaya bilirim."Aras babasından ayrıldı ve yüzüne baktı.Dikkatli bir şekilde gerçekten çok Üzgün görünüyordu.

"Baba! Merak etma bana hiçbirşey olmayacak.O deliyi kendime öyle bir aşık

edicem ki, babası gerćegi ögrenince bile birşey yapamıcak bana! Tabi Ömer den sonra kızınıda kaybetmek istemiyorsa"Kenan Bey Ömer'in ismini duyar duymaz irkildi"Sakın birdaha onun ismini anma! Aras sakın!"Kenan Bey ne zaman Ünal Bey'in küçük oğlu Ömer'in ismini duyarsa böyle oluyordu.

"Tamam Baba! Ne zaman başlıyoruz?"

"Yarın! Fazla uzatmanın alemi yok"

Aşkım'dan...

İki hafta oldu, yatakta yatmaktan çok sıkılmıştım.Ama ayagımın alçısını çıkarmalarına rağmen hâlâ sargıdaydı ve galiba üzerine basamıyordum ama yinede basmak da fayda var.Benim acı çekmem lazım yoksa, beynimdeki ses susmaz ve o susmadıkça ben sinir krizi geçiriyorum. Canım yanınca susuyor ancak.Uzandıgım yataktan kalktım.Canım yana yana ayagımı yere bastım ve odamın içinde dolanmaya başladım. Kapımın açılmasıyla, çakma Kıvanç Tatlıtuğ tipli biri girdi.Annemler ne yapmaya çalışıyorlar hala anlamıyorum! Bunundamı kafasını kırıp yollim illaki! Acaba sinir krizlerimi bunların üzerinde mi atim diye yolladılar, iyide niye bu kadar yakışıklılar ki? Kendime zarar vermim bunlara verim gibisinden yolladılar.

Bi dakika! Hop hop çakma Kıvanç, neye yaklaşıyorsun sen? Ah...Bir dakika! Senin elindeki benim yaptığım resim mi? Sen nasıl ona dokunabilirsin adi herif!

Bir anda kendimi adamın üstünde buldum! "Yardım edinnn!"Bu ince ses sana mı ait gerçekten? İğrenç...

"Kızım ne yapıyorsun! Kalk çocugun üstünden"diye bağırdı annem.Saçları hala elimdeydi sarı sarı...Babamda arkasından içeri girdi ama, arkamdan kim kollarımı çekiştiriyordu ki? Arkamı dönmemle Sekan'ı görmem bir oldu.Birde gülüyordu pişmiş kelle gibi.

En son kaldırdılar beni güç bela, çakma Kıvancın üstünden! Saçım başım dağılmış bir halde, kapıda dikilen iki kişiye baktım.

Birtanesinin tipine bakılırsa doktordu kesin...Ama diğeri...Bu nasıl birşey böyle?...Birde gözlerini açmış şaşkın gözlerle bana bakıyordu! Ne renk bunun gözleri? Bir yakınıma gelsene bakim!...Yada yok yok yok sen gelme orda kal! Ahh....Hayır gelme dedim...

Aras' dan...

Babamla Atamanların malikanesine geldik.Gerçekten çok hoş iki katlı dublex bir villaydı.

Üzerime koyu yeşil bir tişört üzerinede bir swit çeket giydim.Pantolon olarakda siyah renk tercih ettim.Ve tabiki vazgeçilmezim siyah mat bir bağcıklı kısa bot.Motor sürerken rahat oluyor.Hizmetli kapıyı açınca bizi salona davet etti.Gerçekten dizaynı muhteşem evin.Salona tam giriş yapmışken yukarıdan gen seslere odaklandık.Babam merdivenleri çıkarken bende onu takip ettim.Odada gördüğüm manzara gülmeme neden oldu.Kızda erkek gücü var anlaşılan diye düşünürken, yüzünün önüne düşen saçları arkaya atarken gözlerini önce babama sonrada bana dikti...Kedi gibi gözleri vardı..Tanıdıklardı sanki bana...Kusursuz bir yüzü vardı, dudakları renksiz olmasına rağmen çok hoş görünüyordu.Hele o kaşlarını çatması varya beni benden aldı...Biraz yakından bakmamda sorun yoktur umarım...

KALP AĞRISI #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin