Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
YORUM ATIN LAN
Birkaç gün sonra:
Sadece benim olduğum barda sakince içkimi yudumlarken bir yandan da sigaramı içiyordum.
Burası günler önce Katsuki'nin girip çıktığı bardı. Daha sonra biri bize saldırmıştı falan filan...
Başımı iki yana salladım, şimdi yine saldırıya uğrarsam gerçekten alır o silahı sıkan kişinin götüne sokar ateşlerdim.
Bu düşüncelerimle tekrar öfkenenince elimde sıktığım bardağı sertçe masaya bıraktım.
"Orospu çocuğu... Hâlâ kim olduğunu bilmiyorum."
Sigaram dudaklarımın arasındayken mırıldandığım sırada bar kapısının açıldığını kapının üstündeki zilin çalmasından anladım.
Arkamı dönüp kimin geldiğine bakmamıştım. Burası normal, herkesin gelebildiği bir bardı. Tanımadığım biri olmalıydı.
Yanımdaki bar taburesi hafif geriye çekildi ve gelen kişi ona oturdu. "Seni burada görmeyi beklemiyordum."
Kısık gözlerim şaşkınlıkla büyüdü, başımı sola çevirdiğimde Katsuki düz bir ifade ile bana bakıyordu.
"Senin ne işin var burada?"
40'lı yaşlardaki barmen, Katsuki ona bir şey demeden dolu bir bardağı ona uzattı.
Göz ucuyla bardağa bakarken onun buranın devamlı müşterisi olduğunu anladım.
"Her zaman geldiğim bara geldim ve biraz içip kafa dağıtacağım. Asıl senin ne işin var burada?"
İçkisinden bir yudum aldı, "Yine beni mi arıyorsun yoksa?"
"Siktir git."
Başımı önüme çevirip az kalan içkimi tek seferde bitirdim. Boş bardağı havaya kaldırıp bir bardak daha istediğimi belirttim.
"Arkadaşın iyi mi?"
Boş bardağımın doldurulmasını izlerken başımı sakince aşağı yukarı salladım. "İyi. Seninki?"
"İyi."
"Güzel."
Neito vurulduğu günün gecesi kendine gelmişti. Recovery Girl Aizawa'nın isteği ile tesise gelmiş, ve Neito'yu kendisine getirmişti.
Artık sadece dinlenmesi gerekiyordu.
"Bak..."
"Ne var?"
Sigaramı küllüğe bastırarak söndürüp ona döndüm.
"Geçen gün o arazide sana saldırdığımda sinirliydim."
"Yani?"
Sonuçta ben de sinirliydim.
"Gerçekten senin yaptığına emindim. O yüzden öyle davrandım. Kusura bakma."
Çocuk değildik. Böyle şeyler söylerken utanıp kızarmıyorduk. Düz bir ifade ile kendisini açıklamıştı ama cevabımı merak ediyor gibiydi.
Omuz silkerek önüme döndüm. "Sıkıntı değil. Ben de seni öldürmek istiyordum. Binbir türlü fantezili planım vardı."
"Ben fantezili plan yapmam genelde. İstediğim tek şey öldürmek olur ve en kısa yoldan bunu yaparım."
Kafamı aşağı yukarı salladım. "Ben fantezi severim."
"Göte sokma fantezisi mi bu?"
Tek kaşımı kaldırıp ona baktım, "Nereden biliyorsun?"
"Öldürdüğün kişileri araştırıyordum da, genelde hepsinin götüne bir şey olmuş."
Gülerek bacak bacak üstüne attım, "En sevdiğin hangisi oldu?"
"Zehirli ok soktuğun."
"Benim de o."
.
Yaklaşık 1.5 saat karşılıklı sohbet etmiştik. Bu bizim için inanılamayacak bir şeydi. Hatta bizi tanıyanlar için de.
Düşman sayılırdık, biraz.
Ücreti ödeyip kapıya yöneldik. Kendisi kapıyı açtı ve direkt çıktı, ben de peşinden çıktım.
"Nereye gideceksin? Araban var mı?"
Cebimden anahtarımı çıkarıp caddenin diğer tarafında olan bembeyaz arabamı açtım.
Katsuki bir saniye arabaya bakıp geri bana döndü. "İyi o zaman. Hoşçakal."
Başımı veda eder gibi sallayıp arabama ilerledim.
Tam koltuğa oturacağım sırada büyük bir patlamanın olup arabanın kapısına çarpmam bir oldu.
İnsanlar çığlık çığlığa etrafa koşarken şok içinde arkamı döndüm.
Caddenin öbür ucunda Katsuki, şok olmuş şekilde patlayan arabaya bakıyordu.
"Hay sikeyim... Yine mi?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionÖzgünlükleri üst rütbeler, devlet adamları, koruyucular hariç kimse kullanamaz. Eskiden yurt denilen yerlerde yasadışı şekilde, çocuklara özgünlük kullanımı öğretiliyordu. Bir gün bu yurtların hepsi aynı anda ateşe verildi. Bazıları kurtuldu, bazıl...