Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
YORUM DA ATIN AA
"Sarhoş olmadığını söylemiştin..."
Katsuki'nin bir kolunu omuzuma atmış kolunu tutarken diğer elimle de belini tutarak onu zar zor yürütüyordum.
Yere eğik kafasını hafifçe kaldırıp bana baktı, "Benimle ilgili şeyleri hatırlamadığını söylemiştin."
Çok masum bakıyordu.
Sarhoş olunca en saf hali ortaya çıkıyordu.
Gözümü tekrar önüme çevirdim ve mırıldandım, "Yalan söyledim."
"Yalancı..."
Ayağı kendi kendine takılıp az kalsın yere düşecekken zar zor onu dik tuttum. "Aptal! Biraz dikkat et!"
"Bana kızma!" elini başına götürdü, "Başım dönüyor zaten!"
İç çekerek tekrar yürümeye başladım, koridordan sağa döndüğümüz an karşımıza Aizawa çıktı.
Bizi görünce kaşları havalandı. Bir bana bir Katsuki'ye baktı.
"Sarhoş mu?"
"Evet."
"İyi anlaşamadığınızı sanıyordum."
Kaşlarımı çattım, "İyi anlaşıyor gibi mi duruyoruz?"
Dudağı yana kıvrıldı, "Sarhoşken onu odasına götürüyorsun. Çocukluk arkadaşın Neito bile seni sinir ettiği için sarhoşken onu dışarıda bırakıp gelmiştin."
Kaşlarım daha da çatıldı, "O farklı bu farklı!"
"Bağırma kulağımın dibinde be!"
Katsuki bir anda bana patlayınca şaşkınlıkla ona baktım. Kaşlarını çocuk gibi çatmış bana bakıyordu.
İçimden sabır dilerken geri önüme döndüm ve Aizawa'nın yanından geçerek yürümeye devam ettim.
Neredeyse 10 dakikalık uğraş sonucu onu odasının önüne getirmiştim. Kapısını açarak içeri girdim ve yatak odasına ilerledim.
Onu yatağa bırakmak istesem bile beni bırakmıyordu.
"Katsuki, bırak beni."
"Yalnız kalmak istemiyorum..."
Yarı uyuyor gibi bir şeydi. Gerçek ve rüya arasında gidip geliyor gibiydi.
"Odama gitmem lazım, bırak hadi."
Şu an sarhoş olmasa çoktan yüzünün ortasına yumruğu geçirmiş ve odama gitmiştim.
Ama sarhoş hâli çok masumdu, öyle bir şey yapmak istemiyordum.
Ellerini zorla belimden çektim ve doğrulup derin bir nefes aldım.
Benden kaslı ve daha ağır birini 10 dakika, hem de sarhoşken taşımak çok zordu.
Üzerimdeki hırka çok terlettiği için çıkarıp kenara bıraktım ve ellerimi belime koyarak Katsuki'ye bakmaya başladım.
Gitmem lazımdı, onu odasına getirmiştim.
Ayrıca getirmek zorunda bile değildim.
İç çekerek hırkamı tekrar elime aldım. Arkamı dönüp gideceğim sırada bir el bileğimi tuttu.
"Neden gidiyorsun?"
Başımı Katsuki'ye çevirdim. Bu sefer uyanıktı.
"Burası benim odam değil."
"Senin odan olsa uyur musun yani benimle?"
İstemsizce güldüm, "Ne saçmalıyorsun?"
"Sana zarar vermeyeceğim."
Elimi yavaşça geri çektim, "Bana bu hâlde zarar veremezsin zaten."
Kaşlarını çattı, "Ben sana hiçbir zaman zarar vermem!"
"Ah, öyle mi? Bir hafta önce falan beni öldürmekle tehdit ediyordun."
"Sen de beni ediyordun."
"Ben sana zarar vermeyeceğimi söylemedim."
Başını eğdi, düşünüyor gibiydi.
Neredeyse 10 saniye sonra başını tekrar kaldırdı, "Benimle uyur musun?"
"Yine mi aynı konu?"
"Uyuyalım. Uykum var."
"Benim de var. Zaten bu yüzden odama gitmek istiyorum."
"Görmek istemiyorum."
Kaşlarımı çattım, "Neyi?"
Bir saniyeliğine dudakları titredi, "Rüyamda onları görmek istemiyorum."
Duraksadım.
Rüyasında çocukluk anısı gördüğünü söylemişti.
Kötü şeyler yaşamış olmalıydı.
O yurtta büyüyen hiçbir çocuk iyi bir şey yaşamazdı.
İç çekerek hırkamı tekrar komodinin üstüne bıraktım. "Uyuyalım."
Sarhoş olduğu için doğru düzgün hareket edemiyordu. Yavaşça yatağın diğer kenarına kaydı ve benim olduğum tarafı boş bıraktı.
Yorganı kaldırıp içine girdim, ona baktım.
Aptal. Üstünü örtmüyordu.
Doğruldum ve yorganı bacaklarının altından çektim. "Bir de hasta olmanla uğraşamam."
"Yalan söyledim..."
Yorganı bırakıp başımı ona çevirdim, "Ne?"
Gözleri iyice kısılmıştı, birkaç saniye sonra uyuyacağına emindim.
"Çocukken güçlü değildim."
Gözleri kapandı.
İstemsizce gülümsedim ve üstünü tamamen örterek yanına uzandım. "Yalancı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
FanfikceÖzgünlükleri üst rütbeler, devlet adamları, koruyucular hariç kimse kullanamaz. Eskiden yurt denilen yerlerde yasadışı şekilde, çocuklara özgünlük kullanımı öğretiliyordu. Bir gün bu yurtların hepsi aynı anda ateşe verildi. Bazıları kurtuldu, bazıl...