Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
YORUM DA ATIN AA
"Görüyor musun?"
"Şu an odağımda. Vurabilir miyim?"
"Yanında kim var?"
Silah dürbününü sağa sola oynatarak etrafındakilere baktım. "Yeşil saçlı bir çocuk ve kısa mor saçlı bir kız. Korumaları olduğu belli."
"Vurma."
"Peki efendim."
Dakikalardır onları izliyordum. Görev için gelmiştim. Onu takip etmem gerekiyordu.
Aizawa beni buraya gönderince bu sarı saçlı zayıf adamı öldüreceğimi sanmıştım.
Ama sadece takip etmemi istiyordu.
Silahımı çatının kenarına yavaşça bırakarak derin bir nefes aldım.
Neito şu an yuvada yan gelip yatıyor olmalıydı.
Saat gecenin körüydü.
Onu kıskanıyordum.
Arkamdan gelen çıtırtı ile hızlıca arkama döndüğüm sırada birinin boynumun sağına bıçak dayaması bir oldu.
"Ellerini havaya kaldır."
Sert ve soğuk sesin sahibi baştan aşağı süzmeye başladım.
Siyah botlar, siyah eşofman, siyah kısa kollu dar tişört, sarı saçlar, kırmızı gözler.
Tişörtü kaslarını gayet açık belli ediyordu.
Neito kadar vardı.
Aşağıda duran ellerimi yavaşça havaya kaldırırken gözüm üst çatıda duran ve merminin delemeyeceği, onun yerine sekip geri döneceğine emin olduğum metale çevirildi.
Hızlıca yere eğilirken belimdeki tabancayı çıkarıp tam oraya ateş ettim.
Karşımdaki sarı kafa zeki biriydi. Ne yapmaya çalıştığımı anlayıp kaçmaya çalışmıştı.
Kimse mermilerimden hızlı olamazdı.
Hayati bir yerinden vurulmamıştı ama mermi tam yüzünün yanından geçtiği için yanağının kenarında bir kesik oluşmuştu.
Bir anda eğilip ayak bileğimden tutarak beni havaya kaldırdı.
Ters bir şekilde ona bakarken diğer ayağımı kendime çekip hızlıca yüzüne vurdum.
"Kırıldı mı burnun bari, göt?"
Yere düşüp üstümü düzeltirken elindeki bıçağı sinirle elinde döndürüyordu.
"Öldüreceğim seni kızım!"
"Gel gebert yiyorsa!"
Kemerimden çıkardığım bıçakla ona doğru koşarken o da bana geliyordu.
Birkaç dakika sonra beni çatının köşesine fırlatmıştı.
Düşmemek için demir korkuluğa tutunduğum sırada aşağıdan bir motor sesi geldi.
Başımı aşağı çevirdim.
Neito.
Tanrım, şükürler olsun.
Gidip güzel bir yemek yiyecektim.
Sarı kafanın bana doğru geldiğini fark ettim. Sonumun geldiğine emin olmuş gibi gülümserken bir elimle tutunmayı bırakıp ona öpücük attım ve diğer elimi de bırakarak hemen sağdaki su borusuna tutunup aşağı kaymaya başladım.
Boru binanın yerden birkaç metre yükseğinde bittiği için hemen yere atladım ve beni bekleyen Neito'nun arkasına atladım.
Motor hızla gitmeye başladığında arkamızdan çok yüksek bir bağırış duyuldu.
"İNTİKAMIMI ALIRIM!"
Sokaktan daha kaybolmadan önce başımı çevirip çatıda bize bakan sarı kafaya baktım.
İki elimi de havaya kaldırıp bağırdım. "ALMAYAN OROSPU ÇOCUĞU!"
İki elimle de tutunmadığım anda bir tümsekten geçince dengemi kaybetmemek için hızlıca Neito'nun omuzlarına tutundum.
"Nereden bildin lan?"
"İçime doğdu."
"Borç olarak saymam bunu."
"Aizawa seninle görüşmek istiyor."
"İçine falan doğmadı. O anladı bir boklar olduğunu değil mi?"
Omuz üstünden bana baktı ve gülümsedi. "Müneccim miyim kızım? Nasıl içime doğsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
Hayran KurguÖzgünlükleri üst rütbeler, devlet adamları, koruyucular hariç kimse kullanamaz. Eskiden yurt denilen yerlerde yasadışı şekilde, çocuklara özgünlük kullanımı öğretiliyordu. Bir gün bu yurtların hepsi aynı anda ateşe verildi. Bazıları kurtuldu, bazıl...