Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
YORUM DA ATIN AAAA
Ortak salonda Katsuki ile oturuyordum. Neito ve İzuku nerede bilmiyordum.
Onlar iyi anlaşmaya başlamışlardı, Katsuki ve benden daha iyi anlaşıyorlardı.
Katsuki ve ben 1 dakika birbirimize iyi davranırsak 10 dakika birbirimizi öldürmeye çalışıyorduk resmen.
"Şşşt."
Gözlerimi telefonumdan ayırıp ona baktım. L koltukta uzanıyorduk.
Ben koltuğun bir kenarında, o da diğer kenarında uzanıyordu.
"Ne var?"
"Sıkıldım ben."
"Ne yapayım?"
"Ne bileyim ben. Sıkıldım işte."
"Git İzuku ile konuş."
"Deku ile ne konuşayım kızım şimdi?"
"Ben nereden bileyim amına koyayım? Git götüne şişe sok, eğlenirsin."
Kaşlarını çattı, "Bu göt fantezin beni korkutmaya başladı."
Tam konuşacağım sırada bir anda tavan köşelerinde olan kırmızı ledlerin yanıp sönmesi ve alarmın çalmaya başlaması ile hızlıca ayağa kalktım.
"Hassiktir."
Katsuki'de şaşkınlıkla etrafa bakarken ayağa kalktı, "Ne oluyor lan?"
Odadan çıktım ve hızlı adımlarla binanın ana kapısına gitmeye başladım. O da hemen arkamdan geliyordu.
"Hey! Ne oluyor?"
"Biri girdi."
Biri izin almadan tesise girdi.
Binanın her katından yüksek sesler gelirken ana kapıya ulaşmıştım.
Kapının yanındaki iki korumaya baktım, kapı sonuna kadar açıktı.
"Ne oluyor?"
"Efendim..."
"Ne oluyor dedim."
"Devletten geldiler, kapıyı zorla açtılar."
"Devlet?"
"Devlet mi?"
Katsuki'de benim gibi şaşkındı.
Arkamı döndüm ve asansöre giderek katta olan asansöre bindim.
Katsuki'de yine peşimden gelmişti.
Asansör 3. kata, Aizawa'nın olduğu kata çıkarken sinirden ayağımı titretiyordum.
"Devletten kim gelmiş olabilir?"
"Siktiğimin devlet adamları."
Hepsinden nefret ediyordum. Her biri ayrı aptaldı.
Asansör kata geldiğinde ve kapı açıldığında örgütteki neredeyse herkes koridordaydı.
"Çekilin!"
Aralarından geçerek Aizawa'nın odasının önüne geldiğimde az kalsın biri ile çarpışıyordum.
Katsuki kolumdan tutup beni geri doğru çektiğinde afallayarak karşıma baktım.
Shoto Todoroki.
Tam karşımda, bana bakıyordu.
Kolumu Katsuki'den çekerek aramızdaki mesafeyi kapadım. "Ne işin var lan burada? İznin var mı buraya girmeye?"
"Buraya girerken izin mi alacağım?"
"Bana bak melez kafa. Sıkıntın ne lan senin? Ne oldu, 2 yılın ardından tekrar mı peşime düştün?"
2 yıl önce bir görevde yaptığım şey yüzünden peşime düşmüştü. Ama 2 yıl boyunca beni yakalayamamıştı.
"Sizin yüzünüzden şehirin her tarafında olaylar oluyor, Rose."
"Biz ne yaptık lan?"
Gözü bir saniye Katsuki'ye kaydı, kaşları çatılırken geri bana baktı. "Ne oldu? Örgütleri mi birleştirdiniz?"
"Soruma cevap ver!"
Güldü, "Şehirin her tarafında ya silahlı saldırı, ya da yangın oldu. Ve bil bakalım kamera kayıtlarında kim gözüküyor?"
Parmaklarıyla ikimizi işaret etti, "Siz ikiniz."
"Biz bir şey yapmadık. Sen siktir git ve peşimizde olan kişiyi bul!"
"Başına her seferinde bela alan sen değil misin?"
"Devlet köpeği bana böyle bir şey diyemez."
Bana doğru eğildi, "Birkaç hafta önce devlet başkanının koruması olan sen değil miydin?"
Kaşlarım iyice çatıldı, parmağımı onun göğüsüne bastırarak konuştum. "Emin ol öğrenmem gereken bir bilgi olmasaydı o sikik heriflerin bir boku olmazdım."
"Rose, yete-"
Shoto tek elini kaldırıp Katsuki'yi susturdu. "Dursana, Katsuki. Minik kız bana yine laf yetiştirmeye çalışıyor."
Öfkeyle tam elimi ona vurmak için kaldırdığımda elim tutuldu ve geri çekildim.
Katsuki, Shoto ile arama girdiğinde elimi sıkı sıkı tutmuştu.
"Onu küçük görme. Bundan. Nefret. Eder."
Kelimeleri tane tane söylerken dudaklarım istemsizce kıvrıldı.
Katsuki'nin sinirli olduğunu fark ediyordum ama aynı zamanda benim gibi sırıttığını hissediyordum.
Shoto'ya biraz daha yaklaştı. "Öyle bir vuruyor ki, tanrı korusun derim ama seni korumasına gerek yok. Kısır kalırsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionÖzgünlükleri üst rütbeler, devlet adamları, koruyucular hariç kimse kullanamaz. Eskiden yurt denilen yerlerde yasadışı şekilde, çocuklara özgünlük kullanımı öğretiliyordu. Bir gün bu yurtların hepsi aynı anda ateşe verildi. Bazıları kurtuldu, bazıl...