Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
Bir telefonun çalıp durması ile kaşlarımı çattım ve yattığım yerde başımı diğer tarafa çevirerek uykuma geri dönmeyi bekledim.
1 dakika geçmeden telefon geri çalmaya başlayınca sinirle elimi sağa doğru uzattım.
Elime komodinin gelmesi gereken yerde vites gelince şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
Ben. Neden. Arabanın içinde uyuyordum?
Doğrularak sesin geldiği yere, yani arabanın tabanına baktım. Telefonuma uzanarak hemen açtım.
"Alo-"
"NEREDESİN LAN SEN! NEDEN AÇMIYORSUNUZ SİKTİĞİMİN TELEFONUNU?"
Bir anda gelen yüksek ses ile telefonu kulağımdan uzaklaştırırken arkamdan gelen kıpırdanma ile şaşkınlıkla arkama baktım.
Hassiktir.
Katsuki?
Biz neden arabada uyumuştuk?
Telefonu geri kulağıma yaklaştırdım. "Neito, sorun ne-"
"SORUN NE Mİ? SORUN ŞU HANIMEFENDİ! SAAT 1 OLDU, DENKİ KAÇIRILDI, SAATLERDİR SİZE ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ!"
"Ne?"
Şokun etkisindeki sesimle Katsuki gözlerini ovuşturarak bana baktı. Önce yüzüme, sonra elimdeki telefona, sonra yine yüzüme baktı ve ne oldu dercesine kafasını salladı.
"Neito, ne diyorsun sen?"
Yerimden kıpırdandım, dediklerini yeni yeni sindiriyordum.
"Denki. Kaçırıldı. Kaldırın kıçınızı ve yanımıza gelin."
Hızlıca koltuktan kalktığımda Katsuki'de bir şeylerin olduğunu fark etmiş ve kapıyı açarak hemen dışarı çıkmıştı.
Arabadan inip hemen ön koltuğa oturdum, Katsuki'de sürücü koltuğuna oturdu.
"Neredesiniz?"
"Tesis."
Telefonu kapatıp cebime koydum, "Tesise sür! Hemen!"
Araba son hızla gitmeye başladığında stresten bacaklarım titremeye başlamıştı.
Denki'nin bir ilgisi yoktu. Ona karışmamaları gerekti.
"Hey, ne oldu açıklayacak mısı-"
"Denki kaçırılmış."
Gözlerini bana çevirdi, "Ne?"
"Önüne bak!"
Kafasını hızlıca geri önüne çevirdi. "Sakin ol. Onu kurtarırız. O aptal güçsüz değil."
"Ona bir şey olursa bundan sorumlu herkesi öldürürüm."
"Ben de yardım ederim."
Ona baktım, o da bana baktı.
"Biz neden burada uyuyorduk?"
"Hiç mi hatırlamıyorsun?"
Omuz silktim, "Arabada mı seviştik?"
Kahkaha atarak önüne döndü, "Hayır."
"Sevişmedik o zaman. İyi."
"Neden? Araba dışında sevişemez miyiz?"
"Araba yoldaysa dışarıda sevişmem."
"Öğrenmem iyi oldu."
Kaşlarımı çatarak ona baktım, "Sapık."
.
"Denki kaçırıldı. Ama nerede olduğunu bilmiyorsunuz. Öyle mi?"
Neito başını sallarken sinirle masaya vurdum, "Arabasında takip cihazı yok mu? Telefonu ya da? Nerede bu sikik cihazlar?"
Bizim eğitimimizde olan herkeste takip cihazı olurdu. Bunu kendileri de bilir ve izin verirlerdi.
Eğitimimizde olan kimse profesyonel olarak sayılmazdı. Denki'nin eğitimi muhtemelen 1 sene sonra bitecekti.
Bilgisayar odasında herkes haritalardan ve kamera görüntülerinden bir şey bulmaya çalışırken gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
Bileğime dokunan sıcak parmaklar ile gözlerimi açtım. Katsuki hemen yanımda bana bakıyordu.
"Sakin ol." diye fısıldadı.
Başımı aşağı yukarı salladım. Tam o an bilgisayarların hepsinden bildirim sesi gelmeye başladı.
Duvara sabit büyük ekrana baktığımda gözlerim büyüdü.
Bir ormanda, Denki elleri bağlı şekilde Dabi'nin önünde duruyordu.
Dabi ise kameraya bakıyordu.
"Baktım ki sizi korkutamıyoruz..." Denki'nin kolunu tutarak onu kameraya daha çok yaklaştırdı.
"Sevdiğiniz başka biriyle korkutalım dedik."
Öfkeyle ekrana ilerledim, "Seni öldürmezsem Rose değilim orospu çocuğu!"
Ekran bir anda kapandığında Jirou önünde oturduğu bilgisayardan hızla ayağa kalktı, "Konumu buldum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionÖzgünlükleri üst rütbeler, devlet adamları, koruyucular hariç kimse kullanamaz. Eskiden yurt denilen yerlerde yasadışı şekilde, çocuklara özgünlük kullanımı öğretiliyordu. Bir gün bu yurtların hepsi aynı anda ateşe verildi. Bazıları kurtuldu, bazıl...