Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
YORUM DA ATIN ALOOO
.
Yere düşmüş şok içinde yanan arabasına bakan Katsuki'ye doğru koşarak kolundan tutup direkt ayağa kaldırdım.
"Manyak mısın! Boş boş neye bakıyorsun?!"
Onu kendi arabama doğru sürüklerken gözlerim binaların çatılarında geziniyordu.
İkimizin de arabası bomba ile patlatılmıştı. Uzaktan olduğu belliydi.
Silah ateşlenmemişti.
Yani, sadece arabayı mı patlatacaklardı?
Arabada önemli bir şey olabilir miydi?
"Arabada önemli bir şey var mıydı?"
"Hayır."
Tam arabaya bineceğim sırada bu sefer o beni geri çekti. "Mal mısın! Binme şu arabaya! Seninki de patlarsa yarrağı yeriz!"
Kolumu ondan çekip gözlerimi ona diktim. "Araba patlayacak olsa şu an patlardı zaten mankafa!"
Derin bir nefes aldı. O sırada ben direkt ön koltuğa bindim ve açık camdan ona baktım.
"Binmek ister misin yoksa burada birinin seni almasını mı beklersin? O sırada belki şu gizli nişancımız gelir de seninle oynar."
Birkaç saniye yüzüme öldürecek gibi bakıp arabanın etrafından dönerek diğer koltuğa geçti.
Gaza basarak hızla caddeden uzaklaştım.
"En sevdiğim arabamdı o!"
Öfkeden ellerini yumruk yapmış kendi kendine bağırırken güldüm.
Gözlerini bana çevirdiğinde kahkaham daha da büyüdü.
Benim arabam, daha doğrusu Neito'nun arabası patladığında o da bana gülmüştü.
"Yemin ederim. Seni. Öldürürüm."
"Öyle mi? Bekliyorum. Öldür."
Arabanın tabanına ayağıyla sertçe vurarak önüne döndü.
Sanırım öfkesini kontrol edemeyen biriydi.
Camı açtığında bana bakmadan mırıldandı. "Sigaran var mı?"
Cebimdeki sigarayı ve çakmağı ona fırlattım.
"Sağ ol."
"Önemli değil."
Sigara yakıp sigarayı tutan elini camdan dışarı uzattı, "Sen de ister misin?"
Omuz silktim, "Olur."
Sigarasını dudakları arasına koyarak bir sigara daha çıkarıp yaktı ve bana uzattı.
Ağızımı aralayıp dudaklarımın arasına koymasını bekledim.
"Kızım mal mısın? Kendin alamıyor musun?"
Kaşlarını çatarak sigarayı dudaklarımın arasına bıraktığında kendi tarafımdaki camı da açtım.
"Araba sürerken direksiyonu bırakmak tehlikeli."
"Aynen, kesin bu yüzden almamışsındır."
Gülümseyerek sigaramdan derin bir nefes çekip cama doğru üfledim.
"Sence kim?"
"Kim kim?"
"Peşimizdeki. Başka kim olabilir?"
"Bilmiyorum."
"Senin düşmanın var mı?"
"Vardır herhalde, bilmiyorum."
"Benim de yok."
"Önemli olan ortak düşman zaten."
Araba kırmızı ışıkta durduğunda ona baktım, "Sence ortak düşman kim?"
"Bilmiyorum."
İç çekerek önüme döndüm ve sigaramı tekrar dudaklarımın arasına koydum.
"İçimden bir ses aptal patronların bildiğini söylüyor."
"Kim olduğunu bilirler, ama daha öğrenemediler."
"Nereden biliyorsun?"
Kafasını bana çevirdi, "Sen kendi patronuna güvenmiyor musun?"
"Güveniyorum. Sadece ihtimalleri söylüyorum."
Telefonumun çalması ile kenara koyduğum telefonu elime aldım. Denki arıyordu.
Hoparlöre alıp bacağımın üstüne koydum. "Sakın örgüt arasındaki gizli bir sırrı söyleme. Yanımda yanlış bir kişi var."
"Neito-san yatmaktan sıkıldığını söyledi. Beni odaya kilitledi ve diğerlerine eğitim vermeye gitti."
"Ne?" sinirle kaşlarımı çattım.
"Odaya nasıl kilitlendin, aptal mısın sen?"
"Bana kızma! Beni kandırdı! Onu düşünen saf kalbim yüzünden oldu bunlar!"
"Ben dışarıdayım, gelip seni odadan çıkaramam. Ne yapmamı istiyorsun? Buradan büyü yapıp kapıyı falan mı açayım?"
"Yok, hayır." telefonun diğer tarafından yüksek bir gürültü geldi.
"Denki? İyi misin?"
Günlerdir başımıza gelen şeyler yetmezmiş gibi bir de o aptala bir şey olursa gerçekten oturur ağlardım.
"İyiyim, kapıyı kırdım da."
Birkaç saniye sessizlik oldu.
Katsuki bile bunu beklemiyormuş gibi şok içinde telefona bakıyordu.
Derin bir nefes aldım. "Beni arama sebebin neydi, Denki?"
"Neito-san'ı şikayet etmek için aramıştım. Patron sizi dövmüyor, sen onu dövebiliyorsun. Her neyse, yanındaki yanlış kişi ile sana iyi eğlenceler!"
Telefon kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionÖzgünlükleri üst rütbeler, devlet adamları, koruyucular hariç kimse kullanamaz. Eskiden yurt denilen yerlerde yasadışı şekilde, çocuklara özgünlük kullanımı öğretiliyordu. Bir gün bu yurtların hepsi aynı anda ateşe verildi. Bazıları kurtuldu, bazıl...