O gün hayatımın kararış günüydü buna emindim. 13 yaşımdaydım her gece balkona çıkmak benim için huzur vericiydi. Ama o gece balkona çıktığımda gördüğüm görüntü hayatımı karartmıştı... Annem kanlar içinde yerde yatıyordu, hemen ambulansı aradım. Babam haftalardır eve gelmiyordu. Evde huzurlu gecelerimizden hep mutlu olduğumuz günlerden sonra o görüntüyle karşılaşmak beni şoka sokmuştu. Neyse sonrası klasik ambulans geldi götürdük yoğun bakıma alındı ve günlerdir bekliyorum... Evet sadece ben bekliyorum, babama ulaşamıyorum arıyorum ulaşsamda meşgule atıyordu. Binlerce mesaj attım hiçbirine bakmadı yada görüldü attı. Tek başıma ne yapacağımı bilemeyip bir işe başladım, okul çıkışında çalışıp hastaneye gidiyordum ve akşam olunca eve sonra sabah okul iş hastane ev diye tekrarladı günlerce. Ama o gün hastaneye geldiğimde beni şoka uğratan bir şeyle karşılaştım.Babam... Annemin odasının kapısında hiç görmediğim bir doktorla konuşuyordu. Acaba ne konuşuyordu? Neden konuşuyordu? Ona görünsem mi? Yoksa gitmesini mi beklesem? Aklımda bir sürü soru varken umursamayıp özlemle babama koştum.
"Baba..." dedim özlemle koşarken."Kızım." dedi şaşkınlıkla. "Ne işin var burda?" birbirimize sarılırken mutlu olmuştum.
"Hergün işten sonra buraya geliyorum." o an yüzünde hayal kırıklığı görmüştüm.
"Ne işi?" diye sordu öfkeyle.
"Okulun hemen karşısında bir kafe var orada işe başladım." dedim sakince oysa o çok sinirliydi.
"Neden çalışmaya başladın!?" diye sordu daha sinirli bir halde. Bende sinirlenmiştim ve şaşırmıştım. Gerçekten bu soruyu soruyor muydu bana? Kaşlarım çatılı bir şekilde cevapladım.
"Okula gidiyorum ve harçlık vericek kimsem yok baba!?" dedim öfkeyle. Bir an yüzünde hüzün görmüştüm sanki ama sonra kaşlarını çatarak cevapladı.
"Para harcamasan olmaz mı?" kaşlarım daha da çatılmıştı ve ondan daha öfkeli bir şekilde cevapladım.
"Sen hergün alkole para verirken iyi miydi!?" dedim öfkeli bir halde. Kaşlarını havaya kaldırdı ve devam ettim.
"Okulda acıkıyorum atıştırıyorum en azından iyi şeylere para harcıyorum." dedim ve o an gözlerinde pişmanlığı ve üzüntüyü görmüştüm.
"Tamam." diye mırıldandı pişmanlıkla. "Artık gidiyorum sen napıcaksın?" dediğinde merakla yüzüne baktım ve cevap verdim.
"Akşama kadar burada durucam sonra eve gidicem." dedim ve devam ettim. "Sen nereye?"
"Arkadaşlarımda kalıyorum oraya gidicem." dediğinde içimi birden üzüntü kaplamıştı.
"Tamam.." diye mırıldandım hüzünle.
"Görüşürüz.""Görüşürüz.. Baba.." diye mırıldandım sessizce.
Oradan ayrılışını izledim üzüntüyle. O oradan ayrılırken arkasından bakakalmıştım. Sonra kendimi toparlayıp anneme baktım doktorlarla konuştum ve akşama kadar bekledim.
Akşam olduğunda eve gittim ve yemek hazırlayıp yedim.
Odama çıkıp yatağıma uzandıktan sonra biraz camdan bakındım ve üstümü değiştirip ödevlerimi yapmaya başladım. Ödevlerimi yaptıktan ve testler çözdükten sonra kendi hayal dünyamın olduğu yere kütüphaneme gidip yeni aldığım kitabı okumaya başladım.Saat 03.50 idi, geç yatmayı çok seven biriydim. Kaçta kalkmam gerektiği gram umrumda olmamıştı hiç. Kitabımı okuduktan sonra uykumun geldiğini hissederek telefonumu alıp yatağa girdim. Video açıp izlemeye başladım ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Teen FictionMerhaba! Ben Rüya. Küçük yaşta ailemi kaybetmemle birlikte hayatım kararmıştı. Yıllar sonra hayatıma renk katan ve duygularımı keşfetmeme yardımcı olan biri girdi. Çocukluğumdan beri kendime bela mıknatısı diyordum ki zaten öyleydim. Hayatıma giren...