Sabah uyandığımda çok rahat bir yataktaydım.. Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda odanın içi aşırı güzeldi. Ama nerdeydim ben? En son nolmuştu bana? Aa! Dur bi dakika! Evet.. Ben kumun üstünde uyuyakalmıştım.. Ama sonra noldu? Aklımda ki sorular kapının açılmasıyla sona erdi. Kafamı kaldırıp baktığımda Meriç karşımda duruyor bana gülümseyerek bakıyordu.
"Bu seni kaçıncı bi yerlerden toplayışım acaba?" dedi gülerek, bir anlığına bende ufak bir gülümseme yaptım.
"Özür dilerim.. Ne olduğunun farkında değildim.."
"Dileme bu senin suçun değil, ama lütfen bir dahakine uykun varken çıkma." dedi bir kez daha gülümseyerek. Aynı şekilde gülerek başımı salladım bende.
"Burası senin evin mi?" diye sordum bir anda odaya hayranlıkla bakarken.
"Evet.." diye mırıldandı gülümseyerek.
"Çok.. Çok güzelmiş.." oda gerçektende muhteşemdi.. Duvarların rengi siyah, tavanda gece parlayan yıldız ve ay etiketleri.. Dolapları, düzeni, eşyaları, hepsi mükemmeldi. Hayranlıkla odaya bakmaya devam ederken Meriç yanıma geldi.
"Hadi kalk bakalım uyuyan güzel.." dedi alnıma öpücük kondururken. Başımı sallayıp kalktığımda üstümde farklı kıyafetler vardı. Utançla üstüme baktığımda Meriçin tişörtlerinden biri vardı. Daha da çok utanarak bir Meriçe bir üstüme bakıyordum. Kim giydirmişti beni? Meriç mi yoksa? Stres ve utançla eriyip giderken Meriç anlayıp bir açıklama yapmaya başvurdu.
"Merak etme.. Hizmetlilerden biri değiştirdi.." dediğinde içime öyle bir rahatlama gelmişti ki anlatamam.. Ufak bir gülümsemeyle başımı salladıktan sonra tualete gidip elimi yüzümü yıkadım. Tualetten çıkıp aşağı indiğimde eve hala hayranlıkla bakıyordum.. Kraliyet evi gibiydi.. Muhteşem ve huzur verici.. Hızla mutfağa girdim ve karşımda ki güzel yemek masasını gördüm. Açlıktan bayılmak üzere hemen çayları koyup sandalyeye oturduğum sırada Meriç gelmişti. Oda hızla sandalyeye oturduğunda yemeğe başladık. Kahvaltımızı edip üstümüzü değiştirdikten sonra okula gittik. Arabayla giderken merakla bir soru sordum.
"Dün neden okula gelmedin?" deyiverdim bir anda merakla. Korkuyla kafasını bana çevirdi bir anda.
"Bir işim vardı.." dedi sakin olmaya çalışır gibi. Başımı sallayıp önüme baktıktan sonra okula gelmiştik. Hızla arabadan inip okula doğru yürürken Meriç bir anda elimi tuttu. Korkuyla ona bakarken o ise gülümseyerek bana bakıyordu. Elimi çekmeye çalıştığım gibi daha sıkı tutarak engel olmayı başardı. Herkes bize bakarken aşırı utanıyordum ve Meriç bana dönerek konuşmaya başladı.
"Eğer benden utanıyorsan, yada rahatsız oluyorsan okulda uzak durabilirim.." dediğinde bir an panikle başımı sağa sola salladım.
"Hayır senden değil.. İnsanların bakışlarından rahatsız oluyorum.." dediğimde ufak bir gülümsemeyle yanıtladı.
"İstersen hepsinin gözünü çıkartabilirim." dediğinde bir anlığına bende ufak bir gülümseme yapmıştım. Sonra ne kadar ciddi söylediğini fark ettim..
"O kadar ciddi bir şekilde söyledin ki sanki gerçekten yapıcak gibi.." dedim bir anda korkuyla. Gülümsemesi büyüdü..
"Yapamaz mıyım sanıyorsun?" dediğinde bir anda korkuyka ürperdim. Beni görünce kendine gelip dalga geçer gibi bir ifade oldu yüzünde.
"Şaka şaka seni korkutmak istemem Rüya.. Sadece şakaydı öyle şeyler yapmam." korkuyla ufak bir gülümseme yaptıktan sonra yürümeye devam ettik. Ben korkuyla söyledikleri şeyleri düşünürken gelmiştik bile.. Hızla sınıfa girip çantalarımızı koyduğumuzda tualete gitmek için ayrılmıştım yanından. Hızla tualete gidip aynada iç sesimle konuşmaya başladım.. Ciddi miydi? Gerçekten yapabilir miydi? Ya hiç bilmediğim psikopat bir yüzü varsa? Ya bana zarar verirse? Yapar mıydı ki? Neyse.. Huh! Kendine gel Rüya.. Tamam sakin.. Kendime gelip tualetten çıktığımda karşımda Kumsalı gördüm.
"Aa Rüya. Napıyosun burda? İyi misin?" dediğinde gülümsemeye çalışarak başımı salladım.
"İyiyim iyiyim.. Sen nasılsın aşkım.." oda gülümsedi.
"İyiyimde.. Sen emin misin? Çok durgun gözüküyorsun aşk.. Bir şey mi oldu?" dediğinde anlatsam mi diye düşündüm bir an. Ama anlatmamak en iyisi, çünkü her onunla olduğumda korkucaklar ve içlerinde sıkıntı olucak.. Onları mutsuz etmek istemem.. O yüzden en iyisi anlatmamak.
"Yok aşkım sadece biraz uykusuz kalıyorum bu sıralar.." dediğimde kaşlarını çattı.
"Hala sabahlamaya devam ediyor musun?" dedi sinirle. Utançla başımı salladım.
"Ama çok seviyorum Kumsal.. Biliyorsun."
"Bilmez miyim!? Bi kere beni de sabahlamaya zorlamıştında günlerce kendime gelememiştim.." dedi sinirle, bir anda ufak bir kahkaha atıverdim.
"Ay o günü hiç unutmuyorum çok tatlıydın.." dedim bir kez daha gülerek, o ise kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Konuşmamız bittikten sonra hızla sınıfa çıktık ve diğerleriyle de konuşup derse başladık. Okul bittiğinde yine yanlız başıma eve giderken telefonum çalmıştı. Cebimden çıkartıp baktığımda bir numara arıyordu, merakla açtım.
"Alo?" deyiverdim bir anda.
"Ohh.." dedi karşıda ki ses, anlam vermeye çalışırken devam ettim.
"Kimsiniz?" ses yoktu hala..
"Sesim geliyor mu?" dedim bir kez daha, ama hala ses yoktu.. Sadece nefes alış veriş seslerini duyuyordum.
"Aaloo?" dedim bir kez daha, bu sefer de ses gelmeyince kapattım telefonu. Merak ve korkuyla yürümeye devam ettim. Kimdi o? Nerden bulmuştu numaramı? Neyse pff.. Hep benim başıma geliyor bunlarda! Sinirle söylendiğim sırada eve gelmiştim, hızla içeri girip hemen yatağa yattım.. Yatış o yatıştı, direkt uyuyakalmıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Novela JuvenilMerhaba! Ben Rüya. Küçük yaşta ailemi kaybetmemle birlikte hayatım kararmıştı. Yıllar sonra hayatıma renk katan ve duygularımı keşfetmeme yardımcı olan biri girdi. Çocukluğumdan beri kendime bela mıknatısı diyordum ki zaten öyleydim. Hayatıma giren...