"Ne diyorsun sen Meriç!?" diye bağırdığımda etrafına bakınarak sakinleştirmeye çalıştı beni.
"Rüyam sakin, merak etme kızımıza asla bir şey olmayacak.. Sadece yapmamız gerek, diğer çocuklarında iyiliği için.." dediğinde diğer çocukları düşündüm. Belki de kaçırdığı bir sürü çocuk vardır ve hepsine kötü davranıyordur. Bunu onlara yapabilir miyim? Hayır yapamam..
"Tamam.." diyerek başımı salladım ve dünkü gibi bir plan uygulamaya başladık. Plana başlamadan önce bir sürü polis etrafı sardı ve dünkü güvenlikçiye resmi gösterdiğimizde 'tıpatıp aynısı' demişti. Ben yine korkuyla Meryi bırakıp gittiğimde en azından polisler olduğu için mutluydum. Yine adamı koştururken bu sefer polisler engel olamadı ve arabaya bindi. Ben korkuyla bakarken hızla arabaya doğru koşmaya başladım.
"MERİÇ KAÇICAK!!" diye bağırdığımda bir anda arabanın etrafını bir sürü polis arabası sardı. Rahatlayarak durduğumda polislerden biri Meryi alıp bana getirdi ve konuşmaya başladı.
"Çok teşekkürler, bu yaptığınızı kimse asla yapmazdı. Ve yine teşekkürler, siz olmasaydınız belki de binlerce çocuk kaçırılmaya devam edip bu kötü şeye maruz kalcaklardı. Gerisiyle biz ilgileniriz tekrardan teşekkürler." dediğinde gülümseyerek başımızı salladık.
"Ne demek, asıl biz teşekkür ederiz bize güvendiğiniz için." dediğimde o da gülümseyerek gitti. Derin bir nefes alarak eve gittiğimizde direkt uyudum.Uyanır uyanmaz etrafıma bakındım ve aşağı indim. Yine alıştığım manzarayı gördüğümde gülerek bende katıldım aralarına ve normal bir gün geçirdik. Meriç bugünü bize ayırmak istediğini söylediğinde onu kıramadım ve akşam 8 gibi Meryi babama bırakıp beraber bir yemeğe çıktık. Yemeklerimizi yedikten sonra sinemada film izledik. Birazda deniz kıyısına gidip gezindikten sonra Meriç beni ormanlıkta ve tenha bir yerde olan küçük bir kulübeye götürdü. Şaşırarak bakarken kulübenin içinin ne kadar güzel ve tatlı olduğunu fark ettim.
"Meriç burası senin mi?" diye mırıldandığımda başını salladı.
"Evet Rüyam.. Ama burası kışın çok güzel oluyor, ileride çocuklarımızı getirir karda oynarız.." dediğinde gülümseyerek baktım ona.
"Çok güzel.." diye mırıldandığımda Meriç bir anda ellerimi tuttu.
"Bugün benim doğum günüm Rüyam.." dediğinde şaşırarak bakıyordum ona.
"Ve bana verilebilecek en güzel doğum günü hediyelerinden birisin.."
"Bugün ayın kaçı ki?" diye sordum merakla.
"13 Mayıs.." diye mırıldandığında hala şaşkınlıkla bakıyordum ona.
"Bana en güzel doğum günü hediyelerinden birisin ama.. Bana daha güzel bir hediye verir misin?" dediğinde bir anda eliyle karnımı tuttu. Ben ne tepki vereceğimi şaşırarak yüzüne bakıyordum.
"Meriç.." diye mırıldanırken sözümü kesti.
"Biliyorum hızlı gidiyoruzdur belki, yada istemiyosundur. Çünkü Mery bir kaza sonucu gelmişti, gerçi pek kaza denilemez ama.." dediğinde ne tepki vereceğimi hala bilemiyordum.
"İstiyorum.." diye mırıldandım bir anda. O bana şaşırarak bakarken ben gözlerinin en derinine bakıyordum.
"Nasıl?" dedi anlamayarak.
"Sana daha güzel bir hediye vermek istiyorum Meriç." dedim bir kez daha. Bir anda onu öptüğümde o da beni şiddetle öpmeye başladı..(Günler Sonra)
Korkuyla tuvaletten çıktım ve aleti saklayıp Meriçin yanına gittim. Tekrardan bir anda kuscak gibi olduğumda kendimi zor tuttum. Meriç bana bir sürprizi olduğunu söyleyip hazırlanmamı istediğinde yine kıramayıp hazırlandık. Meryi de hazırlarken ara sıra karnıma giren ağrılarla küçük çığlıklar atıyordum. Arabada giderken ben düşüncelere dalmıştım. Söylemeli miyim? Bugün tam zamanı mı? Korkuyordum ve stresliydim, ama neden bilmiyorum. Ben korkuyla düşünürken kararımı vermiştim galiba, söylemem gerekiyordu. Deniz kıyısında iskelede ki masalardan birine oturup bir şeyler yerken Meryde bebek sandalyesinde oturup sütünü içiyordu. Bir anda Meriç ayağı kalktı ve yanıma gelip elimi tutarak beni de ayağı kaldırdı. Masadan biraz uzaklaşıp ayakta dururken bir anda dizinin üstüne çöktü. Ben şaşkınlıkla bakarken ellerimi tutarak konuşmaya başladı.
"Hayatımı güzelleştiren kadın. Hayatıma renk kattığın için, yeni duygular tattırdığın için sana binlerce kez teşekkür ediyorum. Benimle bir ömür yaşlanıp çocuklarımızı büyütmek ister misin?" dediğinde ben şaşkınlıkla bakıyordum ona.
"Meriç.." diye mırıldandığımda tekrardan sözümü kesti.
"Rüyam, benimle evlenir misin?" dediğinde gözümden akan yaşla birlikte bağırdım.
"Evet! Seninle ölene kadar birlikte olmak istiyorum, seninle gülmek, seninle ağlamak istiyorum, seninle yaşlanmak istiyorum Meriç!" dediğimde ayağı kalkıp cebinden çıkardığı yüzüğü parmağıma taktı ve alnımı öptü.
"Meriç.." dedim söylemenin tam zamanı olduğunu hissederek.
"Efendim sevgilim.." dedi o da.
"Ben.. Ben hamileyim!" dedim bir anda. Onun yüzünde ki mutluluk ve şaşkınlık beni de mutlu etmişti o an.
"Gerçekten mi?" dediğinde mutlulukla başımı salladım.
"Evet.. Tekrardan baba oluyorsun."
"Çok garip bir his.. B-ben, baba oluyorum!" dedi ve beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Durup belimi sıkıca tutarken bir anda beni şiddetle öptü. Bende onu öperken Meryde oradan bize mutlulukla bakıyordu. Ayrıldığımızda ikimizde aynı anda konuşmaya başladık.
" *Seni seviyorum, her zaman aynı şeyleri düşündüğümüz için seni seviyorum..*"
"Seni seviyorum, her zaman aynı şeyleri düşündüğümüz için seni seviyorum.." birbirimize gülümseyerek bakarken Meryi de aramıza aldık ve bir kez daha öptüm onu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Teen FictionMerhaba! Ben Rüya. Küçük yaşta ailemi kaybetmemle birlikte hayatım kararmıştı. Yıllar sonra hayatıma renk katan ve duygularımı keşfetmeme yardımcı olan biri girdi. Çocukluğumdan beri kendime bela mıknatısı diyordum ki zaten öyleydim. Hayatıma giren...