Uzaklaşma

0 0 0
                                    

(1 Hafta Sonra)

Sonunda taburcu olup eve geldim.. Emine Teyze yemek yapmak için evine gitti, zaten hemen yanımızda evi. Özlemle odama çıkıp bakındım ve odamın balkonuna çıkıp derin bir nefes aldım. Uzun zamandır bu huzuru alamıyordum.. İçeri girip biraz yatağa uzandıktan sonra üstümü değiştirdim ve telefonumu aldım. Aybike her gün nerdesin, nasılsın, tarz sorular soruyordu. Söylemese miydim acaba? Neyse yaptık bir kere hata, kızı da korkuttuk. Aferin Rüya çok zekisin gerçekten. Whatsappa girip son yazışmalara baktım. Aybikeyle en son sabah hastaneden çıkmadan önce konuştuk. Kumsala yazmadım çünkü çok ödev veriyorlar ve onu kendi dertlerimle rahatsız etmiyim. Hem onunda eğlenmeye hakkı var. Telefona boş boş bakarken kapı çaldı, Emine Teyze yemeği getirdi galiba. Yavaş yavaş aşağı inip kapıyı açtığımda şoka uğradım..
"Aybike?" dedim şaşkınlıkla.
"Süprizz.. Eve dönmeni bekliyordum günlerdir. Sonunda döndün aşkım seni çok merak ettim." diyip bana sarıldığında o an benden mutlusu yoktu.. İlk defa onu karşımda görüyordum.. İlk defa ona dokunabiliyor, onu hissedebiliyordum..
"Aşkım.." dedim özlemle ona sarılırken.. Şuan zamanı durdurabilmek istiyordum, sonsuza kadar onunla böyle kalmak istiyordum.. Ama malesef istemeyerek ayrıldık.
"Hoş geldin, gel içeri." dedim mutlulukla.
"Hoş bulduk Rüyam.." dedi oda çok mutlu şekilde. Beraber odama çıktık..
"Ee bana kalcak bir oda da verirsin artık." dedi gülerek. Başımı salladım bende gülerek.
"Burda yat olmaz mı? Yatak açılıyo benim, istersen beraber istersen de yer yatağını getiririz." mutlulukla ve heyecanla bakıyordu bana, bende ona aynı şekilde.
"Sana sarılarak uyumak istiyorum." dediğinde içimi huzur kaplamıştı. Yıllardır bugünün hayalini kuruyordum..
"Tamam aşkım sen nasıl istersen." dedim gülerek. Kıyafetlerini giydi, yatağı açtık, beraber kitap okuduk, telefona baktık.. Zaman çok güzel geçerken saatler geçmesine rağmen Emine Teyzenin hala gelmediğini fark ettim. Aybike odamda korku filmi ararken bende tualetten çıktım ve aşağı inmeye başladım. İnip kapıyı açtığımda ne gelen ne giden vardı. Hızla terliklerimi giyip Emine Teyzenin evine gitmeye başladım. Tam giderken yolda yaramın olduğu yer bir anda sızlamaya başlamasıyla kendimi yere attım. Yağmur yağıyordu ve yerler sırılsıklamdı. Yerde kıvranırken bir an tanıdık bir sesin bana seslenmesini duydum.
"Rüya!!"
"Rüya! İyi misin?" gözlerimi açtığımda karşımda Meriç duruyordu. Bu çocuk neden her yerden çıkıyor?
"Ahh.." acı içinde kıvranmaya devam ederken beni kucağına aldı.. Koşa koşa hemen yanımızda ki arabasının arka koltuğuna yatırdığında ayak ucuma oturdu. Bana bir hap ve su verdi.
"Al iç ağrı kesici." doğrulmaya çalışıp hapı alıp ağzıma attım ve ardından suyu içtim. Bir kaç dakika sonra ağrım yavaş yavaş hafiflemeye başladı. Doğrulmaya çalışarak konuşmaya başladım.
"Ne işin var burda?" dedim öfke ve merakla.
"Hiç, sana bakmaya geliyordum." dediğinde kaşlarımı kaldırdım ama hala öfkeliydim.
"Bakm-" derken sözümü kesti.
"Merak ediyorum ne dersen de bakıcam." dediğinde öfkem artmıştı.
"Etme." dedim sertçe. Gülerek başını salladı.
"Edicem." dediğinde kafamı dışarı çevirdim. Yağmur çok güzel yağıyordu. Bir an cesaret edip kapıyı açtığımda Meriç direk kolumdan tuttu.
"Hop hop gidemezsin." dediğinde kaşlarımı kaldırdım ve yüzüne baktığımda oda bana değişik bakıyordu.
"Niye?" dedim merakla.
"Daha çok hasta olucaksın." dediğinde başımı salladım ve kolumu elinden çektim. Kapıyı geri kapattığımda camı araladım.
"Yağmuru çok mu seviyorsun?" dediğinde gülerek yüzüne baktım ve başımı salladım.
"Kim sevmez ki.." dediğimde oda güldü.
"Özel olanlar hariç kimse sevmez.." dediğinde gözlerimi kaçırıp tekrar yağmura bakmaya başladım. Bir an aklıma Aybike ve Emine Teyze geldi. Telaşla kapıyı açıp indiğimde Meriç arkamdan sesleniyordu. Umursamıyıp yürümeye devam ettiğimde yine ağrı girmişti ve yere düşmüştüm.
"Rüya!" diyip yanıma geldiğinde yerde öylesine oturmuş duruyordum.
"Napıyosun Rüya?" diye sordu şaşkınlıkla. Başımı ona çevirip cevapladım.
"Emine Teyze.. Nerde? Kaç saattir yok?" dedim telaşla, başını salladı.
"Evinde merak etme.." diye mırıldandığında öfkeyle ona baktım.
"Nerden biliyorsun?" dedim sinirle.
"Biraz önce elinde poşetlerle evine girdi.. Birazdan yemeğinizi getirir." dediğinde anlamayarak yüzüne baktım.
"Market yakınımızda, markete gitmek yüz yıl mı sürüyor?"
"Hayır.. Yakınınızda ki market kapanmış. Uzakta bir tane daha market var, oraya gitti." dediğinde başımı salladım.
"Tamam.." mırıldanıp ayağa kalkmaya çalışınca ağrı tekrardan girdi.
"Ah.." korkuyla beni kaldırmak için elini uzattığında bir eline bir yüzüne bakıyordum.
"Gel.." dediğinde başımı salladım ve elini tuttum. Ardından belimi tutarak beni kaldırdı. Yürümeye başladığımızda ondan kurtulmaya çalışıp elini bırakmaya çalıştığımda beni daha sıkıca tuttu. Ve bir an konuşmaya başladı.
"Bana neden iyi geliyorsun?" dediğinde şaşkınlıkla başımı çevirip yüzüne baktım, oda bana değişik gözlerle bakıyordu.
"Bilmem.." gözlerimi kaçırıp mırıldandığımda devam etti.
"Sana bakmak.. Senle olmak huzur veriyor. Kimseyi sevmezken.. Kimseye inanmazken, sanki senin her kelimene inanıcak gibiyim. Seni ilk gördüğümden beri.." gözlerimi tekrar ona çevirdiğimde yağmurun ortasında durmuş burun burunaydık..
"Herkesi.." diye mırıldandım ve devam ettim. "Ruhumu pisletiyo olarak görürken.. Seni sanki yıllardır tanıyorumda, sende diğerleri gibi ruhumu temizliyorsun gibi hissediyorum.." diye mırıldandığımda birbirimize bakıyorduk hala. Bir an gözleri dudaklarıma kaydı ve beni şoka sokucak şeyi yaptı.. Dudakları dudaklarımdaydı.. Beni öpmüyordu, sadece dudaklarımız birbirine değiyordu. Bir kaç saniye öyle durduktan sonra kendimi toparlayıp onu ittim ve hızla eve gitmeye başladım. Ağrı girsede umrumda olmadı.
"Rüya! Özür dilerim.." diye bağırırken arkamdan geliyordu. Hızla eve geldim ve anahtarla kapıyı açtım. İçeri girdikten sonra kapıya döndüm ve son kez dışarı baktım. Tam kapının önüne geldiğinde kapıyı yüzüne kapattım ve kendimi direk yere attım.. Sonra Aybike aşağı inmeye başladı.
"Rüya! Aşkım noldu? İyi misin?" korkuyla yanıma geldiğinde ağlamaya başladım.. Noluyordu bana? Bir anda hiç tanımadığım biri hayatıma girmişti ve herşeyi değiştirmişti.. Kimdi o? Neden hayatıma pat diye girdi? Aklımda bir sürü düşünce ve sorular geçerken Aybike bana sarılmaya başladı.
"Aşkım.. Sakin ol.. Ben burdayım.. Şş.." dediğinde bende ona sarıldım ve kendimi toparlayıp ayağı kalktım.
"Noldu? Neden kapıdaydın? Dışarı mı çıktın?" korkuyla sorular sorarken odama çıkmıştık. Yavaşça yatağa oturduğumuzda kafamı omzuna yasladım.
"Kanka sorular sormasan şuan olur mu?" diye mırıldandım yorgunlukla.
"Tamam aşkım sen sakin ol iyi ol da.." dedi üzüntüyle ve devam etti. "Gel üstünü değiştirelim çamur olmuş her yerin." dediğinde başımı salladım. Üstümü değiştirdikten sonra kapı çaldı. O an korkuyla Aybikeye baktım. Ayağı kalkıp merdivenlere doğru gitmeye başladığında arkasından korkuyla bakıyordum.. Kapıyı açtığında Emine Teyzenin sesini duydum, o an rahatlama geldi. Bir kaç dakika aşağıda bir şeyler yaptıktan sonra Aybike tepsiyle odama geldi ve masaya koydu. Yemeğimizi yedikten sonra evde yine yalnız kalmıştık ve Aybike mısır yaptı. Yatağa uzanıp mısırlarımızla birlikte bütün gece korku filmi izledik.. Çığlıklar attık, birbirimize sarıldık, güldük eğlendik.. Gece 5e kadar bir çok duygu yaşadık.. Gece 5:30da artık yatmıştık.. Ben her zaman ki gibi telefonumdan video açmıştım ama bu sefer videoda değildi aklım.. Meriçteydi.. İçimde ona karşı çok değişik bir şey var.. Huzur. Evet huzur. Başka ne olabilirdi ki zaten? Onunlayken huzurluyum ama olmamam gerek.. Ondan uzaklaşmam gerek. Bu yüzden yarın Aybikeyle İzmire gidicem.

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin