Uyandığımda hava hala kararıktı, hızla telefonumdan saate baktığımda 05.30 du. Ama dikkatimi çeken başka bir şey vardı. Bu sıralar hep arayan numara 03.50 de tam 10 kez aramış. Kimdi bu numara gerçekten? Ne istiyor benden? Diğer bildirimlere baktığımda ise Meriçte whatsapptan 100 mesaj yazmıştı. Noluyo bunlara? Bu numara kim? Meriç niye böyle oldu? Neyse, değişik düşüncelerden sonra hızla mesajlara bakmaya başladım.
"Rüyam napıyosun? ~ 04.00"
"İyi misin Rüyam? ~ 04.01"
"Uyuyor musun? ~ 04.02"
"Bir şey olmuyo dimi? ~ 04.03"
Mesajlara anlam vermeye çalışırken bir anda kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Allah aşkına saat gece 4te napabilirim!? Kendi kendime büyük bir kahkaha attıktan sonra tam mesajlara bakmaya devam edicekken Meriçin çevrim içi olup beni aradığını gördüm. Anlam vermeye çalışarak açtım.
"Alo! Rüyam! İyi misin?" açtığımda sesi çok endişeli geliyordu.
"Ya allah aşkına Meriç noluyo? Sanki öldüm!" dediğinde sesi değişmişti..
"Rüyam.. Nasıl? Dur? Ne?" dedi değişik bir biçimde.
"Noldu??" dedim korkuyla.
"Saat.. 03.40 gibi evinin ordan geçiyordum.. Bir anda perdenden bir şey gördüm. Biri bi kızı bıçaklıyordu.." söylediklerine anlam vermeye çalışırken bir anda herşeyi hatırlamıştım.
"Ne.. Haaa... O şey yaa.. Ben uyumuştum sonra bi uyandım saat çok erken, azcık film izleyim falan derken uyuyakalmışım tekrar. Filmlerde televizyondan perdeye yansıyo.."
"Ohh.. Korktum Rüyam.. Neyse iyisin dimi?" dedi rahatlayan ama bir yandan da hala tedirgin olan sesiyle.
"İyiyim iyiyim.. Ama.. Sen napıyodun o saatte dışarda?" deyiverdim bir anda.
"Geziyordum Rüyam.. Geceleri gezmeyi severim.. Kimse yokken, sessizken, yalnızken.." Çok zekice cevaptı! Mal Rüya! Napabilir oda orda?
"Tamam.. Nerdesin şuan?" dedim evde olduğunu düşünerek.
"Evinin önünde.." dediğinde şaşkınlıktan ölcektim.
"Ne!?" deyiverdim bi anlık bağırmayla.
"Ne işin var senin orda!?" dedim anlamaya çalışarak.
"Korktum orda bekledim hep.." Allahım delirecem!
"Meriç hemen evine git! Bu saatte burda ne işin var ya!?" dedim sinirli bir sesle.
"Rüyam sakin.. Seni görsem bi kere gidicem.." dediğinde çok sinirliydim hala.
"Tamam.." dedim biraz yumuşamış bir şekilde. Hızla telefonumu yatağa bırakıp odamın kapısını açtım ve merdivenlerden inmeye başladım. İner inmez kapıyı açtım ve açtığım gibi karşımda Meriçi gördüm.
"Rüyam..." diye sarılıverdi bir anda bana. Anlam vermeye çalışarak bende ona sarıldım. Uzun zmndr duymadığım o kokusunu çektim içime, uzun zmndr sarılmadığım o vücuduna sarıldım. Bir anlığına huzuru buldum onda. Ayrıldığımızda gözlerine baktım uzun uzun, gözleri dolmuş muydu onun? Evet.. Gerçekten de dolmuştu, vay be! Gözlerine bakmaya dvm ederken sanki benden sakladığı birşey var da söyleyemediğini fark ettim. Sanki o söyleyeceği şey benim için çok değerliydi. Sanki bizi yıkacak, dağıtıcak birşeydi.. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Onun beni şiddetli öpmesiyle bende onu öpmeye başladım. Ayrıldıktan sonra alnını alnıma yasladı ve sessizce konuşmaya başladı.
"Beni ne olursa olsun bırakma Rüyam.. Tamam mı..?" diye mırıldandığında işte şimdi emin olmuştum. Evet benden sakladığı birşey vardı ve onun bizi yıkmasından korkuyordu..
"Tamam.." diye mırıldandım bende. Birkaç saniye sonra ayrıldığımızda birbirimize bakmaya dvm ediyorduk.
"Neyse gidiyim artık.." dedi sessizliği bozarak.
"Hayır.." dedim bir anda. "Gitme.." diye dvm ettim.
"Ne?" diye sordu bir anda.
"Geç oldu ztn. Gitme, burda kal.." hafif bir gülümseme yapıp başını salladıktan sonra beraber kapıyı kapatıp odama çıktık. Hemen yer yatağı hazırladık ve Meriç üstünü değiştirip uyuduk. Ben yatakta Meriç yerde yatarken pek içim rahat etmedi ama kendi istemişti.. Dakikalar geçip giderken ben uyuyamıyordum.. Telefonumu alıp baktığımda saat 06.40 dı. Ben youtubede video ararken bir anda Meriçin telefonuna bir mesaj geldi. Merakla bir yerde bakan Meriçe bir de telefonuna baktım. Daha fazla sabredemeyip kalkıp telefonuna baktım. Bu kötü birşeydi biliyorum ama bende insanım. İlk defa ağzımdan böyle bir cümle çıktı.. Normalde kendime hep uzaylı derdim, hiç insan yerine koymazdım kendimi. Tıpkı diğer insanların beni cansız varlık olarak gördükleri gibi.. Telefonuna bakar bakmaz bir numaranın mesaj attığını gördüm. Mesajda ise şöyle yazıyordu;
"Hemen oradan ayrıl yoksa elimden bir kaza çıkacak!" mesajı okuduğumda kaşlarım çatılı bir şekilde bir Meriçe bir telefona bakıyordum, ve anında bir mesaj daha geldi.
"Böyle anlaştığımızı sanmıyorum!? Pek yakın olma, anlaşmamız bittiğinde 1 metre yakınında bile olamıcaksın!" gelen mesaja kaşlarım çatılı bir şekilde tekrar baktığımda bunun benimle ilgili olup olmadığını düşünüyordum. Kendime gelip hızla telefonumu aldım ve mesajı atan numaranın fotoğrafını çektim. Çeker çekmez Meriçin telefonunu bırakıp yatağa geri yattım ve bir video açıp izleyerek uyudum.Yine ölü gibi uyandığımda bu sefer içimde bambaşka bir sıkıntı vardı. Gözlerimi açar açmaz yere baktığımda Meriç yoktu. Neredeydi ki? Aşağıda galiba diye düşünerek yataktan kalktım ve tualete gittim. İşimi görüp çıktıktan sonra hızla aşağı indim. İlk olarak mutfağa baktım fakat orda yoktu, ardından salona baktım ama orda da yoktu. Tek tek bütün odalara bakmama rağmen hiçbirinde yoktu. Hızla odama çıkıp telefonumu aldım ve Meriçe mesaj yazmak için whatsappa girdim ki o bana mesaj yazmıştı.
"Rüya acil işim çıktı özür dilerim beni affet. ~ 07.30" mesajı okuduğumda pek inanamamıştım. Büyük ihtimalle gece ki yazıyı okudu ve gitti. Neyse normal davranmalıyım.
"Tamam, sıkıntı yok Meriç :). ~ 08.24" mesajı yazar yazmaz üstümü giyindim ve çantamı hazırladım. Hazırlanır hazırlanmaz aşağı inip kahvaltı yaptım ve hızla evden çıktım. Okula doğru yürümeye başladım, yolun ortasından yürürken arkadan gelen araba sesiyle arkama baktım. Gördüğüm şeyler karşısında olmayan kalbim sanki bir anda tekrardan yok olmuştu. Meriçin arabası.. Okula gidiyor.. Ve yanında bir kız var.. Bu kimdi? Bizim okuldaydı.. Evet.. Kız Meriçe gülüyordu, oysa ki Meriçin gözleri o anda bendeydi. Hızla önüme dönüp kenara çekildim ve sanki biri koştururcasına yürümeye başladım. Çekilir çekilmez araba yanımdan hızla geçip gitti. Gider gitmez ben yavaşça yere yıkıldım. Üzülmüştüm evet, ağlıyordum ona da evet ama anlam veremiyordum. Dün gelen mesajlar ardından bu yaşananlar. Noluyodu? Ben yerde oturmuş kafamı duvara yaslayarak ağlarken bir anda telefonum çalmaya başladı. Yine o numaraydı. Yeter artık! Sinirle telefonu açar açmaz bağırmaya başladım.
"YA YETER NE ARIYORSUN!? KONUŞMUYOSUN BİR ŞEY DEMİYORSUN! NİYE İKİDEBİR ARIYORSUN BENİ!!??" sinirle bağırdıktan sonra hıçkırarak ağlamaya başladım. Karşıda ki kişi hemen telefonu kapatmıştı ve bir kaç dakika sonra Meriç gelmişti. Arabasını hızla park eder etmez indiği gibi koşmaya başladı.
"RÜYAM!" dedi koşarak. Yanıma gelir gelmez bana sarıldı, dayanamayıp bende ona sarıldım ve daha büyük ağlamaya başladım.
"Özür dilerim. Yemin ediyorum özür dilerim, ALLAH BENİM BELAMI VERSİN Kİ ÖZÜR DİLERİM!" sinirle oda bağırmaya başladığında sakince benden ayrıldı ve alnını alnıma yasladı.
"Rüyam.." diye konuşmaya başladı ve devam etti. "Ben sana zararım.. Olmuyo, yapamıyoruz.. Senin bilmediğin bir sürü engeller var.." Derken sinirle bağırmaya başladım bir anda.
"SÖYLE O ZAMAN MERİÇ! SÖYLE!" sinirle onu ittiğimde oda bağırmaya ve gözleri dolmaya başladı.
"ALLAH KAHRETSİN Kİ SÖYLEYEMİYORUM! OLMUYO! YAPAMAM! SEN GİDERSİN! SENSİZ KALIRIM!"
"Kalmazsın Meriç.. Ben seni bırakmam, ne olursa olsun.." dediğimde tekrar alnını alnıma yasladı ve burnunu çekerek konuşmaya başladı.
"Yapamıyorum.. İnan bana böylesi daha iyi, özür dilerim.." dedi ve hızla ayağı kalkıp arabaya doğru yürümeye başladı.
"Gerçekler bir gün ortaya çıkacak Meriç, ama eğer senden öğrenirsem o şey her neyse affetmem daha kolay olur." dedim arkasından seslenerek, o an arkası dönük bir şekilde durmuş beni dinliyordu.
"B-ben.." diye mırıldandım zar zor, ve devam ettim. "Ben sana aşık oldum Meriç.. Ben senle birlikte duygularımı keşfettim. Yeni duygular öğrendim.. Ama sen bir anda.. Beni böyle bırakamazsın.." şaşırarak bana baktı bir anda. Ben ona ağlayan gözlerle bakarken o ise hala gözlerinden özür diliyordu bana. Bende beni bırakma der gibi bakmaya başladım. Bir kaç saniye gözlerimizle anlaştık ve ardından Meriç hızla arabasına binip gitmeye başladı. Ben onun gitmesini izlerken yerde oturmuş düşünüyordum. Galiba herşey bitti.. Galiba gerçektende aşk diye birşey yoktu. Aşk nasıl birşey ki? Noluyo aşık olununca? İnsanlar birbirini mi bırakıyor? Neyse ya! Olmayan birşeyi düşünmek ne kadar da salakça! Kendime gelip hızla ayağı kalktım ve yürümeye başladım. Okula gelir gelmez sınıfa çantamı bıraktım ve direkt tualete gittim. Elimi yüzümü yıkayıp tekrar kendime geldikten sonra zil çalmıştı. Hızla sınıfa gittim ve Kumsalın yanına oturdum.
"Rüya aşkım iyi misin?" dedi Kumsal endişeli sesiyle bir anda. Evet der gibi başımı salladım ve omzuna yaslandım. Hoca geldiğinde birkaç kişi hariç kimse ayağı kalkmamıştı. Meriçe dikkat ettiğimde ise o yoktu. Neredeydi ki? Okula gelmiyor muydu? Vaz mı geçti? Neyse banane bunlardan! Bizim 'olmayan' ilişkimiz bitti zaten! Onunla tanışarak en büyük hatayı yapmışım. O kadar sevgiye açmışım ki Aybikeyle ilgilenirken bana yanaşmış ve bende anlamamışım! NE KADAR SALAĞIM! Düşüncelerimde boğulurken bunu dışa vurduğumu yansıttım. Kumsalın bana dokunmasıyla kendime geldim.
"İyi olduğuna emin misin aşkım?" dedi sessizce. Yine başımı salladım ve dersi dinlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Teen FictionMerhaba! Ben Rüya. Küçük yaşta ailemi kaybetmemle birlikte hayatım kararmıştı. Yıllar sonra hayatıma renk katan ve duygularımı keşfetmeme yardımcı olan biri girdi. Çocukluğumdan beri kendime bela mıknatısı diyordum ki zaten öyleydim. Hayatıma giren...