Rüya

O Adam

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. Etrafa bakınırken en son ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Niye burdayım ben? Okulda niye değilim? Kumsallar nerede? Bugün okula gitmedim mi? Aklımda bir sürü soru dolaşırken koluma takılı olan seruma bakıyordum. Tam o sırada içeriye biri girdi. Bu adam kimdi ya!? Kaşlarımı çatarak ona bakarken o bana değişik bakıyordu. Adam nedense çok tanıdık geliyordu..
"Buyrun?" diye mırıldandım bir anda.
"B-beni tanıyor musunuz?" dedi o da dolu gözleriyle.
"Hayır.." diye mırıldandım bir kez daha sessizce. O sırada içeriye Kumsal girdi.
"Ahh aşkım uyanmışsın." dedi hafif bir gülümsemeyle, başımı sallayarak karşılık verdim bende buruk bir gülümsemeyle.
"Kumsal.." diye mırıldandım adamın yanında konuşmaya çekinirken.
"Efendim aşkım." dediğinde ben hala utanarak ara sıra adama bakıyordum.
"Iı.. Ben gidiyim artık." diyip gittiğinde rahatlamış gibi derin bir nefes verdim.
"O kimdi?" diye sordum hemen Kumsala. O ise şaşırarak bana bakıyordu.
"Nasıl yani? Onu hatırlamıyor musun!?" diye sordu büyük bir şaşkınlıkla.
"Hayır.. O kim ki?" diye sordum ne olup bittiğini anlamaya çalışarak.
"Rüya.. Peki bıçaklandığın günü de mi hatırlamıyorsun?" dediğinde hangi duyguyu hissedeceğimi şaşırdım. Endişe, korku ve şaşkınlık karışımıyla Kumsala bakıyordum.
"Neğh!?" diye bağırdım bir anda.
"Tamam! Sakin dur.. Söylemedim say boşver.." dediğinde gerçekten ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. İçeriye hemşirenin girmesiyle doğrulmaya çalıştım.
"Merhaba Rüya Hanım.." diyerek yaklaştı yanıma ve serumuma baktı. Ardından serumun takılı olduğu koluma da baktıktan sonra karşıma geçti.
"Bir rahatsızlığınız var mı?" diye sorduğunda kendimi nasıl hissettiğimi soruyordum kendime. Galiba bir şeyim yoktu. Var mıydı? Yok yok evet..
"Hayır.." diye mırıldandım ve devam ettim. "Ne zaman gidicem? Ve bana ne oldu?" diye sordum.
"Size ne olduğunu arkadaşınız anlatır.. Ne zaman gideceğiniz konusunda da bu gece burda kalmanızı öneririz. Tabi istiyorsanız serumunuz bittiği gibi gidebilirsiniz.." dediğinde başımı sallayarak Kumsala baktım.
"Bir şey olduğunda çağırırsınız.. İyi günler." gülümseyerek odadan çıktı ve gitti. Çıkar çıkmaz ilk serumuma ve sonra Kumsala baktım. Serumum az kalmıştı 1 saate biterdi bence! Hızla Kumsala anlamayarak baktım ve konuşmaya başladım.
"Anlatıcak mısın artık??" diye sordum kaşlarımı çatarak, o da pes edip ayaklarımın yanına oturdu ve konuşmaya başladı.
"Sen.. Hafızanı kaybetmişsin.." diye mırıldandı zar zor, o an ne yapacağımı şaşırdım. Nasıl yani? B-ben.. O adamı tanıyor muyum o zaman?
"Bugün okulda.. 2. derste tualete diye gitmiştin.. Uzun süre gelmiyince hoca beni gönderdi. Baktığımda ise kafanı duvara yaslamış boynun bükük bir şekilde yerde yatıyordun.." Kumsal kendini ağlamamak için zor tutarken ben olayın etkisindeydim.
"S-sonra?" diye mırıldandım bende zar zor.
"Seni hastaneye götürdüğümüzde ise kafana darbe aldığını söylediler.. Bu yüzden de hafızanı kaybetme riskinin fazla olduğunu.. Ve, kaybettin.." duyduklarım karşısında yutkunmaya çalışırken gözlerimin karardığını hissettim. Anında elimi alnıma yasladım. Kumsal hızla yastığı düzeltip beni düzgünce yatırdıktan sonra bir kaç dakika gözlerim kapalı bir şekilde durdum. Gözlerimi açtığımda daha iyi olmuştum. Kumsaldan telefonumu isteyip saate baktığımda saat 14.12 ydi. Bir video açıp izlemeye başladıktan yarım saat sonra uyuyakalmıştım.