Geri Dönüş

1 0 0
                                    

Sabah uyandığımda Meriç yanımda yoktu, korkuyla etrafa bakındım ve hızla çadırdan çıktım. Bir kez daha korkuyla etrafa bakınırken Meriç arkamdan gelip bana sarıldı.
"Korkma Rüyam burdayım.." dediğinde başımı sallayıp ona döndüm ve yanağına ufak bir öpücük kondurdum. Meriçle birbirimize bir kez daha sarılırken Aybike de çadırdan çıkıyordu, hızla ona dönüp gülümsediğimde oda bana gülümsemişti.
"Günaydın.." dediğinde gülümseyerek karşılık verdim.
"Günaydın.."
"Napıyosunuz aşk kuşları.." dediğinde kaşlarımı çattım ve sinirle ağzımı açıp tam konuşcakken Aybike sözümü kesti.
"Tamam Rüya sonra konuşalım bu konuyu." dediğinde sinirle başımı salladım. Emirde arkadan geldi yemekleri hazırladık kahvaltımızı ettik ve artık geri dönmek için hazırlanıyoruz. Aybikeyle Emire dikkat ettiğimde ise çok mutlulardı, git gide iyi oluyor ve yakınlaşıyorlardı. Bu dikkatimi çekse de mutlu olmuştum çünkü Aybikenin mutlu olması beni de mutlu ediyordu. Hazırlanıp arabalarımıza bindik ve döner dönmez Meriç mesaj attı. Hızla whatsappa girmeden mesaja baktım.
"Rüyam artık Balıkesire dönsek mi? Okulu da çok ektik. Ben ilk günlerimden ektim zaten." dediğinde okul aklıma gelmişti. Hızla mesaja tıklayarak yazmaya başladım.
"Haklısın, bence de artık dönelim. Ne zaman dönücez?" mesaji yazar yazmaz yeni bir mesaj geldi.
"Bugün olsa olur mu?" şaşırarak cevap verdim.
"Fark etmez, sen bilirsin." diyip telefonu kapattığımda hızla mutfağa gelen Aybikeye döndüm.
"Aybike." dediğimde yavaş yavaş yanıma geldi.
"Efendim canım."
"Biz bugün Meriçle Balıkesire dönücez." dediğimde bi an üzülmüştü.
"Yaa, saat kaçta?" üzgün sesiyle konuştuğunda bende üzülmüştüm.
"Kıyamam aşkım.." deyip bir anda sarıldığımda oda bana sarıldı.
"Merak etme görüntülü konuşmalarımız, mesajlaşmalarımız devam edicek ki. Tamamen ayrılmıcaz zaten onu kimse yapamaz!" dediğimde gülerek başını salladı.
"Evet.." dediğinde bende ufak bir gülümseme yaptım. Ayrılıp konuşmaya devam ederken bir yandan da yemek yapıp yedik. Meriç tekrar yazıp saati söylediğinde eşyalarımı hazırlayıp kapının kenarına koydum ve Aybikeyle film izlemeye başladım. Bir film yaklaşık 2 saat olduğu için filmin bitişinde saat 18'e geliyordu. Hızla hazırlanıp ceketimi ve ayakkabılarımı giyip dışarı çıktığımda kapıda Meriç vardı. Beni görür görmez arabadan çıkıp yanıma geldi ve Aybikeyle son kez sarılıp eşyalarımı alıp arabaya gitti. Bende Aybikeye sarılıp öptüğümde son kez kafasını ısırdım, oda benim burnumu ısırdığında gülüşerek ayrıldık birbirimizden. Hızla arabaya gittim ve Meriçin yanına oturup konuşmaya başladım.
"Bir şey mi oldu?" dedim merakla.
"Neden?" dedi oda anlamayarak.
"Ne bileyim, sanki hemen dönmek istiyormuş gibisin." dediğimde başını salladı.
"Sıkıldım.." dediğinde şaşkınlıkla ona baktım ve kafamı cama çevirdim. Yola çıktığında dışarıyı izliyordum..

(Birkaç Saat Sonra)

Uyandığımda odamdaydım.. Sonundaa huzurlu olduğum, güvende olduğum bir yer. Huzurla etrafa bakınırken buraya nasıl geldiğim aklıma geldi bir anda. Yoksa bunların hepsi bir rüya mıydı? Hızla ayağı kalktığımda üstümde aynı kıyafetlerim vardı. Tamam sakin Rüya! Değişik şeyler düşünme. Ama dur! Beni buraya kim getirdi? Nasıl geldim? En son noldu? Ahh aklımda bir sürü soru var en iyisi bi yüzümü yıkamak. Hızla tualete gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim. İner inmez koltukta uyuyan Meriçi gördüm. Üzerine örtü almış, koltuğu açmış uyuyordu. Hızla masada duran telefonundan saate baktığımda saat akşam 10'du. Tam o sırada bir mesaj geldi, merakla baktığımda şöyle yazıyordu:
"Sabah 7'de atacağım konuma gel." kaşlarımı çatarak mesajı okuduğumda içimde korku oluşmuştu. Kim olabilirdi ki? Yarın onu takip etsem mi? Ne saçmalıyorsun Rüya! Meriçe güvenmiyor musun? Tabikide güveniyorsun, o yüzden saçmalamayı kes ve kendine gel! Kendimi toparlayıp telefonunu kapattığımda Meriçin yanına kıvrılıp yattım. Ona arkamı dönmüş kolunun arasına yatmış öylece bakıyordum etrafa. Acaba söylesem mi? Ne olabilir ki en fazla? Özelse söylemez zaten! Hem ben neyiyim ki özel olmasa da söylemicek.. Kafamın içinde binlerce şey geçerken bir anda Meriç uyandı.
"Rüyam.." diye mırıldandı uykulu huzur verici sesiyle.
"Günaydın uyuyan yakışıklı.."
"Günaydın da, saat kaç?"
"Akşam 10." dediğimde bir anda doğruldu ve şaşırarak yüzüme baktı.
"2 saattir uyuyo muymuşuz? Vay be.." dediğinde anlamayarak yüzüne baktım.
"Ne zaman geldik? ve bana noldu?" diye sorduğumda gözlerini devirdi.
"Saat 8 gibi eve vardık. Sen uyuyakalmıştın.." şaşırarak yüzüne bakıp başımı salladım. Koltuktan kalktığımızda telefonuna doğru ilerlemeye başladı, o sırada kendimi tutamayıp konuşmaya başladım.
"Sabah kimle buluşcaktın?" deyiverdim bir anda. Kaşlarını çatarak bana baktığında utanmıştım.
"Telefonumu mu karıştırdın?" dedi şaşırarak, panikle başımı salladım.
"Hayır, sadece saate bakarken mesaj geldi bende dayanamayıp baktım. Özür dilerim.."
"Dileme Rüyam.. Bi arkadaş zaten önemli bir şey değil belki gitmem." dediğinde başımı salladım. Bir şeyler yedikten sonra Meriç evine gitti ve bende odama geçip televizyondan bir film açtım. Zaman hızla geçerken tam 5 tane film bitirmiştim. Saate bakmak için telefonumu aldığımda telefonumdan yüzümü gördüm. Gözlerim kıpkırmızı, göz altlarım mosmordu. Saate baktığımda saatte sabah 8di. Okulun olduğu aklıma geldiği gibi hızla yataktan kalktm ve dolaptan kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. Tam o sırada kapı çaldı. Hızla aşağı inip kapıyı açtığımda Emine Teyze vardı.
"Ahh Rüya kızım dönmüşsün.." deyip bana sarıldığında ufak bir tebessümle bende ona sarıldım. Yine bana yemek getirmişti, ayrıldığımızda şaşırarak yüzüme bakıyordu.
"Kızım yine mi sabahladın! Yapma şunu sağlığına çok zarar ilerde pişman olursun.."
"Emine Teyze bişi olmaz boşver! İlerde yaşayacağım bile kesin değil, bi hayatımın var olduğu bile.."
"Deme öylee..!" biraz konuştuktan sonra hızla odama çıktım, hemen üstümü giyinip yüzüme biraz makyaj yapıp morluklarımı kapattım ve aşağıya indim. Kahvaltı yaptıktan sonra montumu giydim ve çantamı da alıp kapıdan dışarı çıktım. Hızla yola koyuldum, 5-10 dakika sonra okula gelmiştim. Hızla okula girip merdivenlerden çıktım ve sınıfıma ulaştım. Sınıfıma girer girmez herkes coşkuyla yanıma gelip bana sarıldı. Ben şaşırarak anın tadını çıkarmaya çalışırken içten içe rahatsız ama bi yandan da mutlu oluyordum. Ama Kumsallar yoktu, sınıftan ayrıldıktan sonra tualete gitmeye karar verdim. Hızla tualete giderken karşımda Kumsalları gördüm. Kumsal yine ortada Ceylin sağ, Işılda sol kolundaydı. Tıpkı Meriçle tanıştığım ilk gün gibi.. Bir anlık o günleri hatırladım ve duygulanmıştım.. Zaman çok hızlı geçiyordu.. Kumsalın mutlu ve heycanlı sesiyle kendime geldiğimde üçüde koşarak yanıma geliyorlardı. Geldikleri gibi birbirimize özlemle sarıldık. Tam o sırada zil çalmıştı, ben ve Kumsal yine ortadaydık. Bu anı bu pozisyonu çok özlemiştim.. Dördümüz birlikte olunca hep böyle yapardık.. Hızla sınıfa girdiğimizde Meriç gelmemişti.. Noldu acaba? Niye gelmedi ki? Okulu mu bıraktı? Başka okula mı geçti yoksa? Dur.. Yoksa o mesajı yazan kişiyle buluştuda o mu bişi yaptı..? Neden olmasın ki? Çok sert birine benziyordu mesajdan.. Neyse ya kendine gel Rüya! Seni ilgilendirmiyor. Kendime geldikten hemen sonra hocanın gelmesiyle ayağı kalktık. Sonra zaman hızlı geçmişti zaten.. Derslere girdik okul bitti Kumsallar bize geldi film izledik oyunlar oynadık, ve saat akşam 10 gibiyken eve gitmişlerdi. Bende acıkıp yemek yerken çok bunalıp nefes alamamaya başladım. Üstüme bir ceket alıp dışarıda gezinirken bir deniz kıyısına gittim. Yaklaşık yarım saat boyunca yürümem beni yormuştu. Kumun üstüne oturup denizi izlerken bir anda feci şekilde uykum gelmişti. O kadar çok uykum vardı ki bir anda kumun üzerine yatıverdim. Uykusuz kalmaktan nefret ediyorum ama sabahlamaktan da alıkoyamıyorum kendimi.. Gözlerimle savaş verirken sonunda savaşı gözlerim ve uykum kazanmıştı.. Bir anda orda uyuyakalmıştım ve günü orda bitirmiştim...

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin