(Rüyanın Anlatımıyla)
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda kendime gelememiş halde karşımda direkt bana endişeli gözlerle bakan Emine Teyzeyi gördüm.
"Emine Teyze.." diye mırıldandım zar zor.
"Rüya yavrum, iyi misin?"
"İyiyim, noldu bana?"
"Biraz ateşlendin, ama bir şey yok doktorlar hemen yetişti."
"Tamam.." diye mırıldandığımda kapı çaldı. Kapı açıldığında Kumsalı gördüm, kafasını kapıdan içeri uzatıp konuşmaya başladı.
"Gelebilir miyim?" dediğinde başımı salladım.
"Gel tabi aşkım." gülümseyip içeri girerken Emine Teyze ayağı kalktı.
"Ben sizi yalnız bırakim yavrum." başımı salladım. Kumsal yanımda ki sandalyeye otururken Emine Teyze de çıkmıştı.
"Aşkım, iyi misin?" başımı salladım.
"İyiyim.." diye mırıldandım ve devam ettim. "Sen niye burdasın? Okul çoktan başlamıştır.." dediğimde gözlerini devirdi.
"Sen varken okulun önemimi var aşkım." dedi gülerek ve devam etti. "Emine Teyze arayıp Rüya kötüleşti evinden kıyafet getirir misin dediğinde Meriçle koşa koşa geldik zaten." dediğinde merakla ona baktım.
"Meriç kim?" dediğimde cama doğru baktı ve ayağı kalktı. Yavaş yavaş cama doğru yürüyüp perdeyi açtı. Dışarda onu görmüştüm.. Yeni çocuk..
"Yeni çocuk.. İsmi Meriçmiş." dediğinde şaşkınlıkla ona bakıyordum, oda bana. Beni gördüğünde derin bir nefes aldı. İçinin huzur dolduğunu hissettiğimde benimde içim huzurla dolmuştu. Bu çocuk kimdi? Neyin nesiydi? Niye bana iyi geliyordu? Neyse ya saçma düşünme Rüya, neyse ne seni ilgilendirmez. Gözlerimi ondan ayırıp Kumsala baktığımda başımı salladım.
"O niye gelmiş?" dediğimde başını tekrar cama çevirdi.
"Bilmem gelmek istedi. Zaten okula giderken de onla gittik." dediğinde kaşlarımı çattım.
"Önceden tanışıyor musunuz? Ve bana söylemedin??" dediğimde anlamayarak yüzüme baktı.
"Hayır hayır. Burlarda işi varmış, geçerken de beni gördü. Öyle beraber gittik sadece." başımı salladım ve devam etti. "Ama bence senden hoşlanıyor." gözlerimi devirdim.
"Ne alaka ya. Benden mi hoşlancak?" sinirle yüzüme baktı.
"Ya artık kabullenir misin? Rüya sen çok güzelsin.. Hatırlamıyor musun? Kaç defa çıkma teklifi geldi sana." dediğinde gülmeye başlamıştım ve o anları hatırlamıştım. "Gülersin tabi. Beni ne hale düşürmüştün. Hep beraber geziyorduk diye şansıma bin defa çıkma teklifi ettiler. Bide yetmiyomuş gibi yüzlerine bile bakmıyıp gittiğin için ben açıkladım hepsine arkandan." dediğinde gülmeye başladım.
"Tamam ama napim, kimseyle asla konuşmucamı biliyorsun."
"Zaten bildiğim için başıma hep bunlar geldi." dediğinde bir kez daha güldüm.
"Tamam neyse bak ben iyiyim hadi sizde artık okula gidin."
"ama-" derken sözünü kestim.
"İtiraz etme Kumsal. Bak iyiyim, hem Emine Teyze var. Bir şey olursa tekrar arar. Hadi." başını salladı.
"Tamam görüşürüz aşkım dikkat et kendine."
"Tamam sende canım görüşürüz." gülümseyerek kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında gözlerim camda ki Meriçe kaydı. Dağınık saçları çok güzel gözüküyordu. Ne saçmalıyorum ben? İyice saçmaladın kızım. Kendime gelip Kumsala baktığımda Meriçle konuşuyordu. Bir kaç dakika sonra çok garip bir şey oldu.. Meriç kapıyı açıp odama girdi..
"Selam.." diye mırıldandı yavaş yavaş içeri girip kapıyı kapatırken. Yavaş yavaş karşıma geçerken yeri izliyordum.
"Şey.. Seni merak etmiştim de." dediğinde hala cevap vermiyordum.
"Ee.. İyi misin şuan? Yani bi ihtiyacın falan olursa bana-" derken dayanamayıp sözünü kestim.
"Seni niye bu kadar ilgilendiriyor?" dedim sertçe gözlerimi yüzüne çevirdiğimde, oda bi an şaşkınlıkla bana baktı ve devam ettim.
"Yani iyiyim. Arkadaşlarım ve Emine Teyzem bana yetti hep bu hayatta, başkalarına hiç gerek yok. Merak da etme beni." dedim sertçe.
"Ve ailen.." diye mırıldandı bakışlarını yere kaçırarak. O an kalbim sanki paramparça olmuştu, ve şaşkınlıkla ona baktım.
"Ne?" dedim üzgünlük ve şaşkınlıkla.
"Aileni eklemedin.. Emine Teyze ve arkadaşlarım dedin sadece.." dedi sessizce. Bir kaç saniye düşündüm.. Ailemi.. Benim bir ailem var mıydı ki? Hiç olmuş muydu? Kendimi toparlayıp cevap verdim.
"Çünkü ailem yok.. Hiç bir zamanda olmadı. Arkadaşlarıyla ve hep ona bakan bir Teyzeyle büyüyen zavallı bir kızım sadece.." dedim sert ve hüzün dolu bir sesle.
"Nasıl? B-ben çok özür dilerim.. Bilmiyordum.." dedi üzgün bir sesle.
"Bilmene gerek yok zaten. Bilmen için söylemedim, sadece bir daha insanların hayatını bilmeden böyle saçma şeyler söyleme diye söyledim." dedim sertçe ve devam ettim. "Beni merak da etme bir daha lütfen. Dediğim gibi bu yaşıma kadar hayatımda olanlar yetti bana ve yetiyorda." dedim sertçe. Kafasını son kez kaldırıp bana baktığında gözlerinde ki üzüntü canımı yakmıştı.. İlk defa yeni tanıdığım biri için canım yanıyordu gerçekten.. Noluyo bana? Toparla kendini kızım.
"Tamam.." diye mırıldandığında ona bakmamak için bir şeyle uğraşmaya çalışıyordum. Tam o an aklıma telefonum geldi, kaç gündür bakmıyordum. Telefonum büyük ihtimalle çantamdaydı, ama çantam nerdeydi. Etrafa bakınırken köşede çantamı gördüm. Almak için kalkmaya çalıştığımda canımın yanmasıyla ağzımdan küçük bir "Ah" çıktı..
"Dur dur napıyosun." Meriç hızla yanıma gelip kolumu tuttuğunda hızla kolumu ondan çektim.
"Şey.. Çantamı alcaktım da." dediğimde gözlerini devirdi.
"Söyleseydin bende alırdım bir şey olcak sana." başımı salladım.
"Şurda.." dedim elimle olduğu yeri göstererek. Başını oraya çevirip baktığında yürümeye başladı. Çantamı alıp tekrar yanıma geldiğinde çantama bakarak gülümsedi.
"Gece ve ay.." diye mırıldandı ve devam etti. "Senin için anlamı ne?" dediğinde gülümsedim.
"Gece ve ay benim için bir çok anlam barındırıyor.. Güneş geceyi sevmedi diye ay doğmayı bırakmadı. Bir söz vardır biliyor musun bilmiyorum ama Özdemir Asafın.." dediğimde gülümsedi ve beraber söylemeye başladık.
"Gece midir seni bana düşündüren? Yoksa ben miyim düşünmek için geceyi bekleyen?"
"Gece midir seni bana düşündüren? Yoksa ben miyim düşünmek için geceyi bekleyen?" aynı anda gülümsedik ve çantayı bana uzattı. Çantamı açıp telefonumu elime aldım ve çantayı kenara koyduğumda oda yanımda ki sandalyeye oturdu. Telefonumu açtığımda Aybikeden 2 cevapsız çağrı.. Tam geri arıcakken tekrar aradı. Unutmuştum kızı, aferin kızım iyi yaptın kızla en son buluşcaktınız noldu o hayaller. Kendi kendime söylenirken telefonu açtım.
"Alo?" dedim merakla. Tepkisini çok merak ediyordum.
"Alo Rüya aşkım nasılsın geçen gün seni aradım ama ulaşamadım buluşma için, inşallah başına kötü bir şey gelmemiştir." dediğinde ona nasıl diyeceğimi düşünüyordum.
"Kanka başıma o kadar şey geldi ki ben buluşmamızı unuttum, en kısa zamanda yapalım. Özür dilerim bebeğim." dediğimde Meriç öfkeyle söylenmeye başladı.
"Hasta hasta en kısa zamanda buluşcaksın. Ne güzel.. Bu sefer ikiniz bizden bıçaklanın daha güzel olur dimi." Susması için işaret etmeme rağmen susmadığı için son çare olarak elimi ağzına koyarak susturdum.
"Noldu ki aşkım ne geldi başına.." dedi korkuyla.
"Korkmak yok ama tamam mı?" dedim bi yandan Aybike bi yandan Meriçle uğraşırken.
"Korkacağım bir şeyse korkarım noldu?? dedi daha korkulu bir sesle.
"Evime hırsız girdi ve beni bıçakladı.." dedim verceği tepkiden korkarak.
"NE?" dedi korkuyla.
"Aybike? Aybike orda mısın? Aybikee?? AYBİKE? Cevap verr??" korkuyla cevap almak için uğraşıyordum.
"AYBİKE OF YA SÖYLEDİĞİME PİŞMAN ETTİN CEVAP VERİR MİSİN?" dedim korku ve öfkenin karışıklığıyla. Ve bir anda ses gelmeye başladı.
"İyi misin şuan? Bi an şoka uğradım kanka bıçaklandığını duyunca.." dedi korkuyla.
"İyiyim iyiyim aşkım merak etme hastaneden çıkayim buluşuruz o zaman." dediğimde Meriç konuşmaya çalışıyordu.
"Aşkom no yo" dedi konuşmaya çalışarak. Elimle ağzını daha çok bastırarak susturdum tekrardan.
"Senden kıymetli değil, sen iyi ol istediğin zaman buluşuruz.. Ben seni fazla yormiyim o zaman görüşürüz aşkım, kendine dikkat et." dediğinde zaten başımdakiler sayesinde yorulcağım kadar yorulmuştum.
"Sende bebeğim." dedim ve telefonu kapattık. Kapattığım gibi elimi Meriçin ağzından çektim. Çektiğim gibi konuşmaya başladı.
"Bebeğim Aşkım ne ya, bu kızları anlamıyorum." dediğinde sinirle cevapladım.
"Böyle konuşmayı seviyoruz, ben sevdiğim insana isimle değil de bir lakapla hitap etmeyi seviyorum daha çok." gülerek başını salladı.
"Tamam.. Ee ne zaman buluşup bıçaklanmayı düşünüyorsunuz?" gözlerimi devirdim.
"İyileştiğim gibi." dedim sinirle ve devam ettim. "Neyse ya ben iyiyim, çok fazla kalmadın mı sen? Bence gidin artık." dediğimde yine gülerek başını salladı ve ayağı kalktı.
"Haklısın o zaman ben kaçar." dedi ve kapıyı açtı. Arkasını dönmeden durup "Görüşürüz.." dedi ve kapıyı kapattı. Bense sadece sessizce "Görüşeceğiz.." diyebildim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Teen FictionMerhaba! Ben Rüya. Küçük yaşta ailemi kaybetmemle birlikte hayatım kararmıştı. Yıllar sonra hayatıma renk katan ve duygularımı keşfetmeme yardımcı olan biri girdi. Çocukluğumdan beri kendime bela mıknatısı diyordum ki zaten öyleydim. Hayatıma giren...