(Bir kaç saat sonra Rüyanın anlatımıyla)
Aybike hala sinirle bağırırken bende onu sakinleştirmeye çalışıyordum. O sırada telefon çaldı, telefona baktığımda Meriç arıyordu. Pişmanlıkla telefona baktığımda aklıma Meriçe söylediğim sözler geldi.. Hızla meşgule atıp Aybikeye döndüm.
"Kanka ben bir tuvalete gidiyim." dediğimde Aybike sinirle başını salladı. Tuvalete gittikten hemen sonra Meriçi geri aradım ve hemen açtı.
"Alo Rüyam? P-pardon Rüya.." dediğinde içimi gerçekten de hüzün ve pişmanlık kaplamıştı.
"Artık Rüyan değil miyim?" dedim üzüntüyle.
"Her zaman Rüyamsın Rüyam. Sadece sen istemediğin için dememeye başlıyorum."
"Hep Rüyan olmak istiyorum.." dediğimde güldüğünü hissetmiştim.
"Neyse ben sana şey dicektim.. Ben Emirle konuşup tanıştım.." dediğinde anlamayarak cevap verdim.
"Emir kim?"
"Şey.. Gamze.." dediğinde sinirlenmiştim. Aybikeyi kandıran kişiyle nasıl arkadaş olabiliyordu?
"Sen ciddi misin Meriç?" dedim sinirle.
"Rüyam biliyorum ama herşeyi anlatıcam.."
"Anlatma Meriç! İstemiyorum onun yalanlarını."
"Rüyam bana güvenmiyor musun? Yalan atsa bile ben yalanlarını sana anlatır mıyım? Hem çocuk anlatırken ağladı." dediğinde pişman olmuştum.
"Tamam.. Özür dilerim.." dedim pişmanlıkla.
"Dilemene gerek yok Rüyam. Neyse şimdi bu Emir bir anda kız olduğunu söylemiş istemeyerek. Sonra Aybike çok samimi gelmiş ve açıklayamamış. Sonra fotoğrafını görünce aşık olmuş. Şimdi de cesaretle açılmak istemiş.." dediğinde değişik bir ifadeyle duvara dalmış düşünüyordum. O sırada Meriç devam etti.
"Aşıkları kavuşturalım Rüyam.." dediğinde bir anda kaşlarımı çattım.
"Aşk diye bir şey yok Meriç." dedim sertçe.
"Tamam Rüyam o zaman onları sadece arkadaş yapalım. Tamam mı?" dediğinde başımı salladım.
"Tamam.." diye mırıldandım.
"Ben sana haber veririm o zaman. Görüşürüz.."
"Tamam görüşürüz.." diye mırıldanıp telefonu kapattıktan hemen sonra Aybikenin yanına gittim. Aybike hala sinirle söylenirken yavaşça yanına gittim. Sonra kafasını dağıtmak için oyunlar oynadık. Zaman hızla geçerken saat akşam 10 olmuştu. Her gece yaptığım gece yürüyüşünü yapamıcaktım galiba diye düşünürken Aybike sinirle söze girdi.
"Kanka bu böyle olmaz. Az kaldı klavye veya telefonu kırıcam. Gel bi dışarı çıkalım." dediğinde rahatlamış ve mutlu bir şekilde başımı salladım. Her gece yaptığım yürüyüşü bu günde yapabilcektim. Sonra gidip depresyon kıyafetlerimi giymiştim. Çünkü geceleri her zaman benim depresyon gecemdi, hızla giyinip çıkmıştık ve sahile doğru yürümeye başladık. O an aklıma Meriç gelmişti. Hızla telefonu cebimden çıkartıp Meriçle mesaj sayfamıza girip yazmaya başladım. Şu ana kadar hiç yazışmamıştık, ilk defa ilk yazan ben oluyordum.
"Meriç selam. Biz dışarı çıktık, sahile doğru gidiyoruz. Haberiniz olsun." diyip gönderdikten bir kaç dakika sonra Meriç görüp yazmaya başladı.
"Rüyam bu saatte ne çıkması başınıza bir şey gelicek." dediğinde kaşlarımı çattım ve hızla yazmaya başladım.
"Kimse yokken ben her gece tek başıma çıkıyordum Meriç merak etme." dediğimde bir süre mesaj gelmedi ve sonra yazmaya başladı.
"Tamam Rüyam dikkatli olun." dediğinde mesaj sayfasından çıkıp telefonu kapatmıştım. Yürümeye devam ediyorduk ve tam sahile ulaştığımızda önümüze sarhoş bir adam çıkmıştı. Hızla arkamıza dönüp yürümeye başladık. Korkuyla arkama baktığımda bizi takip ediyordu hemen Aybikeye doğru eğildim.
"Aybike napıcaz?" diye korkuyla fısıldadım sessizce.
"Kanka vlla bilmiyorum gel izimizi kaybettirmeye çalışalım." dediğinde hızla yürümeye devam ediyorduk. O sırada bilmeden tenha bir ara sokağa girmiştik. O arkamızdan geldiğinde hızla yürümeye devam ediyorduk ki çıkmaz sokakmış. Yolun sonuna geldiğimizde korkuyla ona doğru döndük. Adam yavaşça bize yaklaşırken korkuyla Aybikeyle birbirimize bakıyorduk.
"Kanka geldiğinde eğer dokunmaya çalışırsa iktirip kaçarız." dediğinde korkuyla başımı salladım. Adam bize daha da yakınlaştığında bana dokunmaya çalışıyordu. Sinirle onu iktirdiğimde geri düşecekmiş gibi olduğunda kendini toparlayıp Aybikeye doğru yürüdü. Bu sefer Aybikeye dokunmaya çalıştığında ona tokat attı. Hızla kaçmaya çalıştığımızda Aybikeyi kolundan tuttu.
"Heeyy güzellikler nereye?" adam sarhoş bir şekilde bize laf attığında Aybike bağırmaya başladı.
"O güzelliği bir yerine sokarım. Elini çek!"
"Çekmessem nolur?" dediğinde sinirle adamı ittim. Adam daha da sinirlenip bize doğru yürüdü.
"Ee yeter be!" diye bağırıp elini kaldırdı, tam bize vurcakken arkadan bir el onu tuttu. Korkuyla noluyo diye baktığımda Emir denen kişi sinirle adamı duvara yapıştırıp bağırmaya başladı.
"Millettin sevgilisine ne hakla vurmaya çalışırsın!" sinirle bağırırken Meriç hızla yanımıza geldi.
"Rüya! Aybike! İyi misiniz?" dediğinde korkuyla ona sarılıp başımı göğsüne yasladım, oda saçlarımı sevmeye başladı ve kulağıma;
"Ben varken sana kimse bir şey yapamaz.." diye fısıldadığında o kadar huzurluydum ki. Yıllar önce annemle yaşadığım huzuru tekrar bulmuştum sanki. Sarhoş adam kaçtıktan sonra Emir hızla Aybikeye yaklaştı. Aybike bir anda ona sarıldığında şaşırmıştım. Emirde ona sarıldığında bir şeyler konuşuyorlardı. O sırada Aybike bir anda kaşlarını çatıp Emiri iktirdi. Emir bir şey mi söylemişti ona? Ya hesap soruyorsa ondan? Kaşlarımı çatıp düşünürken bir anda kafamı kaldırdım. O sırada hala Meriçle olduğum aklıma gelmişti. Kafamı kaldırdığım gibi Meriç bana korkuyla bakarken ona gülümsemeye çalıştım. Meriçle ayrılırken Aybike yanımıza geldi.
"İyi misin kanka?" dediğinde başımı salladım.
"Sen iyi misin?" dediğimde oda başını salladı. Tam konuşcakken Emir denen kişi daldı araya.
"Gayet iyi." dediğinde kaşlarımı çatmıştım. Aybikeyle ona sinirle bakarken devam etti.
"Sizin bu saatte burda ne işiniz var?" dediğinde Aybike iyice sinirlenmişti ve bir anda konuşmaya başladı.
"Bide soruyor musun? Sana olan sinirim geçmedi evde napalım bizde dışarı çıktık nerden bilelim. Hem sanane sen benim neyimsin ki?" dediğinde Emirin morali düşmüştü sanki. Aybikenin lafları gerçekten de ağırdı seven birine göre. Ama haklı da sinirli çünkü.
"Az önce sarılırken öyle demiyordun." dediğinde artık sinirden çıldırcak duruma gelmişti Aybike ve bana baktı.
"Kanka ben burda daha fazla duramıcam sahile hava almaya gidiyorum. Geliyor musun?" dediğinde hemen başımı salladım.
"Geliyorum tabikide." diye mırıldanıp hızla yanına gitmeye başladım. Tam o sırada Meriç kolumu tuttu.
"Rüyam başınıza bir şey gelicek yine.." diye mırıldandı üzgün gözlerle. Gülümsemeye çalışarak başımı salladım.
"Sadece hava alıp gidicez Meriç.. Merak etme daha dikkatli olucaz." dediğimde başını salladı.
"Ve.." derken sözünü kestim ve gülerek konuştum.
"Ve bir şey olduğu an seni arıcam.." diye mırıldandığımda gülerek başını salladı ve yavaş yavaş kolumu bıraktı.
"Görüşürüz.." diye mırıldandım ve hızla Aybikenin yanına gitmeye başladım. Sahile indiğimizde bir banka oturup hava aldık ve etrafa bakındık. Bir kaç saat sonra eve gitmeye başladık. Evin önüne geldiğimizde Aybike bana döndü.
"Kanka sen girekoy ben 2 dakikaya gelicem." dediğinde başımı salladım ve anahtarı alıp eve girdim. Hızla odaya çıkıp üstümü değiştirdikten hemen sonra kapı çaldı, aşağı inip kapıyı açtığımda Aybikenin yüzündeki ifade çok değişikti. Merakla yüzünü gözlerini incelemeye başladım. Huzurlu ama sinirli.. Mutlu ama üzgün.. Evet, tam da böyle bakıyordu. Muhtemelen dışarda bir şey oldu, o yüzden üstüne gelmicem istediği zaman söyler yada söylemez. İçeri girip oda üstünü değiştirdiğinde yatakları hazırlayıp uyumuştuk. Tabiki ben her zaman ki gibi video izleyerek uyudum. Bu sefer içimde değişik şeyler hissediyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Teen FictionMerhaba! Ben Rüya. Küçük yaşta ailemi kaybetmemle birlikte hayatım kararmıştı. Yıllar sonra hayatıma renk katan ve duygularımı keşfetmeme yardımcı olan biri girdi. Çocukluğumdan beri kendime bela mıknatısı diyordum ki zaten öyleydim. Hayatıma giren...