Kamp

0 0 0
                                    

(Bir Kaç Gün Sonra)

Artık Aybikenin alçısı çıktığı için eve geri dönmüştük, dönmeden önce ikimizde memnun ve huzurluyduk. Meriçe iyileşmeye özel bir kamp yapmak istediğimi söyleyince "Olur bu sefer de topluca ölelim Rüyam." demişti bana, ama ben hala ısrarcıydım ve Aybikede gayet iyi olduğu için bu gece kampa gidicektik. Aybikeyle birbirimizi çok özlediğimiz için günün 7/24'ünü birbirimize sarılarak geçirmiştik. Saat akşam 7ye yaklaşırken yemeklerimizi yemiş yine film izliyorduk. Meriçten gizli bir şey yapıcaktım ilk defa ama bunu o istedi. Gitmek isteseydi bunu yapmak zorunda kalmazdım, şimdi tek yapacağım şey Aybikeyi ikna etmek ki zaten o kolay iş. Saat 8 gibiyken başka film arıyorduk, bir anda konuşuverdim.
"Aybike." dediğimde mutlu bir şekilde bana baktı.
"Efendim aşkım."
"Kampa gidelim mi?" dediğimde kaşlarını çattı.
"Kimden çıktı bu fikir?" dediğinde gözlerimi devirdim.
"G#tüm istedi kanka, Allahım ya." dediğimde oda gülümsedi.
"Tamam tamam, gideriz de çok üşeniyom."
"Bende.. Bence gitmeyelim." dediğimde ufak bir kahkaha atmıştı.
"Bence de." dediğinde bende gülmüştüm.
"Neyse o zaman kalk hazırlanalım." kalkıp hazırlanmaya başladık ve küçük bir çadır aldık. Telefondan tenha ve huzurlu bir yer ararken ormanlığın içinde ama önünde deniz olan bir yer bulmuştuk. Hızla evden çıkıp arabaya bindik ve yol tarifine bakarak gitmeye başladık. Yolda Emir aramıştı, Aybike bana telefonu açıp hapörlere vermemi söylediğinde dediklerini yapıp telefonu ona doğru tuttum.
"Alo Emir."
Alo Aybike. Napıyosunuz?"
"İyi yoldayız." dediğinde sinirle Aybikenin koluna vurdum.
"Ne? Nereye gidiyosunuz? Bu saatte? Konum at." dediğinde Aybike sinirlenmişti ki haklıydı.
"Sanane Emir? Bu seni ilgilendirmez. Kızız diye saatle mi gezmek zorundayız?"
"Tamam sakin, sadece yine bişi olcak diye korkuyorum. Neyse nereye gidiyosunuz." dediğinde Aybikeye sus işareti yapsam da dinlemeyip söyledi.
"Kampa.." koluna bir kez daha sertçe vurduğumda Emir anlamıştı.
"Nasılsın Rüya?" dediğinde ne yapacağımı şaşırarak konuşmaya çalıştım.
"E-ee İ-iyi sen?" dediğimde güldüğünü duymuştum.
"İyi iyi. Aybikenin kolunu acıtma ha!" dediğinde kaşlarımı çattım.
"Ne alaka? Ben bir şey yapmıyorum."
"Asl-" derken Aybikenin koluna bir kez daha vurduğumda susmuştu.
"Neyse Aybikecim sen bi hapörlerden alır mısın telefonu." dediğinde Aybike gülerek elimden telefonu alıp hapörlerden aldı ve kulağına dayadı.
"Tamam.. Geldiğimizde atarım."
"Görüşürüz.." diyip kapattıktan bir kaç dakika sonra gelmiştik. Hızla yerleşip çadırları kurup içine girdik. Çadırın içinde oturup gözlerimizi kapattık ve hayal kurmaya aklımızdan geçenleri söylemeye başladık. Bir kaç dakika sonra dışarıdan sesler gelmeye başladığında korkuyla Aybikeye burda kalmasını söyleyip çadırdan çıktığım gibi etrafa bakınmaya başladım. Sesin olduğu tarafa doğru ilerlediğimde karanlıktan bir şey görememe rağmen ilerliyordum. Bir anda karşımda Meriç ve Emiri gördüm. Kaşlarımı çatarak onlara bakarken Meriç herşeyi Emire verip bana doğru ilerledi. Tam bana sarılcakken eğilip ondan kaçtım. Şaşırarak bana bakarken sinirle ona bakıyordum.
"Rüyam.."
"Ne işiniz var burda??"
"Emir söyledi." diyip güldüğünde daha çok sinirlenmiştim.
"Aybikeye konum atmış." dediğinde sinirle çadıra gitmeye başladım. Sessizce Emire sinir olduğumu ifade ederek Aybikenin yanına geri döndüm.
"Noldu?" Aybikenin korkulu sesiyle birlikte ona gülümsemeye çalıştım.
"Rüzgar falanmış, neyse ben yiyecek hazırliyim sen uzan." dediğimde başını sallayıp uzandı ve gözlerini kapattı. Hızla çadırdan çıkıp fısıltıyla konuşmaya başladım.
"Tamam şimdi geri gidin." dediğimde ikiside şaşırarak bana bakıyordu.
"Neden kamp yapamaz mıyız?" diye sordu Emir bir anda. Sinirle cevap verdim.
"Yapamazsınız Emir!"
"Tamam Rüyam sakin, Aybike Emire konum atmış-" derken Emir ufak bir kahkaha atmıştı. Anında Meriçle elimizi aynı anda Emirin ağzına koyduk.
"Rüya! O ses neydi?" dediğinde kendimi toparladım.
"Yok bir şey ya! Kendime gülüyorum." dediğimde onunda güldüğünü duydum. Hemen geri Emire döndüm.
"Neyse o zaman çadırınızı az ileride kurun hadi." dediğinde Emir hızla çadırı bırakıp gülerek kaçmaya başladı.
"Nereye!" sesimi ayarladıktan sonra Emiri kolundan tuttum sinirle.
"Ow sakin Rüya! Ne bu sinir kolumu kopartıcan." dediğinde yavaşça elimi çekmiştim.
"Nereye!?" diye sordum tekrardan sinirle.
"Benim yerim belli! Size kolay gelsin." gülerek çadırın kapağını açıp içeri girdiğinde korkuyla oraya bakıyordum.
"Hoşgeldin Rüya.." Aybikenin sesiyle ufak bir rahatlama gelmişti ama hala çok korkuyordum. Hızla Meriçe döndüğümde bana gülümsüyordu, anlamayarak sordum.
"Noldu?"
"Yine beraber yatıcaz.." dediğinde benimde yüzümde ufak bir tebessüm olmuştu.
"Evet.." başımı salladıktan sonra çadırı kurmaya başladık. Çadırla savaş verdikten sonra sonunda kurmayı başarmıştık. İçeri girip birkaç örtü ve yastık koyduktan sonra birbirimize sarılarak uyuduk.. İlk defa kamp yapıcaktım, ve onu da en sevdiğim kişilerle..

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin