Rüya

Çığlık içinde uyandığımda Kumsal yanımda uyuyordu. Ben kanter içinde etrafa bakınırken Kumsal da korkuyla uyandı.
"Rüya noldu? İyi misin?" dedi korku içinde.
"Nerdeyim ben?" dedim telaş ve korku içinde.
"Hastanedesin." dedi korkuyla bana bakarken.
"Kimler var?" Saat kaç? Ne zaman uyandım?" korkuyla sorularımı ard arda sıralarken Kumsal anlam veremez gibi yüzüme baktı.
"Hastalar?" dediğinde gözlerimi devirdim. O an anlayıp devam etti. "Ha pardon. Emine Teyze, Işıl ve Ceylin gelmişti ilk gözlerini açtığında. Saat de 03:45. Bir şey mi oldu Rüyam?" dediğinde içim rahatlamıştı ama yine de korkuyordum. İstemiyerek sordum o soruyu.
"B-babam nerde?" dediğimde Kumsal bi an üzüntüyle gözlerini kaçırdı.
"Rüyanda onu mu gördün?" diye mırıldandı. Üzüntüyle başımı salladım.
"Kabus diyelim. Neyse babam nerde?" dediğimde gözlerini şaşkınlıkla gözlerime çevirdiğinde bende ona korkuyla bakıyordum.
"Baban hiç gelmedi Rüya.." diye mırıldandı üzüntüyle. İçim rahatlamış bir şekilde derin nefes aldığımda merakla bana bakıyordu. Ve herşeyi hatırlatan o soruyu sordu..
"Ne kabusu gördün?" dedi merakla.
"Babam.. Buraya gelip beni tekrar bıçaklıyordu." diye mırıldandığımda gözleri açıldı.
"İyi misin aşkım? korkma ben burdayım tamam mı?"
"İyiyim sadece kabus.. Gerçekçi bir kabus." diye mırıldandım.
"Tamam sakin ben yanındayım.." diye mırıldandı oda. Sonra yavaş yavaş yatağa geri yaslandım, oda kucağıma tekrardan kafasını koyduğunda gözlerim kapanıyordu. Herşey rüyamış.. Neden yıllarca aklıma bile gelmezken şimdi rüyama girdi ki? Hepsini sorgularken yavaş yavaş uykuya daldım..

(Kumsalın Anlatımıyla)

Sabah uyandığımda Rüya hala uyuyordu, sessizce odadan çıktığımda Emine Teyzeyi gördüm. Yavaşça yanına ilerledim..
"Hoş geldin Emine Teyze." diye mırıldandım.
"Hoş bulduk yavrum. Rüya nasıl?"
"İyi iyi. Gece bi uyandı kabus falan görmüş." dediğimde gözleri açıldı.
"Ne görmüş? iyi miydi?" merakla ve endişeyle sorular sorarken sakinleştirmeye çalıştım.
"İyiydi sadece babasını görmüş." dediğimde gözleri daha çok açıldı.
"Ne?" dedi korkuyla.
"Ya bende bilmiyorum. Gece korkuyla uyandı bi anda, noldu diye sorduğumda da kabus gördüm falan dedi."
"Tamam.. Uyuyo mu şuan?"
"Evet."
"Tamam size yemek getirdim acıkmışsındır gel ye." dediğinde karnımın guruldadığını hissettim.
"Tamam teşekkürler." dedim gülerek.
Yemeğimi yiyip saate bakmak için içeri girdiğimde Rüya uyanmıştı.
"Günaydın Rüyam." dedim gülerek.
"Günaydın." dedi yorgun bir sesle. Ve devam etti.
"Babam.." diye mırıldandığında anlamıştım.
"Yine Rüya mı gördün? Merak etme hiç bi zaman gelmedi." dediğimde rahatlamış bir şekilde nefes aldı.
"Gece uyanmış mıydım yoksa oda rüya falan mıydı?"
"Gerçekti.. herşeyi anlattın bana."
"Tamam." dedi derin bir nefes alarak. Hızla telefonumu alıp saate baktığımda bir saat vardı. Ve napcağımı bilemiyordum, burası okula çok uzak ve taksiye param kalmadı. Düşüncelerden kurtulup okul kıyafetlerimi alarak kapıya doğru yöneldiğimde son kez Rüyaya baktım.
"Ben gidiyorum bir şey olursa hemen ara gelirim hemen." dediğimde gülümseyerek başını salladı.
"Tamam için rahat olsun bir şey olmaz bana." dediğinde bende gülümsedim.
"Tamam Emine Teyze de dışarda birazdan içeri girer, yemekte getirmiş yersin. Hadi kendine dikkat et görüşürüz."
"Tamam sağ olun herşey için, görüşürüz canım." dedi ve kapıdan çıktım.
Çıkar çıkmaz karşımda Emine Teyzenin meraklı gözleriyle karşılaştım. Yavaş yavaş ona ilerlerken ayağı kalktı.
"Rüya uyanmış bende şimdi okula gidicem." dediğimde başını salladı.
"Tamam kızım sen git ben burdayım." başımı salladım ve devam etti. "Paran var mı?" dediğinde duraksadım.
"Yani yok ama yetişirim." diye mırıldandım.
"Olmaz öyle şey nasıl yetişceksin çok uzak." derken çantasından cüzdanını çıkarttı ve içinden para alıp bana uzattı. Teşekkür eden gözlerle ona bakarken istemeyerek parayı aldım.
"Teşekkür ederim ama gerek yoktu." diye mırıldandım utançla. Gülümseyerek başını salladı.
"Hadi hızlı ol geç kalma." başımı salladım ve giyinme odasına gitmeye başladım. Okul kıyafetlerimi giyip hastaneden çıktığımda taksi arıyordum. Tam o sırada önüme bi araba durdu merakla ona bakarken cam açıldı ve onu gördüm. Rüyayla konuşan ve sınıfımıza yeni gelen çocuk.
"Geç kalmak istemiyorsan gelebilirsin." dedi sert bir sesle.
"Teşekkürler gerek yok taksiye binip gidebilirim." dedim ve yürümeye başladım.
"Bugün okul daha erken başlıcakmış ve bir toplantı olcakmış. Son kararın mı?" dediğinde durup merakla yüzüne baktım.
"Ne toplantısı?" dedim merakla.
"Bilmiyorum sadece toplantı olcağını ve daha erken gelmemiz gerektiğini söylediler. Ama istersen taksiyle gelip toplantıya yetişemiyebilirsin." dediğinde başımı salladım ve arabasına bindim.
"Senin ne işin var burda?" dedim yolu izlerken.
"Buralarda bir işim vardı, geçerken de seni gördüm." dedi sert bir sesle ve devam etti. "Asıl senin ne işin var burda? Bi yakınına bir şey falan mı oldu?" dediğinde başımı salladım.
"Evet." dediğimde yüzüme baktığını hissettim.
"Kim?" dedi meraklı bir sesle.
"Rüya.." diye mırıldandım üzüntüyle.
"O kim? Sınıfa yeni geldiğim için kimseyi tanımıyorum." dediğinde başımı salladım.
"Okula ilk gelirken üstüne düşen sakar kız." dediğimde şaşkınlıkla bana baktı, bende ona üzüntüyle bakıyordum.
"Neyi var?" dedi üzüntü ve endişeyle ama bir yandan da sert bir sesle.
"Bıçaklandı.." dedim üzüntüyle yolu izlerken.
"Kim??" dedi öfkeli ve merakla.
"Bilmiyorum.. Evine hırsız girmiş oda napcağını bilememiş sonra bıçaklanmış falan. Ama şuan durumu iyi hastanede." dediğimde başını salladı.
"Tamam haber verirsin bana da bir şey olursa." başımı salladım.
"Tamam.. Bu arada ben Kumsal."
"Bende Meriç."
"Memnun oldum."
"Tamam.." dediğinde şaşırdım. Bu çocuk okuldakilere benzemiyordu.. Çok farklıydı. Rüya gibi