Babam

0 0 0
                                    

Uyanır uyanmaz hızla kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Bugün çok mutluydum, yepyeni bir hayata başlıcaktım ve normalden fazla mutluyum. Hızla üstümü giyinip çantamı hazırladım ve bir şeyler atıştırıp çıktım. Okula gitmeye başlarken Meriç arabasını yanıma durdurdu ve camı açtı. Artık ezberlemiştim, arabasının sesinden tanıyordum, kullanışından tanıyordum.
"Rüyam!" diye seslendi camdan. Seslenmesini beklemiştim ve seslenir seslenmez ona döndüm.
"Meriç!" dedim şaşırmış gibi yaparak, ve yavaş yavaş ona doğru yürümeye başladım.
"Napıyorsun burda?" diye devam ettim.
"Geçiyordum da-" derken gülerek sözünü kestim.
"Beni gördün.." diye devam ettirdim onu. O da gülerek karşılık verdi ve bende arabasına bindim. Biner binmez hızla gitmeye başladık ve işte plan şimdi başlıyordu. Bir anlık düşünsem de ardından hemen onun yanağına bir öpücük kondurdum. Büyük bir şaşkınlıkla arabayı durdurup bana baktığında öne uçacaktım neredeyse!
"Rüyam.." dedi zar zor şaşırarak.
"N-noldu?" diye devam etti.
"Bir şey olmadı.. Seni özledim.." dedim gülümsemeye çalışarak. Rol yapmak beni zorluyordu çünkü hayatımda ilk defa böyle bir şey yapıyorum.
"Bende seni Rüyam.." dedi ve o da dudağıma bir öpücük kondurdu. Birbirimize gülümsedikten sonra devam ettik ve okula geldik. Okulun bahçesinde yürürken hızla elini tuttum. Meriç yine bana şaşırarak baktığında ona gülümsemeye çalıştım bir kez daha. Sınıfa çıktığımızda Kumsalın hoşlandığı yani Meriçin yanında oturan kişi gelmemişti. Çocuğun ismini bile hatırlamıyorsun Rüya aferin! Çantamı hızla cam kenarında ki sırama koydum ve Meriçe baktım. Meriçte hemen yanımızda ki sıraya çantasını koymuş ceketini çıkarıyordu. O ceketini asarken hızla çantasını aldım ve kendi sırama koydum. Bana şaşırarak ve anlam vermeye çalışarak bakarken konuşmaya başladım.
"Beraber oturmayalım mı? Biraz da değişiklik olsun." dediğimde o da hafif bir gülümsemeyle başını salladı. Hem Kumsalla hoşlandığı çocuğun arasını yaparım hem de planımı uygulamaya başlamış olurum. Ders başlayana kadar Meriç nereye gittiyse onun peşinden gittim ve Kumsallara da durumu açıkladım. Ama sadece bu sıralar onunla oturmam gerektiğini aklımda bir şeyin olduğunu söyledim. Plandan çok bahsetmedim. Ders işledikten sonra tenefüs çaldı ve ben Meriçi bir kaç dakikalığına yalnız bırakmak zorunda kaldım. Hızla tualete gidip geldiğimde Meriç yoktu. Bahçede olacağını tahmin ederek arka bahçeye gitmeye başladım, ve orada onu gördüm. Arkası dönük şekilde tellerin arasından dışarı bakıp telefonla konuşuyordu. Yavaş ve sessizce ona doğru yürümeye başladım. Arkasında durup onu dinlemeye başladım.
"Bugün çok değişikti.. Evet. Olduğundan fazla mutluydu.. Yanımdan hiç ayrılmadı.. Ne!? Durmalı mıyım!? HAYIR ASLA!" diye bağırdığında korkudan titremeye başladım. Korkudan ne yapacağımı bilemeyerek ona sarıldım bir anda.
"Anlaşmamız böyle değild-" derken bir anda bana döndü.
"Rüyam.." dedi bana şaşkınlıkla bakarken.
"Meriç... Çok korktum.. Sen.. Bağırınca.." dedim titreyen sesimle. O da bir anda telefonu kapatıp cebine koydu ve bana sıkıca sarıldı. Bende ona sıkı sıkı sarıldıktan sonra ayrılıp birbirimize baktık birkaç saniye.
"Sen.. İyi misin?" diye sordu korkarak.
"Rüya gördüm..." diye mırıldandım. Üzülmüş gibi yapmaya çalışıyordum ama bu beni çok yoruyordu. Rüyamda ne gördüğümü uydurmaya çalışıyordum. Ne görmüş olabilirimm...? Evet ya! Ayrıntıya gerek yok bence! Ölüyordun diyim gitsin işte!
"Sen.." diye mırıldandım bir kez daha numara yapmaya çalışarak.
"Ölüyordun.." dedim zar zor. Bu lafı dediğimde gerçekten bir anda duygulanıp ağlamaya başladım. Meriç hızla başımı göğsüne yasladı ve saçımı öptü.
"Rüyam.." diye mırıldandı hüzünle.
"Ben.. Seni asla bırakmam.. Bunu bil tamam mı?" diye devam etti ve bir kez daha saçımı öptü. Kafamı kaldırıp ona düzgünce sarıldığımda yavaşça elimi cebine soktum. Bir anda telefonu hızlıca cebinden çektim ve onun üstüne verdim bütün ağırlığımı.
"Ayhh.." dedim bir anda bayılıyormuş gibi yaparken. Meriç bana yardım etmeye çalışırken hızla telefonunu cebime koydum. Montumum cebininde fermuarını kapattıktan sonra kendime geldim. Zil çaldığında sınıfa gittik. Ben dersin ortasında tualete gittim ve gider gitmez telefonu çıkartıp bakmaya başladım. Allah Kahretsin! Şifre var! Pff! Nasıl açıcam? Napıcağımı düşünürken bir anda telefonu çaldı. Arayan kişi Kemal Beydi. Numara ise hep mesaj atan beni de arayan numaraydı.. Numarayı kaydetmiş olmalı. Düşüncelerden çıkıp hızla telefonu açıp kulağıma dayadım.
"Meriç lütfen bahçede gördüğüm şeyler gerçek olmasın-" derken oraya yıkılıcaktım resmen.. Bu ses.. Babamındı.. Evet yıllardır sesini duymuyorum, evet yıllarca onu görmedim.. Ama görsem yada duysam direkt tanırdım, çünkü kimse babasının ve annesinin sesini ve görüntüsünü unutamazdı.. Babamla Meriç iş birliği yapıyordu... Meriç babam için beni kullanıyordu.. Telefonu hızla kapattığımda cebime koyup koridora çıktım. Hiçbirşey duymuyordum, hiçbirşey görmüyordum, hiçbirşey almıyordum dışarıdan.. Bir anda koridora bayıldım, ve gözlerimi yavaş yavaş kapattım dünyaya...

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin