Sabah uyandığımda huzurluydum.. Genelde sabahları ölü gibi istemeyerek uyanırken bu sefer mutlu şekilde uyanmıştım.. Çünkü rüyamda Meriç ve Aybikeyi gördüm, bide o Emir denen kişiyi. Bir kampa gidiyorduk.. Meriçle ben, Aybikeyle o kişi.. Ve bu beni biraz şaşırtmıştı çünkü Emirle Aybikenin arası rüyamda iyiydi ve çok nadir rüya görürüm, gördüğüm rüyalarda gerçek olurdu.. Yatakta yatıp öylece tavanı izlerken kendimi toparlayıp düşüncelerime son verdim ve yataktan kalktım. Kalktığım sırada Aybike de uyanmıştı. Yatakta yatıyor gözlerini aralamış öylece bakıyordu bana. Ona gülümseyip kalktığımda oda doğrulmuştu.
"Günaydın.." diye mırıldandım dolabın arkasında üstümü değiştirirken.
"Günaydın." dedi oda uykulu bir sesle.
"Ne yicez?"
"Bilmem. Ne istiyorsun sen?"
"Canım hiç bir şey istemiyor ya.." üstümü değiştirip çıktığımda başını salladı.
"Benimde.." derken ayağı kalktı ve kıyafetlerini aldı. O giyinirken bende mutfağa gitmiştim. Dolabı açıp baktığımda hiç bir şey yoktu, ki zaten canımızda bir şey istemiyordu. Aybike de aşağı inip beraber dolaba baktığımızda sonunda bir şeye karar vermiştik. Dışarı çıkıp hem hava alıp hem de poğaça yiyecektik ve bisikletle biraz dolaşıcaktık. Artık sabah sporu da yapmaya başladık. Hızla anahtar, telefon, birer hırka ve cüzdanlarımızı alıp çıktığımızda hava soğuktu. Telefonumdan saate baktığımda şoka uğramıştım. Gerçekten mi? Biz saat 8de mi uyandık? Şok içinde telefona bakarken bisiklet kiralama yerine gelmiştik. Hızla kiralayıp bir sahile gittik ve bir poğaça alıp bir banka oturup yemeğe başladık. Biz orda öylece otururken zaman hızla geçiyordu. Aybike su almak için yakınımızda ki bakkala gittiğinde ben bulutları izliyordum.. Gerçekten huzur vericiler.. İzlerken bir anda biri gözlerimi kapattı. Korkuyla sıçradığımda şaka olduğunu anlamıştım. Sinirle söylenmeye başladım.
"Aybike komik bir şaka değil bu." dediğimde bir anda biri beni yanağımdan öptü.
"Aybikeye şuan ulaşılmıyor." deyip ellerini gözlerimden çektiğinde yanımda Meriçi görmüştüm. Ne işi vardı burda? Bekletmeden sordum.
"Meriç? Ne işin var burda?" dediğimde gülümsedi.
"Hiç burdan geçiyordum seni gördüm.." dediğinde gözlerimi devirdim. O bana gülümserken bende ona gülümsemeye başladım. Bana bakarken elini yanağıma götürdü ve okşamaya başladı. Dayanamayıp başımı omzuna yasladığımda kokusunu içime çekiyordum. O kadar güzel kokuyordu ki.. Başımı kaldırıp ona bakarken oda bana bakıyordu. Tam o sırada Aybikeyi gördüm.. Bir elinde su bir elinde telefonuyla uğraşıyordu. Hızla ayağı kalkıp Meriçin elini tuttum ve kaldırmaya çalıştım.
"Meriç hadi git." dediğimde gülerek başını sağa sola salladı.
"Rüya biz ergen miyiz? Neden gideyim?"
"Ya Meriç kalk hadi." dediğimde pes ederek kalktı ve gitmeye başladı. Arkasını dönüp giderken durdu ve bana baktı son kez. Hızla yanıma gelip dudaklarımı öptükten sonra kulağıma fısıldadı.
"Bekle beni.." diyip gitmeye başladığında orda mutluluktan donakalmıştım. Aybikenin sesiyle kendime geldim.
"Rüya? Noldu?" dediğinde ona döndüm ve gülümsemeye çalıştım.
"Y-yoo bakınıyordum. Yani bir şey olmadı." dediğimde başını salladı ve tekrar banka oturduk. Bana aldığı suyu uzattığında gülümsedim.
"Teşekkür ederim.." dediğimde oda gülümsedi. Bir kaç dakika sonra telefonum titredi. Hızla telefonuma baktığımda Meriçten mesaj vardı.
"Güzelim bu akşam kamp yapalım mı? Aybikeyle Emir de gelir belki. Aralarını iyi yapmamız gerek zamanla." dediğinde bir yandan mutlu, bir yandan da sinirlenmiştim.
"Meriç tamam sonra konuşalım." sinirle mesajı attığımda hemen cevap gelmişti.
"Tamam güzelim.." dediğinde sinirle telefonumu kapattığım sırada Aybike konuşmaya başladı.
"Rüya? İyi misin? Noldu?" Aybikenin sorularıyla kendime geldim.
"Yok bir şey ya, bir şeye sinirlendim sadece.." diye mırıldandığımda başını salladı. Yarım saat sonra biraz daha bisiklete binip eve gitmeye karar vermiştik. Saate baktığımda tekrar şoka uğramıştım. Gerçekten zaman çok hızlı geçiyor.. Saat 13.30 olmuştu. Hızla bisikletlere binip öylece sürmeye başladık. Yolları bilmediğim ve burdan biraz uzaklaşmak istediğimiz için ben Aybikeyi takip ediyordum. 20 dakika boyunca öylece bilmediğim yerlere geldiğimizde bir anda Aybike yanlışıkla bir çukura girdi ve kontrolünü kaybedip bisikletten sertçe düştü. Bisikletin altında can çekişen Aybikeyi gördüğüm gibi hızla bisikletten inip yanına gittim.
"Aybike!!"
"Aybike iyi misin!?" korkuyla yanına gelip bisikleti üstünden çekip kenara koydum. Tam o sırada Emir denen kişi gelmişti. Gerçekten mi? Ne işi vardı burda?? Sinirle ona bakarken o Aybikeye bakıyordu korku dolu gözlerle.
"Aybike! İyi misin? Noldu?" korkuyla yerde kıvranan Aybikenin yanına oturup bakmaya başlamıştı.
"Ahh.." Aybike acıdan ufak bir çığlık attığında Emir denen kişi Aybikeyi hızla kucağına aldı. Ben şok içinde onlara bakarken o kişi Aybikeyi almış gidiyordu. Hemen kendime gelip ayağı kalktım ve peşlerinden koşmaya başladım. Tam o sırada biri beni kolumdan tutmuştu. Sinirle dönüp baktığımda Meriçti..
"Meriç?" dedim kaşlarımı çatarak. Ve her zaman ki sorumu sorarak her zaman ki cevabımı aldım.
"Ne işin var burda?"
"Sizi gördüm öyle gelim dedim.." dediğinde artık alışmıştım. Kaşlarım çatık bir şekilde hızla kolumu elinden kurtarıp arkamı döndüm ve koşmaya başladım. Meriçte arkamdan hızla gelip beni bir kez daha kolumdan tuttuğunda sinirle ona döndüm.
"Meriç bırakır mısın? Aybikenin yanına gidicem." sert ve sinirli bir sesle konuştuğumda bana şaşırmış gibi bakıyordu, çünkü ilk defa beni sert ve sinirli görüyordu.
"Rüya Emir herşeyi halledicek.. Hastaneye götürüp bakıcak ona. Merak etme." dediğinde kaşlarım daha çok çatılmıştı ama bir yandan da rahatlamıştım.
"Ne demek halledicek? O benim arkadaşım onu nasıl yalnız bırakim Meriç?" sinirle Meriçe söylenirken gözlerini devirdi.
"Rüya bana güvenmiyor musun? Herşey benim kontrolüm altında. Sakin ol.." dediğinde bu sefer gerçekten rahatlamıştım.
"Tamam ama hep haber verip arıcak."
"Tamam Rüyam konuştum zaten arıcak." dediğinde rahatlamış bir şekilde başımı salladım.
"Neyle gidicekler?"
"Arabasıyla, az ileride zaten." başımı bir kez daha sallayıp bisiklete doğru gittim ve bisikleti kaldırdım. Bisikleti tutup Meriçe doğru yürüdüm.
"Şunları kiraladığımız yere bırakalım.." diye mırıldandığımda ufak bir gülümseme görmüştüm yüzünde. Anlamayarak ona bakarken konuşmaya başladı.
"Niye? Biraz da biz gezelim bence." dediğinde benimde yüzümde ufak bir gülümseme olmuştu.
"Bilmem, olabilir.." dediğimde Aybikenin yerde ki bisikletini alıp sürmeye başladı. Bende hızla arkasından sürmeye başladım. Beraber yan yana sürerken bir anda telefonum çaldı. Kenarda durup telefonuma baktığımda gizli numara arıyordu. Meriçte korkuyla yanıma geldiğinde bende korkuyla başımı ona çevirdim. Telefona baktığında kaşlarını çattı ve bir kez daha bana baktı.
"Kim bu?"
"Bilmiyorum gizli numara." Hızla yerde ki kaldırımlara oturup telefonu açtım.
"Alo?" merak ve korkuyla ilk konuşan ben olmuştum.
"Ayağı kalk." diye emretti korkunç sesli bir adam.
"Ne?" dedim anlamayarak.
"Dediklerimi yapmazsan olacaklardan sorumlu değilim." dediğinde korkuyla Meriçe baktım, o ise bana anlamayarak bakıyordu.
"T-tamam." korkuyla ayağı kalktığımda Meriçte korku ve anlamayarak ayağı kalktı.
"Aferin.. Şimdi arkanı Meriçe dön." diye emrettiğinde Meriçe baktım bir kez daha korkuyla, ardından hemen ona arkamı dönüp ondan bir iki adım uzaklaştım.
"Rüya noluyo!?" Meriçin korku dolu sesiyle içim parçalanmıştı. Ona bunu yaşatmak zorunda kaldığım için çok pişmanım.. Ben hayatına girmeseydim normal, sade bir hayatı olacaktı. Ama ben bir bela mıknatısı olarak hayatımda ki herkese zararım.
"Şimdi gözlerini ve kulaklarını kapat." dediğinde kaşlarımı çattım.
"Neden!?" dedim sinirli ama bir yandan da korkak bir sesle.
"Telefonu kapatıp gözlerini ve kulaklarını kapat." dedi bir kez daha sertçe. Hızla telefonu yüzüne kapatıp birkaç saniye önüme bakınıp derin bir nefes aldım. Telefonumu cebime koyup gözlerimi ve kulaklarımı kapatıp ne olcak diye beklemeye başlamıştım ki.. Birkaç dakika sonra bir silah sesi duydum. Korkuyla yerimden sıçrayıp arkamı döndüğümde Meriç kanlar içinde yerde yatıyordu.. Bağırarak yere yanına oturup ağlamaya başladım. Ama sonra birinin ağzıma bir şey tutup beni bayılttığını fark ettim. Kurtulmaya çalışsam da artık çok geçti, çünkü çoktan ellerine düşmüştüm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Teen FictionMerhaba! Ben Rüya. Küçük yaşta ailemi kaybetmemle birlikte hayatım kararmıştı. Yıllar sonra hayatıma renk katan ve duygularımı keşfetmeme yardımcı olan biri girdi. Çocukluğumdan beri kendime bela mıknatısı diyordum ki zaten öyleydim. Hayatıma giren...