Merhabalar ve iyi okumalar
*****
Krizantem: Kitabımızı ikimizin sıfır noktasına bıraktım.
Krizantem: Sinema salonuna.
Krizantem: Aynı koltuklara.
İzel: İçimden bir ses sıfır noktasının sonsuzluk noktası olacağını söylüyor Krizantem. Sence de öyle mi?
Krizantem: :-)
İzel: Ah Krizantem ah!
İzel: Öyle bir günde karşıma çıktın ki hava karanlık mı, yoksa aydınlık mı bilemedim. (silindi.)
***
Hızlıca hazırlanıp, test kitaplarımı çantama atarak odamdan dışarıya çıktım.
Bugün hava önceki günlere tezat, oldukça güzel görünüyordu. Kasım ayının ruh değişimleri hiç belli olmadığından, odama geri dönüp kalın hırkamı koluma asarak dış kapının önüne ilerledim.
Spor ayakkabılarımı ayağıma giyip, mutfakta olduğunu tahmin ettiğim anneme seslendim.
"Anne ben çıkıyorum, kütüphanede çalışacağım, akşama kadar gelmem merak etme."
Annem elini mutfak havlusunda kurulayarak hole çıktı. "İzel ağzına bir kaç lokma bir şey atıp öyle gitseydin kızım." dedi şevkatli sesiyle.
Gülümseyerek ona baktım. Yıllar yüzüne kırışıklık eklesede o hala benim gözümde Dünya'nın en güzel kadınıydı. Parmak uçlarıma yükselip, yanağına kocaman öpücük kondurdum.
"Dışarıda yerim merak etme." arasına beyazlar serpilmiş uzun dalgalı siyah saçlarına baktım. "Her zamanki gibi çok güzelsin anne. Sen herkesten çok güzelsin." Babam nankördü, annemin kıymetini hiç bir zaman bilmezdi. Onu bu yüzden asla affetmeyecektim.
Bu evden sürekli dışarıya çıkma sebebimde babamdı. Çocukluğumdan beri asla sevgi görmediğim, içimde hep derin ve hala kanayan yaram olan babam, annemin gözlerine bakarak ona ihanet ediyordu ve bu yaptığına ise pişkince gülümseyebiliyordu.
İçerisinde mutsuzluk ve ihanet olan ev artık sıcak yuva değil, kaçacak delik okuyordu insana. Çareyi sokaklarda arıyorduk fakat kendimizi kaybettiğimizden bihaberdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİZANTEM | TEXTİNG
ChickLit❝Ek göğüs kafesime Krizantem tohumlarını. Yemin ederim dönene kadar büyütüp, yaşatacağım onları.❞ Krizantem: Ah İzel ah! Krizantem: Krizantem seni çok seviyor.